Karavanla seyahat eden İngiliz çift, Kovid-19 salgını nedeniyle kaldıkları Türkiye'yi mesken tuttu

ELİF ÖZLEM ÇELİKLER - Karavanla seyahat etme planıyla İngiltere'deki evlerini satıp 3 çocukla yola çıkan İngiliz aile, Kovid-19 salgını süresinde karantina nedeniyle kaldıkları Türkiye'yi evleri olarak görüyor.

İngiltere'den yola çıkan, Fransa, Belçika, Almanya, Avusturya, Macaristan, Sırbistan ve Bulgaristan'ın ardından 3 çocuğuyla Türkiye'ye gelen Mathew ve Katie Askey çifti, salgın nedeniyle Yunanistan sınırlarını kapatınca 2 yıl önce Türkiye'de kaldı. Bu sırada 9 aylık hamile olan Katie Askey'in dördüncü çocuğu Sebastian, 2021 yılının Haziran ayında Fethiye'de dünyaya geldi.

Vizelerini yenileyerek evleri olarak gördükleri Türkiye'de kalmaya devam etmek isteyen çift, karavan hayatlarını sürdürürken bir yandan da burada satın aldıkları 1987 model otobüsü karavana dönüştürerek ve tekrar yola çıkmak için Bursa'da hazırlıklarını sürdürüyor.

Karavanı, buradan aldıkları malzemelerle tamamlamak için birlikte çalışan Askey çifti, daha sonra Türkiye'de görmedikleri yerleri de gezerek Hindistan'a gitmeyi planlıyor.

Mathew Askey, AA muhabirine, Türkiye'de insanların sıcakkanlı ve misafirperver oluşlarına inanamadıklarını aktararak, "Başlangıçta Türkiye'yi epeyce gezdik ve birçok farklı bölgeye gittik. Doğuya doğru seyahat ettik ve bu süre zarfında bize hediyeler getiren insanlar oldu. Bize tatlı, yemek ve çorba getiren insanlar vardı. Gerçekten harika oldu. İnsanların evlerine davet edildik, aynısı burada karavanımızı yaparken de oldu." ifadelerini kullandı.

İngiltere'de inşaat şirketi yöneten Mathew Askey, eşinin de veteriner hemşiresi olduğunu ve işlerini bırakarak yola çıktıklarını anlattı. Mümkün olduğu kadar uzun süre seyahat etmeyi planladıklarını dile getiren Askey, ülkelerindeki evlerini sattıklarını, bu para ile başka bir kira gelirleriyle yaşamlarını sürdürdüklerini ifade etti.

Koronavirüs nedeniyle turist vizeleri bittikten sonra tekrar başvurmaya ve biraz daha uzun kalmaya karar verdiklerini anlatan Askey, şunları kaydetti:

"Otobüsten dönüştürülmüş bir karavanı olan bir Alman arkadaşımızla birlikte seyahat ediyorduk ve o 2 çocuğuyla çok rahat bir şekilde seyahat ediyordu. 'Belki de otobüs bizim için de iyi olabilir.' diye düşündük. Türkiye'de satılık tüm otobüslere bakmaya başladık. 1987 model bir otobüs bulduk ve içine biraz sevgi katmaya ve onu bir karavana dönüştürmeye karar verdik."

- "Aslında dünya bizim bahçemiz"

Katie Askey ise karavan hayatının genel olarak harika olduğunu dile getirdi.

Ailelerine ve arkadaşlarına karavanla yola çıkacaklarını söylediklerinde "deli olduklarını" düşündüklerini belirten Askey, "Arkadaşlarım ve ailem, 'Tamam yani 3 çocukla karavanda mı yaşayacaksınız?' dediler ve hamile olduğumu öğrendik. Ne yaptığımızı bilmediğimizi düşündüler ama çok fazla desteğimiz vardı ve ailemiz sonunda bize çok destek oldu ve karavanda yaşamaya hazırlanmamıza yardımcı oldular." diye konuştu.

İnsanların genelde karavanın içinde yaşadıklarını düşündüklerini ifade eden Askey, "Ama aslında dünya bizim bahçemiz. Her sabah kapıyı açıyoruz ve bu farklı oluyor. Buradaki insanlar deneyimlerimizi inanılmaz derecede güzelleştirdiler ve onlar artık bizim ailemiz. Bir daha asla bir evde yaşayabileceğimi sanmıyorum. Sanırım yolda olmak ve seyahat etmek tam da olmamız gereken yer." sözlerine yer verdi.

"Türkiye'ye geldiğimizde evde olduğumuzu hissettik" diyen Askey, seyahatleri sırasında hamile olduğunu ve dördüncü çocuğunu burada dünyaya getirdiğini anlattı.

Askey, geri dönmemeleri durumunda bazı eşyaları bulundurmak için Türkiye'de bir eve ihtiyaçları olacağını düşündüklerini ve İznik ilçesinde çok sevdikleri küçük bir köy evi satın aldıklarını dile getirdi.

Çocuklarının eğitimlerini bazı çevrimiçi öğretmenleriyle sürdürdüklerini aktaran Askey, ayrıca karavan içinde ve dışında çeşitli aktiviteler yaptıklarını ve yaşam becerilerinin de bu anlamda önemli olduğunu düşündüklerini söyledi.