Cumhurbaşkanlığı seçiminin taktiksel bir çekişmenin odağında yapılacağını Prof. Ekmeleddin İhsanoğlu'nun çatı adayı olmasıyla birlikte kendisini hissettirdi. MHP ve CHP Ak Parti'nin adeta yumuşak karnına vurdular; çünkü Sayın İhsanoğlu tamda muhafazakarların arzu ettiği isimdir. Çatı aday olgusunun Ak Parti tabanını da kapsadığı şimdi ortaya çıkıyor. Doğrusu, Sayın Erdoğan da yarışa girerse devlerin yarışına şimdiden hazır olalım.
Tabii biz seçim sürecini konuşurken, hemen güney sınırlarımızın ötesinde insanlık adına utanç verici görüntüler yaşanmaya devam ediyor. Estirilen terör dalgası bizleri de içine alacak bir genişleme sürecine girdi. Rehineler krizi umarız, umduğumuz gibi kazasız belasız tatlıya bağlanır. Yoksa, bu bataklığa saplanmamıza neden olacak süreçler yaşayabiliriz.
Hani diyeceksiniz şimdi sırası mı diye ama turizm sezonunda umudun peşine koşan onca esnaf var. Onlar da son gelişmeler ışığında bu sezondan umutlarını kesmişler.
Hiç kuşku yok bu vahim gelişmeler Mersin turizmini de etkileyecektir. Sahil şeridinde karyolalarının başarılı çalışmalarına ilçe belediyeleri de elinden gelen gayreti göstererek destek verdi ve sahiller turizme hazır duruma getirildi.
Mersin için olmazsa olmaz sektörlerin başında gelen turizm her ne kadar istenilen seviyeye gelemediyse dahi umut olmayı sürdürüyor. hemen yanı başımızdaki Antalya ile yarışabilecek turizm değerlerimiz varken neden hala bu pastadan payımızı alamadığımızı da durup düşünmek gerekiyor.
Özellikle yaz turizmi bağlamında yapılan girişimleri takdir etmiyor değiliz. Bu iş zaten öncelikle küçük adımlarla ilerler fakat o adımları da sürekli hale getirmek gerekiyor.
Bunun için özel sektörle devlet kurumlarının el birliği içerisinde olması gerekiyor. Turizmcileri Mersin’e çekmek için yapılacak çok girişim vardır, yeter ki kentimizi yönetenler turizm hedefine inanmış olsunlar. Turizm kenti olma yolunda başkaları neler yaptıysalar biz de en kolayından aynısını yaparak daha hızlı yol alabiliriz.
Bunun için turizm değerlerimizin yanında insan potansiyelimiz de var. Bugün sahillerde ekmeğinin peşinde olanları da küçümsememek gerekiyor. Kimi mısır satıyor, kimi kafe işletiyor sonuçta yabancı konukların cebinden çıkan para Mersin’de kalıyor.
Yerel yöneticiler in sahil esnafına sahip çıkmaları çok önemlidir. Sahil boyu dev turistlik tesisleri olmadığına göre bu küçük esnaf lar bu alandaki boşluğu dolduruyor.
Tabii, etrafımızdaki yangın çemberi her geçen gün yeni sınırlara yayılırken turizmden söz edebilir miyiz? Suriye ve Irak’da yaşananların Mersin’i etkileyeceği çok açık ama bunlar bizlerin dışında ortaya çıkan sorunlardır. Bu yüzden sorunların çözümü noktasında sorumluluğu Ankara’ya bırakarak turizmi nasıl geliştirebiliriz bunu yapalım; her ne kadar et derdine düşsek bile...
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz