ESTONYA kökenli 60 aile, Ruslar tarafından, 93 harbi olarak da nitelendirilen 1877-1878 yıllarındaki Osmanlı-Rus savaşları sırasında Kars merkezine yakın bir yere yerleştirilmiş. O Estonyalıların son temsilcisi de Avgust Albuk (49). Hikâyelerinin 93 harbinde başladığını belirten Avgust Albuk (49) şunları söyledi: “Ruslar bizi tarımı yaymamız için buraya getiriyor. 60 aile şimdiki Karacaören köyünü kuruyor. Tarım ve hayvancılık yaparak geçimlerini sürdürüyorlar. Aradan yıllar geçtikçe buradaki vatandaşlarımız Alman Konsolosluğu’na müracaat ettiler. Hepsi bir bir
Almanya’ya göçtü. 7 sene öncesine kadar iki aileydik. Ancak diğer aile de buradan göçtü. Şimdi sadece ben kaldım.”
ESTON’UZ AMA TÜRK VATANDAŞIYIZ
Müslüman eşi Yadiger Albuk’la (39) çok iyi anlaştıklarını anlatan Albuk sözlerini şöyle sürdürdü: “Ramazan ayında eşim oruç tutuyor. Sahur ve iftarı birlikte yapıyoruz. O oruçlu olduğu için bazen yemekleri ben hazırlıyorum. İkimiz de dinimizi özgürce yaşıyoruz ve birbirimize son derece saygılıyız. Kızım burada okula gidiyor. Biz köken olarak Eston’uz ama Türk vatandaşıyız. Burada doğduk, büyüdük. Buranın gelenek ve göreneklerine göre büyüdük. Örneğin benim ibadet yapmam için bir kiliseye ihtiyacım yok. Evde ibadetimi yapıyorum.”
ALMANYA’YA GİTMİŞ FAKAT DÖNMÜŞ
Kars’ta Estonların pek bilinmediği için kendilerine Alman aile denildiğini de kaydeden Albuk, birkaç kez Almanya’ya gittiğini, fakat orada hiç kalmak istemediğini, çünkü Türkiye’yi çok sevdiğini söyledi. Albuk, ailesinin geçimini de KOSGEB destekli beton saksı işi yaparak sağladığını ve işini büyütmeyi arzu ettiğini kaydetti.
Kars’ta son Estonyalı olarak yaşayan Avgust Albuk’un ilk eşinden 17 yaşında Melisa ve 10 yıl önce evlendiği Yadiger Albuk’tan Bünyamin (9) ve Meryem (1.5) isminde 3 çocuğu var.
EŞİ YADİGER ALBUK: İKİ DİBİ BİR EVDE YAŞIYORUZ
“Erzurum’un Şenkaya ilçesinde doğdum. Bizler iki dini bir evde yaşıyoruz. Ben Müslümanlık’ın gerektirdiği ibadetleri yapıyorum, eşim de Hıristiyanlık’ın. Çocuklarımız ise reşit olduklarında kendi dinlerini seçerler. O da onların bilecekleri bir şey. Ben ev kadınıyım ve eşime yardım ediyorum. Birlikte geçinip gidiyoruz. Köyümüzde birlik ve beraberlik var. Hepimiz birbirimize saygılıyız. Komşuluk ilişkilerimiz de son derece güzel. Zaman zaman ekonomik sıkıntılarımız oluyor, bunları da aşmaya çalışıyoruz.” (DHA)