ANKARA (ANKA) - CHP'nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Karayalçın, Ankara'nın iktisadi-toplumsal gelişimi için, "Ankara İktisadi ve Toplumsal Konseyi", "Ankara Teşvikleri", "Ankara İktisadi Enstitüsü", "Kırsal Yerleşim Geliştirme Merkezi" gibi katılımcı yönetim anlayışını benimsemiş sistemler uygulayacaklarını bildirdi.
Karayalçın, çalışma ofisinde düzenlediği basın toplantısı ile göreve geldiğinde Ankara'nın İktisadi ve toplumsal gelişimine yönelik yapacakları çalışmalar hakkında bilgi verdi. Göreve geldiklerinde Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin öncü rolünü tepeden inme kararlarla değil, katılımcı yönetim anlayışına uygun olarak gerçekleştireceğini söyleyen Karayalçın, bu anlayış doğrultusunda ilk olarak, Ankara'daki belediye başkanları, Ankara Ticaret Odası, Ankara Sanayi Odası, Ankara'daki esnaf odaları, işçi ve memur sendikaları, meslek odaları, tüketici derneklerinin katılımıyla "Ankara İktisadi ve Toplumsal Konseyi" kurulacağını belirtti. Konseyde kentin iktisadi gelişimine, istihdam olanakları yaratılmasına, altyapı ihtiyaçlarına ilişkin temel kararların alınacağını kaydeden Karayalçın, bu kararlar doğrultusunda teşvik edilmesi gereken yatırımların belirlenerek belediye meclisine bildirileceğini ifade etti.
Karayalçın, konsey kararlan doğrultusunda, Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin "Ankara Teşvikleri"ni yürürlüğe sokacağını da belirterek, arsa ve altyapı temini, belediyenin sunduğu mal ve hizmetlerin uygun koşullarla sağlanması gibi önlemleri kapsayan "Ankara Teşvikleri"nin, kentin işsizlik sorununu çözmeye yönelik projelerde öncelikle uygulanacağını söyledi.Belediye ile Ankara İktisadi ve Toplumsal Konseyine katılan kuruluşların yönetiminde "Ankara İktisat Enstitüsü"nün de oluşturulacağını belirten Karayalçın, enstitüsünün işlevlerini şöyle sıraladı:
"Ankara'da üretilen mal ve hizmetlerin ve bilginin sürekli bir fuarla ve yayınlarla tanıtımı, Ulusal ve uluslararası yatırımcı kuruluşlarla ilişki kurularak, birlikte iş yapma olanaklarının araştırılması, Sitelerdeki mobilya sanayii başta olmak üzere, küçük ve orta ölçekli işyerlerinin ihracata yönelmesi amacıyla dış pazarların araştırılması, Potansiyel yatırımcılara proje, Ar-Ge ve danışmanlık hizmeti sunulması, Yatırımcı-Belediye ilişkisini kurarak, Ankara Teşviklerinin belirlenmesi, KOSGEB'le ilişki kurularak, küçük ve orta ölçekli işletmelere ve esnafa yönelik eğitim programlarının uygulanması ve Ankara'ya ilişkin bir veri bankası kurularak genel kullanıma açılması."
-"BELEDİYE, ANKARA SANAYİCİLERİNİN ÜRÜNLERİNİ KULLANACAK"
Karayalçın, Ankara Belediyesi'nin kullanacağı mal ve hizmetlerin "hemşehriciliğini" yapacağını belirterek, belediyenin kentin çeşitli yerlerinde yapacağı aydınlatma araçları, kent mobilyaları, altyapı malzemeleri için Ankara'nın organize sanayi bölgelerinde üretim yapan işyerlerinden sağlanacağını kaydetti. Siteler, Ostim, Gimat, Sincan OSB, Temelli'deki OSB'ler ve Ankara'ya yeni katılan ilçeler de dahil olmak üzere tüm sanayi alanlarında sokak, cadde ve kaldırımların düzenlenmesi, tabela ve yön levhalarının yenileneceğini söyleyen Karayalçın, bu alanlar çağdaş iş merkezleri konumuna geleceğini, buralarda çalışanların sağlık hizmetlerine ulaşmasının sağlanacağını belirtti.
-"KIRSAL GELİŞME MERKEZLERİ" KURULACAK, YOKSULA KREDİ SAĞLANACAK
Karayalçın, Ankara'nın başkent olmasına rağmen, bağlanan köylerle birlikte yeni ilçelerin tarın ağırlıklı yerler olduğuna dikkat çekerek, Ankara'da 22 bin çiftçi olduğunu belirtti. Bu nedenlerle bu alanlarda yeni tarım projelerini uygulamaya sokarak, gelir düzeyini yükseltmek ve yeni iş olanaklarını sağlamak amacıyla "Kırsal Yerleşmeler Gelişme Merkezi"nin kurulacağını açıkladı. Kurumun, kent içindeki kırsal alanların yaşam kalitesini yükseltmek, tarımsal üretimi desteklemek ve ürünlerinin Ankara'da pazarlanmasını ve tüketilmesini sağlamakla görevli olacağını belirten Karayalçın diğer vaatlerine ilişkin şunları açıkladı:
"Bu kurumun sekiz ilçede birimleri kurulacaktır. Organik tarım, sebzecilik, fidancılık ve çiçekçilik konularında eğitim ve destek verilecek, ürünlerin Ankara'nın merkezindeki satış noktalarında pazarlanma olanağı yaratılacaktır. Ankara'nın parklarında, yeşil alanlarında artık ithal ağaçlar, ithal çiçekler değil, Ankaralı çiftçilerin ürünleri kullanılacaktır. Ayrıca ‘Halk-Et' projesi kapsamında Ankara'nın yeni ilçelerinde besicilik ve besicilerin örgütlenmesi desteklenecek, organize hayvancılık bölgeleri oluşturulacak, Ankaralıların sağlıklı, temiz ve ucuz et yemeleri sağlanacaktır. Teknoloji sektöründe Kalecik'te bağcılık alanında yapılacak yatırımlar teşvik edilecektir. Avaş termal suları değerlendirilerek, sağlık ve turizm amaçlı girişimler desteklenecektir. Banka kredisi alamayan yoksul hemşerilerinizin kendi işini kurması için başlangıç sermayesi sağlanacaktır. Kadınlar öncelikli olmak üzere, kendi işini kurmak isteyen yoksul hemşerilerimizle anlaşmalı bankalar aracılığıyla başlangıç sermayesi verilecektir. İmar planları Ankara'da iktisadi ve ticari hayatı canlandırmanın bir aracı olarak kullanılacaktır. Yeni yaya bölgelerinin açılması ile ticaret ve istihdam artırılacaktır. Ankara'nın turizm potansiyelini değerlendirmek gereklidir. Elmadağ, İmrahor vadisi, Mogan, Eymir gölleri ekolojik bir bütünlük içermektedir. Bu bölge kayak, rekreasyon, göl ve piknik işlevlerini içeren bir turizm projesi çerçevesinde düzenlenecektir. Aynı amaca yönelik olarak, Ulus'u yeniden canlandırmak ve yeni kent merkezi olarak yeniden yaratmak çabasına paralel olarak, işyerleri Kazıkiçi Bostanları'na kaydırılacaktır."
-"HEMŞEHRİ LAFIM YANLIŞ ANLAŞILMASIN"
Karayalçın kendisinin, Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde de, şimdi de, "hemşehri" sözcüğünü sık sık kullandığını hatırlatarak, ancak bu sözün yanlış anlaşılamaması konusunda uyardı.Belediye için Ankara'da yaşayan insanların taşıdığı sıfatın "yurttaş" değil, "hemşehri" olduğunu ifade eden Karayalçın şunları kaydetti:
"Ancak çok yaygınlaşmamış olsa gerek, bu sözcükle kimleri kastettiğim soruluyor. Ben Samsun- Rize yani Karadeniz kökenli bir Ankaralıyım ve bu sözcükle de Ankarılıları kastediyorum. Daha önce açıkladığımız ‘Hemşehrilik Projesi'yle de, gelecekte ‘Karadeniz'e yönelecek' gibi bir yanlış anlaşılma var. O nedenle böyle bir açıklama yaptım, hemşeriden kastım Ankaralılardır."