Kartal Aydos Ormanı'ndaki polis ölümüyle ilgili yeni gelişme! "Katiller de ağlar, hatta en güzel onlar ağlar"

Aydos Ormanı'nda 12 Ocak'ta kendi beylik tabancasından çıkan mermiyle hayatını kaybeden polis memuru Osman Yalınkaya'nın (35) ölümüne ilişkin devam eden davada sanık Mahmud Sezgin suçlamayı kabul etmezken, bir tanık ise silah sesinden sonra sanığın ağladığını duyduğunu söyledi. Yalınkaya'nın eşi duruşmadan sonra yaptığı açıklamada eşinin intihar etmediğini dile getirerek "Katiller de ağlar, hatta en güzel onlar ağlar" dedi.

Anadolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu sanık Mahmud Sezgin getirildi. Duruşmada maktul Osman Yalınkaya'nın eşi Aygül Yalınkaya'nın da aralarında bulunduğu yakınları ve taraf avukatları hazır bulundu.

"MAKTULLE İLK ADIMLARIMIZI BERABET ATTIK BU ACI EN FAZLA BENİM ACIMDIR"

Tutuklu sanık Mahmud Sezgin savunmasında iddiaların tamamını reddettiğini belirterek "Yaklaşık 8 aydır suçsuz yere yatıyorum. Allah şahittir ben suçu işlemedim. Osman'la çocukluktan beri arkadaşız. İlk adımlarımızı beraber attık, beraber büyüdük, beraber tahsil yaptık, bu acı en fazla benim acımdır. O benim arkadaşımdı, yaptığımız işte fikir ayrılıkları oluştu. Osman bunu şahsileştirdi, arkasından böyle bir olay yaşandı ama bu olayı ben gerçekleştirmedim. Ben Osman'ı vurmadım" ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

Mahkeme Başkanı sanığa maktulün elinde atış izine rastlanmadığına dair rapor olduğunu sorunca sanık Sezgin, “Maktulde atış artığına rastlanmadığına ilişkin tespite bir diyeceğim yoktur. Teknik konulardan anlamıyorum ama aleyhe hususları kabul etmiyorum" şeklinde cevap verdi.

Sanık Sezgin "Silahta maktule ait parmak izinin olmamasını bilemem, teknik bir konudur. Silahta bana ait parmak izi veya vücut izi çıkmamasına da diyeceğim bir şey yoktur" dedi.

"SİLAHI YUKARI DOĞRU KALDIRDI O SIRADA SİLAH PATLADI"

Mahkeme başkanı maktulün kafasındaki mermi girişinin sağ tarafta olduğunu fakat maktulün sol elinde silah bulunduğunu hatırlatarak soru sorunca da sanık “Ben silahın maktulün sol elinde mi yoksa sağ elinde mi olduğu hususuna açıkça çok dikkat etmedim çünkü çömelmiş vaziyetteydim" dedikten sonra kendisine karakolda baskı yapıldığını öne sürerek şöyle devam etti:

Maktul silahını çektiğinde sanki ağır bir şey kaldırıyormuş gibi yaptı, silahı yukarı doğru kaldırdı, o sırada silah patladı. Ben olay sırasında yarı çömelmiş vaziyette olduğum için doğrusunu söylemek gerekirse net olarak da görmüyordum ancak o halde göz ucuyla bir şeyler görebiliyordum. Maktulün üzerindeki kanlar benim üzerime bulaşmış olabilir

Reklam
Reklam

2018 YILINDA İŞLETTİKLERİ KREŞTEN DOLAYI CİDDİ BİR ŞEKİLDE TARTIŞTILAR

Maktulün eşi Aygül Yalınkaya ise söz alarak “Benim eşim ılımlı yapıdaydı, sanık ise egosu yüksek ve sorun çıkaran bir insandı. 2018 yılında işlettikleri kreşten dolayı ciddi bir şekilde tartıştılar. Hatta eşim ortaklığı bitirmeyi düşünüyordu. Eşim öldükten sonra Tuzla'daki kreşin müdürü bana sanığın eşinin sanıkla konuştuğunu, sanığın eşinin de kan parası olarak okulları bize vermek istediklerini söyledi. Ben bu teklifi kabul etmedim, şikayetçiyim" şeklinde konuştu.

MAKTULÜN SOL ELİNİN ALTINDA SİLAH VARDI

Olay yerine ilk ulaşan polislerden Engin G, tanık olarak verdiği ifadesinde Aydos ormanlarında rutin devriye görevi yaparken, sanığın bir minibüsün önüne atlayıp hararetli şekilde bir şeyler konuştuğunu gördüklerini, bunun üzerine sanığın yanına gittiklerini anlattı. Sanığın "Osman Osman, yardım edin" dediğini kaydeden tanık, "Sanık önümüzden telaşlı şekilde ormana girdi, biz de peşine gittik. Yerde kanlar içinde yatan yaralı şahsı gösterdi. Maktulün sol elinin altında silah vardı. Polis olduğunu sonradan öğrendik." dedi.

Reklam
Reklam

SANIK AĞLIYORDU, BAĞIRIYORDU

Tanık olarak dinlenen Vefiye Akay ise evinde oturduğu sırada silah sesi duyduğunu, silah sesinden sonra bir şahsın bağırdığını duyduğunu ve olay yerine polislerin geldiğini gördüğünü söyledi. Eşiyle birlikte olay yerine gittiğini belirten tanık Akay, “Sanık ağlıyordu, bağırıyordu, herhangi bir isim söylediğini hatırlamıyorum" dedi. Sanık Mahmud Sezgin tahliyesini talep etti. Avukatlar olay yerinde keşif yapılmasını istedi.

TUTUKLULUK HALİ DEVAM ETTİ

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, olay yerinde keşif talebini reddederek duruşmaya gelmeyen tanıklar hakkında zorla getirme kararı çıkardı. Sanık Mahmud Sezgin'in tutukluluk halinin devam etmesine karar veren heyet, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.

İDDİANAMEDEN

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede Osman Yalınkaya'nın Kartal'daki ormanda 12 Ocak 2021'de kendi beylik tabancasından çıkan mermiyle hayatını kaybettiği anlatılıyor.

Yalınkaya'ya ait silahta kendisine ait parmak izi bulunmaması, mermi girişinin kafasının sağ tarafında olmasına rağmen silahın sol elinde olduğu belirtilerek sanık Mahmud Sezgin'in cinayeti işlediği iddia ediliyor.

Reklam
Reklam

İddianamede sanık Mahmud Sezgin'in “Kasten öldürme" suçundan müebbet hapis cezasıyla cezalandırılması isteniyor.

"ADALETİN TECELLİ EDECEĞİNE İNANIYORUM"

Duruşmanın ardından adliye önünde açıklama yapan Osman Yalınkaya'nın eşi Aygül Yalınkaya “Biz aylardır bu günü bekliyorduk. İddianame yakın zamanda hazırlandı ve duruşma günü hızlı bir şekilde verildi. Duruşma yaklaşık 7 saat sürdü. Davanın sonucunda sanığın tutukluluk halinin devamına karar verildi. Sonuçta ortada somut deliller var. Swap izleri, silahın sol elde olması, sağ tarafından vurulması bunların hepsi birer çelişki. Çelişkiler henüz aydınlanmadı. Aydınlatmadığı için de duruşma ertelendi. Ben adaletin tecelli edeceğine inanıyorum. Benim eşim onurlu, şerefli, başarılı bir polis memuruydu. Bu şekilde bir ölümü hak etmedi. Sonuna kadar bu davanın arkasındayımö dedi.

"KATİLLER DE AĞLAR HATTA EN GÜZEL ONLAR AĞLAR"

Yalınkaya şöyle devam etti:

Herkesin de yanımda olmasını istiyorum. Her suçlunun yaptığı gibi sanık da suçlamayı reddetti. Ortada somut deliller olmasına rağmen suçlamaları reddetti. Kesinlikle eşim intihar edebilecek bir insan değildi. Zaten yakın çevremiz ve aile dostlarımız mutluluğumuza şahitti. 2 çocuğumuz var, küçük oğlum eşim vefat ettiğinde 7 aylıktı. Eşim gözümüzün içine bakıyordu. İntihar edecek bir insan değildi. Bizim planlarımız vardı, ailemiz için. Eşim sabah beni öperek gitti. Benim eşimin hiçbir zaman melankolik bir tavrı olmadı. Ben zaten bu iddiayı en başından beri kabul etmiyorum. Sanıkla eşim çocukluk arkadaşıydı maalesef. Mahkemede de herkes sanığın ağladığına vurgu yaptı. Kendisi de ağladığını söyledi, eşim vurulduğu esnada. Katiller de ağlar. Hatta en güzel onlar ağlar

Reklam
Reklam

(DHA)

Anahtar Kelimeler: