İnsan hayatının devamı için olmazsa olmazlar arasında yer alan yemekle ilgili yapılan araştırmalarda yemek yenilen kabın beyni etkilediği ortaya çıktı. Araştırmalara göre, kasede yenilen yemek tabaktakine oranla daha lezzetli bulunuyor.
Peki, bunun bilimsel bir açıklaması var mı?
New York Post’ta çıkan bir habere göre, aynı yemeği tabakta yiyenler, kâsede yedikleri kadar tat alamıyorlar. Çoğu kişi, yemek ve salataların kasede daha lezzetli olduğunu iddia ediyor.
Yani birçok duygusal uyarıcının tad alma duygumuzu etkilediğini gösteriyor. Bu uyarıcıların etkisiyle yediğimiz yemekler daha lezzetli gelebiliyor veya tokluk hissi uyandırabiliyor.
Kâsede yemek beynimizi nasıl etkiler?
Oxford Üniversitesi’nden tat psikolojisi uzmanı Charles Spence, “Yemeğin kıvamından ısısına, ağızda bıraktığı histen tabakta mı yoksa kâsede mi yendiğine kadar birçok şey tadı etkiliyor” diyor.
Spence’e göre, ”yemek yerken kâse elde tutuluyorsa, kabın ağırlığının artırılması, yemekten tatmin hissinin de artmasına, hatta yemeğin tadının daha yoğun alınmasına neden olabiliyor”.
“Ayrıca kâse ılıksa etrafınızdaki insanların da daha sıcak olduğunu düşünürsünüz” diyor Spence. “Hatta daha fazla para ödemeye razı olabilirsiniz.”
Kasede yemek beynimizi nasıl etkiler?
BBC dergide Chris Baraniuk imzasıyla yayımlanan makalede ise konuyla ilgili benzer görüşler paylaşılıyor.
Tadı etkileyen faktörler var
Örneğin kırmızı renkli bir tatlı, aynı miktarda şekere sahip başka bir renk tatlıdan daha tatlı gelir insana. Gerçek bir restoran ortamında yapılan bir araştırmada, daha ağır çatal-bıçak takımları ile servis edilen yemeklerin daha değerli olduğuna dair bir algı yarattığı görüldü.
Fakat bu tür deneylerin sonuçları değişkenlik gösterebiliyor. Örneğin başka bir araştırmada da hafif plastik kaşıkla yenen yoğurt, daha yoğun ve pahalı olduğu hissi yaratmıştı.
Charles Spence’in yaptığı deneylerde, tabağın kenar genişliğinin tabaktaki yemek miktarı algısını etkileyip etkilemediğini de araştırdı. Tabağın büyüklüğü arttıkça aynı miktar yemeğin daha küçük porsiyon gibi algılandığı görüldü.
Buradan hareketle Spence, “Kenarı olmayan bir kâse, ağzına kadar yemek dolu görüntüsüyle daha fazla yemek yemiş olma hissi yaratacaktır” diyor. Bu verilerden yola çıkan restoranlar, olağan dışı tabak çanakla servis yaparak müşterilerin tat algısına daha çok yönlü hitap etmeye çalışıyor. Doğrama tahtaları ya da kayağantaşı üzerinde yemek servisleri giderek yaygınlaştığı gibi, zaman zaman tuğla üzerinde bile yemek getirildiği oluyor.