"Karşılıksız para basmak suçtur"

BURSA (İHA) - Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, karşılıksız para basmak ve borçlanmanın, gelecek nesillerin rızkını gasp etmek olduğunu söyledi.

Bursa'da birlikler toplantısının açılışında konuşan Bakan Coşkun, demokrasilerde vazgeçilmez unsur olan siyasi partiler kadar, demokrasinin yaşaması, insan hakları, hukukun üstünlüğü ve hürriyetler açısından sivil toplum kuruluşlarının da çok önem taşıdığını, hükümetin odalar ve birliklere gereken önemi gösterdiğini belirtti. Sorunları yukarıdan aşağıya "Biz dedik oldu" anlayışıyla çözmeye çalışmadıklarını, ortak çözüm anlayışını benimsediklerini dile getiren Coşkun, bunu imkanlar el verdiği ölçüde hayata geçirdiklerini, birliklerden de gerekli anlayışı beklediklerini ifade etti. Coşkun, birlik temsilcilerine seslenirken, "Buradan bir sitemde bulunacağım" diyerek, şöyle devam etti:

Reklam
Reklam

"Yıllar yılı devletçi bir zihniyetle kurulmuş olan kooperatifler, maalesef kapalı ekonomi dönemlerinde sırtını devlete dayayarak, risk, arz-talep dengesi, malın kalitesi, fiyatın olaşması gibi faktörleri düşünmeden, siyasilerin söylediği adamları işe alarak, siyasi iktidarın rey kavgasına düştüğü dönemlerde seçimleri öne sürerek çarpık bir yapılanmaya gitmiş. Dolayısıyla şimdi hala o psikolojiden kurtulamıyoruz. Yöneticiler kurtuluyor, başkanlar bunu sağladılar, fakat arkadaki kooperatifler, kooperatif başkanları kavradı. Müstahsil, 'Devlet yapsın, devlet versin' diyor. Bu dönemlerde 2 tane cinayet işlenmiş. Bütün bunları karşılamak için sıkışınca siyasi kadronun talimatıyla karşılıksız para basılmış ve dağıtılmış. Alan da razı, veren de razı. Çünkü, biri müstahsili tatmin etmiş, öbürü de karşılığında rey almış. Sonra, para basamamışlar, ama ne yapmışlar? Türkiye'nin itibarını ortaya koymuşlar ve karşılıksız borç almışlar. Hepiniz Anadolu'nun bağrından çıktınız. Benim gibi bostan kuyusunun ne olduğunu bilirsiniz. Eğer alınan borç, bostan kuyusuna konan bir kova su gibi kullanılsaydı bu durumlara düşmezdik."

Reklam
Reklam

"Karşılıksız para basmak ve borçlanmak, gelecek nesillerin, benim ve sizin hepimizin torunlarının rızkını gasp etmektir, suçtur bu" ifadesini kullanan Coşkun, ama bu yanlışların yapıldığını, önemli olanın bunlardan ders alıp aynı hataların yapılmaması olduğunu, herkesin yorganına göre ayağını uzatması ve mümkün olan desteği beklemesi gerektiğini dile getirdi. Coşkun, büyük bir borç, yüksek enflasyon ve faiz kıskacında iktidara geldiklerine işaret ederek, bu tarihten itibaren sürdürülebilir bir ekonomik ortamın oluşturulması için yoğun çabanın içine girdiklerini, bunu da özel sektörle birlikte yaptıklarını ifade etti.

Doğrudan yabancı sermayenin ülkeye çekilmesi için gerekli mevzuat ve kurumsal düzenlemeleri hayata geçirdiklerini belirten Coşkun, Türkiye'nin borç kıskacı yüzünden yatırıma yeterli parayı ayıramadığını, 3 senede alınan tedbirlerle faizlerde 24 katrilyon lira tasarruf sağladıkları halde, geçen sene yaklaşık 50 katrilyon lira faiz ödediklerine dikkati çekti. Coşkun, bu parayı "tıkır tıkır" faizcilere ödeyen devletin, yalnızca 8 katrilyon lirayı devletin bütün yatırımına ayırdığını, bu "felaketin" iyi incelenmesi gerektiğini anlatırken, 8 değil de 38 katrilyon liranın yatırımlara ayrılması halinde ülkenin daha farklı yerde olacağını kaydetti.

Reklam
Reklam

Türkiye'nin uzun yıllar bürokratik bir sürece sürüklendiğini ve bu engellerle mücadele ettiğini anlatan eden Coşkun, özel sektörün önünü açmak için hükümet olarak ellerinden gelen her türlü tedbiri alacaklarını bildirdi. Bazı çevrelerin siyasi kaygılarla yanlış şeyler söylediğine işaret eden Coşkun, "Bankaları kim batırdı arkadaşlar? Biz de aşağı yukarı 4 senedir iktidardayız, battı mı bir banka? Yani bu memlekete 60 milyar dolar yükü kim ödetti, bu hortumlardan kim istifade etti? Zaman aşımına uğratmışlar, biz neden sonra bunların peşine düştük. İşte TMSF veya adli yollarla koparabildiğimizi, alabildiğimizi alıyoruz. Ama çoğu gitmiş, maalesef gitmiş" diye konuştu.

Bakan Coşkun, birliklere idari özerklik verilmesinin doğru olduğunu, ancak kendilerinden bir an önce mali özerkliği de sağlamalarını beklediklerini, birliklerin karşılıksız borç yükü altına girmeleri gerektiğini vurgulayarak, "Açıkça söylüyorum, artık herkes her şeyi devletten beklemesin. Ehliyetiz eleman çalıştırmasın. Stokunu ticari kaygılarla fazla ya da düşük göstermesin" dedi.

Reklam
Reklam

Coşkun, AB süreciyle birlikte zirai üretim altyapısının tamamen değişeceğine dikkati çekti. Bakan Coşkun, daha sonra Marmarabirlik Yönetim Kurulu Başkanı Refi Taviloğlu'na, birliğin kara geçmesi ve mali özerkliğini kazanması, Tariş Genel Müdürü Güngör Şarman'a da marka ve pazarlamada gösterdikleri başarı dolayısıyla teşekkür belgesi verdi.