Olay, 11 Haziran'da merkez Yıldırım ilçesi Samanlı Mahallesi Şen Sokak'taki evde meydana geldi. Kadın ticareti ve fuhuş yaptığı öne sürülen Nejla Sıvırcık ile Betül Şanal arasında çıkan kavgayı duyanlar, jandarmayı aradı. İhbar üzerine gelen ekipler, kilitli olan kapıyı kırıp, içeri girdiklerinde Betül Şahan'ı mutfakta bıçakla yaralanmış halde buldu. Ağır yaralı olan Şanal, gelen sağlık görevlilerince yapılan ilk müdahalesinin ardından kaldırıldığı Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde doktorların tüm çabasına rağmen hayatını kaybetti. Olayın ardından jandarma ekipleri, Nejla Sıvırcık'ı Gürsu ilçesinde saklandığı evde yakalayarak, gözaltına aldı. Sıvırcık, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Bursa 15'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'kasten adam öldürmek' suçundan müebbet hapis cezası istemiyle hakkında dava açılan 3 çocuk annesi Nejla Sıvırcık, duruşmaya Yenişehir Kadın Cezaevi’nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi'yle (SEGBİS) katıldı. Sanık avukatı ile maktulun babası Faruk Şanal da duruşmada hazır bulundu.
Duruşmada gözyaşlarını tutamayan Nejla Sıvırcık yaptığı savunmada, "Ben bana atılan bir iftiradan dolayı fuhuş suçundan cezaevinde yattım. Koronavirüs nedeniyle cezaevinden izin çıktım. Evde kızım kendisini Betül’ün biriye tanıştırdığını söyledi. Kapımıza gelen bir kişi, kızımı alıp götürüyordu, sabah getiriyordu. Olay günü annem, erkek kardeşim ve Betül’ün birlikte yaşadığı evlerine gittim. Oturup sohbet ederken kızımın alacağı bulunduğu Betül'den sigara almasını istedim. Eve girdiğimde evin içi leş gibiydi. 'Bu evin hali ne?' diye Betül'e söylendim. Betül'ün elleri titriyordu. Demek ki bir korkusu vardı. Mutfağa girip bulaşıkları yıkayayım dedim, 'Çek pis ellerini' diye bağırdı. Tekrar telefona sarıldı. Kendisine kızdığım için yatak odasına götürdüm. Dövecektim. Biz tartışırken Betül bayıldı. Annem bana sarılıp 'buradan git' dedi. Gidecektim kapı kilitliydi. Mutfaktaki demir kapıdan çıktım. Ben Betül'e bıçakla arkasından 1 kere vurdum. Öldürücü bir darbe değildi. Hemen teslim oldum. Olaydan önce Gürsu Devlet Hastanesi'nde psikolojik tedavi görüyordum, hala görüyorum. Çocuklarıma kavuşmak istiyorum. Tahliyemi istiyorum" dedi.
Betül Şanal ile birlikte yaşayan Ahmet Sıvırcık (34) mahkemede verdiği ifadede, "Ablam ile Betül arasında bir sıkıntı yoktu. Betül'ü elinden kurtardığı Ahmet B., ablamın yanına giderek, 'Betül uyuşturucu verip kızını fuhşa zorluyor' demiş. Olay günü çalışırken eniştem beni aradı. Betül'ün bıçaklandığını söyledi. Eve geldiğimde polis ve jandarma vardı. Bana hastaneye gitmemi söylediler. Hastaneye gittiğimde Betül’ün vefat ettiğini öğrendim" diye konuştu.
Nejla Sıvırcık'ın kardeşi Gülseren Demirel (41) ise, "Olay günü, evden çıkıp kuaföre gittim. Orada Betül'ü aradım. 'Çay koy geliyorum' dedim. O da Nejla ablasının olduğunu ve kahve içtiklerini söyledi. Eve gittiğimde Nejla, çekmeceden aldığı bıçağı masanın üstüne koydu. Nejla, 'Kurban kesmede lazım olacak ama bu başka kurban' dedi. Bıçağı Betül'ün sırtına sapladı. Betül, 'abla ne yapıyorsun' dedi. Betül'ü saçından sürükleyerek odaya götürdü. Ben kalkıp üst kata evime çıktım. Betül feryat ediyordu. Kapıma dayanan Nejla, 'aç kapıyı seni öldürüp, Betül'ün de işini bitireceğim' dedi. Sonra sanırım mutfaktaki kapıdan çıkıp gitmiş" dedi.
Mahkeme heyeti, sanık Nejla Sıvırcık’ın tutukluluk halinin devamına ve eksik evrakların tamamlanmasına karar vererek, duruşmayı erteledi.