Hürriyet yazarı Akif Beki, gazetesinde 'Karargah rahatsız' başlığıyla yayınlanan habere yöneltilen eleştirilerle ilgili olarak "Askere de bir şey denmesi gerekmez miydi? Tepkilerin de adresi şaştı" değerlendirmesinde bulundu.
Beki, 'Askeri vesayet varmış gibi çek' başlığıyla yayınlanan yazısında "İtiraf ediyorum; Cumhurbaşkanı Erdoğan dün konuşuncaya kadar, olan biteni anlamakta güçlük çektim. Yeni bir vesayetin kokusu çıktı da ben mi alamıyorum diye kendimden şüphelenmeye başlamıştım" dedi.
İşte o yazıdan çarpıcı satırlar:
(...)
(Erdoğan) ‘Kimse hükümete ayar veremez, kimse milli iradeye yan bakamaz, kimse askeri vesayeti geri getiremez, kimse hükümetle ordu arasındaki uyumu bozamaz' çıkışları gırla gidiyordu.
Haberin kaynağında, 15 Temmuz'da darbecilerin safına geçmeyi reddeden Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar vardı.
Haber onun, şahsına ve TSK'ya dönük eleştirilerden duyduğu rahatsızlığı yansıtıyordu. Ve rahatsızlık muhalefettendi, iktidardan değil…
Habere imza atan ise 15 Temmuz direnişinin bir numaralı medya kahramanı, Hürriyet Ankara Temsilcisi Hande Fırat'tı.
Yine de 15 Temmuz'un medya kahramanından bir darbeci çıkarılıyor ama askere tek laf bile edilmiyordu."
'HABER UYDURMA DEĞİL Kİ TEK TARAFA YIKILSIN'
"Askere de bir şey denmesi gerekmez miydi?
Ne kadar dikkatli bir dil kullanırsa kullansın, askerin muhalefete cevap vermemesi, o işi siyasi makamlara bırakması gerektiği söylense anlayabilirdim.
Kendini savunmak adına bile olsa iç siyasi polemiklerden uzak durmadığı için askere tepki gösterilse yine anlardım.
Fakat muhalefete laf yetiştirmenin de siyasete karışmak ve hatta müdahale anlamına geleceğini kimse söylemiyordu.
Sanki muhatap iktidarmış gibi, o haber hükümetin üstüne alınıyor ama kendi kendine yapmış gibi hurra haberi yapana bindiriliyordu.
Oysa haber uydurma da değildi ki tek tarafa yıkılsın… Suçlu aranacaksa, bari iki taraf birden suçlanmalı değil miydi?
Haberin arkasındaki Genelkurmay'dan, ‘Hangi Türkiye'de yaşıyorsun sen, o günler eskide kaldı' diye hesap soran, yerini hatırlatan yoktu."
AHMET HAKAN: KEŞKE KAÇINILSAYDI...
Hürriyet yazarı Ahmet Hakan da, bugünkü "Rahatsız kelimesi yanlış oldu" başlıklı yazısında, haberin çok tartışılan iç başlığı için "Hürriyet’in, bu açıklamayı haberleştirirken “Karargâh rahatsız” ifadesi kullanmasının maksadı bellidir. “Karargâh haksız eleştirilerden rahatsız” demek istemektedir. Ama keşke “Karargâh” ve “rahatsız” kelimelerinden oluşan bir cümleden kaçınılsaydı" dedi.
Hakan'ın yazısında öne çıkan satırlar ise şöyle:
"Karargâh rahatsızdır.
Cumhurbaşkanı’ndan mı rahatsızdır? Ne haddine!
Başbakan’dan mı rahatsızdır? Tabii ki hayır!
Hükümetten mi rahatsızdır? Yok böyle bir şey.
Rahatsızlığın tek bir nedeni var:
Genelkurmay’a yönelik haksız, mesnetsiz olarak yapılan ağır eleştiriler.
Kim yapıyor bu haksız, mesnetsiz ağır eleştirileri?
Kim yapacak?
Hükümet karşıtı çevreler.
Genelkurmay Başkanlığı, Hürriyet’e yaptığı açıklamada işte bu çevrelere cevap vermiştir."
(...)
"Bu ülkenin hafızasında “Genç Subaylar Rahatsız” gibi çirkin bir manşet en güçlü şekilde yerini korurken...
“Karargâh rahatsız” başlığının o hafızayı canlandırabileceği hesap edilseydi.
Bir Hürriyet yazarı olarak...
Benim bu konudaki kişisel yorumum budur ve durduğum yer de burasıdır."
NE OLMUŞTU?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Pakistan'a gerçekleştireceği resmi ziyaret öncesi basın toplantısı düzenledi. Erdoğan, Hürriyet'in 'Karargah rahatsız' haberi için 'Terbiyesizliktir' demişti.
Erdoğan'ın açıklamasının ardından TSK'dan da bir açıklama yapıulmış ve "Hükümetle sorunumuz var gibi yansıtmak olayı saptırmaktır" ifadeleri kullanılmıştı.