Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, çözüm sürecinde toplumu birbirine düşürmek isteyenlere pirim verilmemesi ve kardeşlik dokusunun her geçen gün daha da güçlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Egemen Bağış, Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde, partisi tarafından Memduh Şevket Esendal Sahnesi'nde düzenlenen Siyaset Akademisi dersinde gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Konuşmasınında çözüm sürecinin üzerinde duran Bakan Bağış, "Allahın izniyle Türkiye’nin 81 ilinde bu çözüm süreci kapsamında çok farklı bir dönemi yakalayacağız. Bu ülkenin Türküyle, Kürdüyle, Çerkeziyle, Pomağıyla, Arnavutuyla, Boşnağıyla, Zazasıyla aslında bir büyük zenginlik olduğunu ve bizim kardeşlik dokumuzun aramıza fitne sokmak isteyen, kardeşlik dokusu sahiplerinden çok daha güçlü olduğunu ispat etme sürecindeyiz. Bakın 21 Mart 2013 günü dönüm günü olacaktır. Çünkü ilk defa artık bu ülkede herkes kardeşlikten yana çözümden yana tavrını açık net bir şekilde oraya koymaya başlamıştır. Bu noktaya kolay gelinmedi. Bu noktaya gelinmesinde en büyük emek bu ülke için gözünü kırpmadan canını feda eden şehitlerimizin, gazilerimizindir. Onların o özverisi, dik duruşu olmasaydı bugün bu noktaya gelemezdik. Onun için bizim çok çalışmamız lazım. Bizi birbirimize düşürmek isteyenlere pirim vermememiz lazım. Kardeşlik dokumuzu her geçen gün daha da güçlendirmemiz lazım." dedi.
PKK'nın bir terör örgütü olduğunu söyleyen Bağış, "Kimileri bu ülkede PKK'yı bir terör örgütü olarak tanıtır. Evet, bir terör örgütüdür. Ama sadece terör örgütü değildir. PKK, terör örgütü olduğu kadar bir rant şebekesidir. Uyuşturucu kaçakçılığından, insan kaçakçılığından, taşeronluktan elde ettiği rantın haddi hesabı yoktur. Şimdi uzun yıllardır alışageldikleri bu ranttan vazgeçmek, onların bu rantı elde etmesine göz yuman, onlara göz yumma rantından vazgeçmelerini sağlamak kolay bir süreç değildir." açıklamasını yaptı.
Geçmişte çok hatalar yapıldığını örneklerle anlatan Bağış, "Biz bizim değerlerimizin bize emrettiği şekilde, bu ülkede kardeşlik dokusunu, barışı, sevgiyi, dayanışmayı güçlendireceğiz. Maalesef geçmişte hatalar yapılmış. Güneydoğunun dağlarına marifetmiş gibi ‘Ne mutlu Türk’üm diyene’ yazılmış, ama oradaki insanlara Türkçe öğretilmemiş, okul yapılmamış, hastane yapılmamış, yol yapılmamış, baraj yapılmamış, havaalanı yapılmamış. Aslında oradaki insanlar da devletine bağlı olmak istiyor. Bakın 21 Mart'ta Diyarbakır’da bir mesaj okundu. Mesajı Kürtçe okudular çoğu anlamadı. Ama Türkçe okununca alkışlar koptu. Demek ki bölge insanı da aslında bu ülkenin diline sahip çıkmak istiyor, kültürüne sahip çıkmak istiyor ama kendi benliğine de saygı duyulsun istiyor." diye konuştu.
"Bu ülkede 20 yıl evvel insanlar 'Kürdüm' demeye korkardı." diyen Bakan Bağış, "Bugün devletin televizyonu 24 saat Kürtçe yayın yapabiliyorsa, mahkumlar kendini ziyaret eden anaları ile anadillerinde konuşabiliyorsa, siyasiler kendi anadillerinde seçim propagandalarını yapabiliyorsa, üniversitelerde enstitüler kurulabiliyorsa demek ki artık onların kimliğiyle ilgili sorunu olan bir devlet yok. Bizim herkesin kimliğine saygımız var. Hangimize sordular doğarken, Kürt mü, Türk mü, Arnavut mu, Pomak mı doğmak istersin diye? Bizim birbirimizi yargılamaya hakkımız yok. Tam tersine birbirimizi olduğumuz gibi kabul edeceğiz. Ama birlikte üretmenin birlikte ter dökmenin, birlikte çalışmanın bize neler kazandırabileceğini de fark edip bu ülkeyi kalkındırmak için daha çok çalışacağız. Biz bu millete rağmen hiçbir şeyin içerisinde olmayız. Hele hele bir pazarlığın içerisine bu güne kadar girmedik, girmeyiz, girmeyeceğiz bundan emin olun. Ama biz ne diyoruz, çözüm süreci bu ülkede her bir vatandaşımızın, eşitlik ilkesi altında devletin eşit vatandaşı olabilmesini sağlamaktır. Bu yüzden attığımız adımlar konusunda son derece temkinliyiz, dikkatliyiz ve biz bu süreci sizlerle birlikte ilerletmek istiyoruz." ifadelerini kullandı.
(CİHAN)