Kardiyoloji Uzmanında Stres Ve Düzensiz Uyku Uyarısı

Bitlis’in Tatvan Devlet Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nden görevli Uzman Dr. Yaşar Akay, düzensiz uyku ve stresin...

Bitlis’in Tatvan Devlet Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nden görevli Uzman Dr. Yaşar Akay, düzensiz uyku ve stresin kalp hastalıklarını tetiklediği söyledi.Kalp hastalıklarıyla ilgili açıklamalarda bulunan Kardiyoloji Uzmanı Dr. Akay, kalp hastalıklarının başlamasına neden olan birçok faktör bulunduğunu ve bu faktörlerin en belirgin olan nedenlerinden birinin de düzensiz uyku ve stres olduğunu belirtti. Düzensiz uykunun insan metabolizmasını bozduğunu ve bu nedenle buna bağlı olarak insanlarda kalp yetmezliği ve şeker hastalığı gibi hastalıkların baş göstermeye başlayabileceğini kaydeden Dr. Akay, insan sağlığı için düzenli uykunun olmazsa olmazları arasında olduğunu ifade ederek, düzensiz uykunun kalp yetmezliği gibi birçok hastalığa neden olduğunu kaydetti. Dr. Akay, “Düzensiz uyku uyuyan herkeste bu hastalıklar baş gösterir diye bir yargı yok. Ancak düzensiz uyku geçiren kişilerde zamanla kalbin düzenli kan pompalayamaması nedeniyle bu hastalık ortaya çıkabiliyor. Bu da kalp yetmezliğine neden oluyor” dedi.“STRES EN ÇOK KALBİ VURUYOR”Stresinde kalp hastalıkları başta olmak üzere birçok hastalığa davetiye çıkardığına dikkat çeken Akay, mümkün oldukça düzensiz uyku ve stresten uzak bir yaşam sürdürülmesi gerektiğine vurgu yaptı. Stresin en çok kalbi vurduğuna dikkat çeken Dr. Akay, “Stres kalp hastalıkları riskine yol açıyor. Modern toplumun hastalığı olarak ifade edilen stres, aslında günlük yaşamın bir parçasıdır. Günümüzde çoğu insan, farkına varmasa bile yoğun bir stres yüküne sahiptir. Günlük rutin yaşamımızda değişikliğe neden olan herhangi bir şey, stres vericidir. Zihinsel değişiklikler de gerçek, somut değişiklikler kadar strese yol açarlar. Yapılan bir araştırmada; işyerindeki stresin en fazla 50 yaş altı kadınları etkilediği, 50-64 arası kadınlarda ise diğer risk faktörlerinin kalp hastalıkları gelişimi için daha fazla riskli olduğu görülmüştür. Organizmanın strese tepkisi üç aşamada gelişir. Alarm tepkisi, direnme ve tükenme aşamaları olarak adlandırabileceğimiz bu aşamalardan kısaca şöyle bahsedebiliriz. Alarm aşaması, kişide fiziksel ve kimyasal değişmeler sonucunda kalp atışlarındaki hızlanma, tansiyondaki yükselme ve solunumdaki hızlanma ile gelişen ani adrenalin salgılanmaları ile tanımlanır. İkinci aşama olan direnme aşamasında ise; kaybedilen enerji, yeniden kazanılmaya ve bedendeki tahribat giderilmeye çalışılır. Kalp atışı, tansiyon, solunum düzene girer, kas gerilimi nispeten azalan birey, strese karşı koymak için çaba göstermeye başlar. Son aşama olarak tanımlanan tükenme aşamasında, bireyin gayreti kırılır ve davranışlarında ciddi derecede sapmalar ve hayal kırıklıklarının yaşandığı bir evreye girilir. Tükenme aşamasında da, parasempatik sinir sistemi etkindir. Stres yaşayan kişide gözlenen kalp atışlarındaki hızlanma, kan basıncındaki artış, bir tür damar sertleşmesi olarak bilinen ‘aterosklerozis’ hastalığının gelişmesinde hem öncü hem de ilerletici rol oynamaktadır. Öte yandan stres nedeniyle artan sigara ve alkol tüketimi de mevcut durumun daha da kötüleşmesine sebep olurken; kimi kişilerde stresle artan kalori tüketimi, beraberinde metabolik sendrom ile diyabet hastalığı gelişim riskini de getirmektedir. Aynı zamanda mevcut kalp yetersizliği ve ritim bozukluklarının da kötüleşmesine ve tedaviye cevabın azalmasına neden olan stresin kadınlar üzerindeki etkileri erkeklerden daha ciddi seyir göstermektedir” diye konuştu.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: