Kadri KAYA/AYVALIK(Balıkesir), (DHA)- BALIKESİR'in Ayvalık ilçesinde 12'ncisi düzenlenen Ayvalık Uluslararası Hasat Şenliği'nin ikinci gününde düzenlenen ‘Her hasat bir barış buluşmasıdır' başlıklı panelde konuşan Prof.Dr. Canan Karatay, 'Zeytinyağlı Yiyemem Aman' türküsünün sözlerini 'Zeytinyağı İçirelim Herkese' diye değiştirdi.
Ayvalık Uluslararası Hasat Şenliği etkinlikleri kapsamında Küçükköy Cumhuriyet Kültür Merkezi'nde bugün ‘Her Hasat Bir Barış Buluşmasıdır' konulu panel düzenlendi. Panele Prof.Dr. Canan Karatay, gazeteci ve televizyon programcısı Cem Seymen ve İsrailli gazeteci Oded Salomon konuşmacı olarak katıldı. Panel açılışında konuşan Ayvalık Ticaret Odası Başkanı İbrahim Kantarcı, ilçedeki zeytin ve zeytinyağının dünyaca ünlü kalitesine dikkat çekerek tüketimi arttırmayı hedeflediklerini söyledi. Kantarcı, şöyle dedi:
"Türkiye'nin dünyanın beşinci zeytinyağı üreticisi olarak dünya ihracatından aldığı pay yalnızca yüzde 1'inci dünya pazarlarında malımızı tüketici ile paylaşmak için markalaşmalıyız. Zeytinyağı üretimimizin 400-500 bin ton olacağı söyleniyor. Peki buna hazır mıyız? Pazarda önemli oyuncu olmak istiyorsak, ürettiğimiz malın katma değerini yükseltmeliyiz."
Son yıllarda ciddi ataklarla zeytincilik altyapısının oluşturulmaya başlandığını kaydeden Kantarcı, dikim yapılarak zeytin varlığının arttırıldığını, firmaların makineleştiğini ve yöresel aile işletmeleri olan üretici firmaların oluştuğunu dile getirdi. Dünya zeytinyağı sektöründe söz sahibi olmak için çalışmaların devam ettiğini hatırlatan İbrahim Kantarcı, üniversiteler ile el ele vererek Ar-Ge yatırımlarının arttırılabileceğini savundu. Kantarcı, "Önümüzdeki yıllarda zeytin hasat günlerinin amacı üretici, sanayi, iş adamlarını yabancı alıcılarla buluşturmak olmalı. Büyük hedefleri olan bir ülke olarak geri kalamayız" diye konuştu.
"ZEYTİN ALTINDAN DEĞERLİDİR"
CHP'li Ayvalık Belediye Başkanı Rahmi Gençer, geçmişte zeytin ağaçlarının sökülerek yerine beton inşa edildiğini söyledi. Zeytin ağaçlarının yasayla koruma altına alındığını ifade eden Gençer, "Bu yasayı değiştirirlerse bu alanlarda yine betonlar olacak, doğa feryat edecek. Bunun için geri adım atmak şart. Devlet korumacılığını devam ettirmezse biz insanlar koruyamayız doğayı. Devletin koruması gerekiyor. Zeytin altından da değerlidir" dedi.
SİNEĞE KARŞI MÜCADELE YOLLARI
Filistin ve İsrail bölgelerinde zeytin ağaçlarının yetişmesine yönelik 5 yıldır devam eden bir eğitim projeleri olduğunu belirten Oded Salomon ise, fiyatlar arttığı için projenin durdurulduğunu söyleyerek, "İsrail'de sulama, gübreleme, mekanik olarak toplama tekniklerini kullandık. Diğer ülkelere ihraç etmek, fiyatları arttırmak ve yetiştirme maliyetini azaltmak istiyoruz. Zeytin sineği ile mücadele için tuzaklar kullanıyoruz. Diğer böcek türleri de çok hızlı azalmış oluyor. Arazinin yüzde 5'ine tekabül olan alana havadan ilaçlama yapılıyor. Nokta atışı ilaçlamasında organik sertifikaya sahip ilaçlar kullanılıyor" dedi.
"ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI HAYAT UZATIR, SAĞLIK BAHŞEDER"
Salomon'un ardından söz alan Prof.Dr. Canan Karatay, ilaçlanmadığı ya da ayakkabı boyası ile boyanmadığı zaman zeytinin en sağlıklı meyve olduğunu anlatırken, şunları söyledi:
"Zeytin altından değerlidir. Altının içinde yaşıyorsunuz, haberiniz yok. Ne kadar zenginlik içinde olduğunuzun farkında değilsiniz. Altın savaşlarında insanlar ölür ama zeytin ve zeytinyağı hayat uzatır, sağlık bahşeder. M.Ö. 5'inci Yüzyıl'da kolerayı bile düzelten zeytini bolca yemeliyiz, zeytinyağını her sabah bir kahve fincanı içmeliyiz. Yunanistan 11 milyon, bizden daha fazla zeytin zeytinyağı tüketiyor, ayıptır, günahtır."
Ağaçların sonsuza kadar korunarak çoğaltılması gerektiğini ifade eden Karatay, "Bizler gidiciyiz. Ortalama 60 yıl yaşıyoruz ve bu süre içinde ağaçlarımızı kesip ortalığı ziyan edip gidiyoruz. Ülkemizin geleceğini, torunlarımızın hakkını yiyoruz. Kamu yararı diye teklif verildi ama kamu zararıdır. Zeytine, zeytin dalı uzatmalıyız. Yok ederek ülkemizin geleceğini yok ediyoruz. Tek başına Ayvalık, Edremit, Mut değil uluslararası bir kongre kurulmasını öneriyorum."
TÜRKÜNÜN SÖZLERİNİ DEĞİŞTİRDİ
Zeytin ve zeytinyağının yararlarını tek tek anlatan Karatay, 'Zeytinyağlı yiyemem aman, basma da fistan giyemem aman' türküsünün sözlerini hatırlatarak, "Zeytinyağından uzak duralım diye 1950'lerde gıda emperyalizmi margarinleri sokmak için söz yazdırıp bunu Sarısözen'e söyletti. Zeytincilere soruyorum, 'Şimdiye kadar bu türküyü nasıl söylettiniz?' Buna yeni sözler yazıyorum, kullanabilirsiniz. Çünkü halkın bu şekilde uyandırılması lazım. Bu sözlerle radyolara verin. 'Zeytin gözlüm sana meylim nedendir, zeytin yememenin kabahati kimdedir, zeytin gözlüm uzaklarda işin ne, zeytinleri düşürürüm peşine, zeytinyağı içirelim herkese' bu şarkının sözlerini de ben yazdım" dedi.
Karatay, konuşmasının son bölümünde 1930'larda Atatürk'ün Zeytin Koruma Kanunu'nu çıkardığını, 1995 yılında çıkan bir diğer kanuna da karşı ataklar olduğunu ve dikkatli olmak gerektiğini söyledi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz