ANKARA (İHA) - Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Erdoğan Teziç, Açık Lise Yönetmelik değişikliğine muhalefeti "ideolojik" olarak değerlendiren Milli Eğitim Bakanı'na cevap verdi. "Biz inatlaşma içinde değiliz" diyen Teziç, kararın ideolojik mi yoksa hukuksal mı olduğuna yargının karar vereceğini söyledi. Teziç, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın'ın görülmekte olan davasının, yöresel hassasiyetler, gerginlikler ve yargılamanın güvenliği açısından davanın naklinin düşünülmesini istedi.
YÖK Başkanı Teziç, düzenlediği basın toplantısında, yargılama hukukunda usul ve yetki kurallarına uyulmamasının adil yargılanma hakkının ihlali niteliği taşımasının yanı sıra verilecek kararın inandırıcılığını da gölgelemesinin kaçınılmaz olduğunu belirterek, bu bakımdan Rektör Aşkın ile ilgili ihaleye fesat karıştırmakla ilgili dosyanın, öteki dosyalarda yapıldığı gibi YÖK'e gönderilmesi gerektiğini hatırlattı. Usul ve yetki sorununun bu davada bugüne kadar hiç dikkate alınmamasının hayli düşündürücü olduğunu vurgulayan Teziç, "Tutukluluk haliyle ilgili olarak kararı verecek olanlar için bağlı yetki söz konusudur. Van Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmekte olan bu davada, yargılama sürecinde yöresel hassasiyetler, gerginlikler ve daha da önemlisi usul ve yetki kurallarında ve de tutulma şartlarında göz önünde alınmayan hususlarla ilk duruşma günü meydana gelen olaylarla birlikte değerlendirildiğinde, yargılanmanın güvenliği açısından 'Davanın Nakli' hükmüne dayanılarak, başka yerde bulunan aynı derecede bir mahkemeye davanın nakline karar verilmesi yolunun yetkililerce dikkate alınması düşünülmelidir."
Teziç, sonuç olarak söz konusu olaylarla ilgili olarak yargının siyasallaşması endişesinin Türkiye için çok vahim sonuçlar doğuracağının altını çizdi. Hukuk Profesörü olan Teziç, öğrencilerine usul ve yetkinin önemini anlattıklarını belirterek, "Ben 46 yıllık hukuk hocası olarak yargıç öğrencilerime seslenmek istiyorum. Öncelik yargıya olan güvendir. Bunu esas alın. Eğer eksik karar verirseniz bu üzüntü topluma da mal olur. Anayasa yargıçlara vicdani kanaat yetkisi vermiştir. Bu yetki size verilmiş en büyük taç, mükafat, aynı zamanda en büyük sorumluluktur" diye konuştu.
Gazetecilerin sorularını cevaplandıran Teziç, 29 Aralık'ta verilecek kararı beklediklerini, ancak Yücel Aşkın'ın kaçma şüphesi olmadığı konusunda herhangi bir yasal imkan olması durumunda kendisinin şahsen teminat vereceğini, ancak olmadığı için manevi açıdan desteklediğini söyledi. Basın mensuplarının, kamuoyunda, "Açıklamalarının yargıya müdahale olarak değerlendirildiğini" hatırlatması üzerine Teziç, "Onun için size açıklamalarımı yazılı yaptım. Biz mahkemenin başka yere taşınmasını istiyoruz. Bu kanunen olanaklıdır. Bunu mahkemeden isteyebilirsin ya da Adalet Bakanı talepte bulunur Yargıtay kararıyla dava başka ilde devam eder. Yasa koyucu her ihtimali düşünmüş. İhtimalleri hatırlatmak yargıya müdahale olmaz" şeklinde konuştu. Reddi Hakim talebiyle ilgili olarak değerlendirme yapmanın kendisine düşmediğini ancak matematiksel olarak 2 yargıç ve bir savcının tutuksuz yargılanmasını kabul ettiğini, 2 yargıcın ise şimdilik tutukluluk halinin devam etmesini istediğini hatırlatan Teziç, bununla ilgili sonucu yargının vereceğini ifade etti.
Teziç, MEB'in imam hatip ve meslek lisesi öğrencilerine geçiş imkanı tanıyan yeni Açık Lise yönetmeliğiyle ilgili olarak dava açacaklarını, ancak dosyanın yargıya gönderilmeden bu konuda açıklama yapmanın doğru olamayacağını söyledi. Teziç, yüksek öğretime ilişkin düzenlemelerin MEB tarafınca yapılmasının hukuken ne kadar doğru olduğu sorusunu yönelterek şöyle konuştu:
"Bugüne kadar MEB ile YÖK ilgili konularda birbirlerinden görüş almak suretiyle düzenleme yaparlardı. Ancak bu kez MEB bu konuda görüş sormadı. Bunun sebebini anlayamadık. İnatlaşma içerisinde değiliz. Biz kendi düşüncelerimizin yargı süzgecinden geçmesini ve yargı kararlarının uygulanmasını, YÖK'ün Anayasal yetkilerine bağlı kalınmasını istiyoruz."
Gazetecilerin, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in, Açıköğretim Lise Yönetmeliği'ne getirilen tepkileri ideolojik olarak değerlendirdiğini hatırlatması üzerine Teziç, bu konuda açılacak davada MEB'in savunma olarak bunu kullanması gerektiğini belirterek, konunun ideolojik mi yoksa hukuki mi olduğuna yargının karar vereceğini söyledi.