Fintables otomotiv pazarında yaşanan gelişmeleri derledi. Toplam pazar, rekor yıl 2023’e kıyasla daralmasına karşın hala güçlü bir performans sergilemeye devam ediyor. Ayrıca bültende Tofaş’ın Rekabet Kurumu Kararı ve akabinde açıklanan K0 üretimi ile Volkswagen’in fabrika kapatma kararı öne çıkıyor.
ODMD verilerine göre ekim ayında Türkiye’de otomobil ve hafif ticari araç pazarı, geçtiğimiz yılın aynı ayına kıyasla %4,04 daralarak 97.274 adede geriledi. Hafif ticari araç satışları 21.612 adetle yıllık bazda %15,2 büyüme kaydetti ve 2011’den beri en iyi ekim ayını geçirdi. Otomobil satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla %8,4’lük düşüşle 75.662 adet oldu.
Hem otomobil hem de hafif ticari araç pazarı hala geçmiş 10 yıllık ortalamaların üzerinde seyretmeye devam ediyor. Yüksek faiz ortamının etkisiyle 2023’teki rekor yıla kıyasla kısmi bir daralma gözlemlesek de otomotiv pazarı 53.671 adetlik son 10 yıllık ekim ortalamasının %41, hafif ticari araç pazarı ise 15.758 adetlik ortalamanın %37 yukarısında.
Pazarın detaylarına indiğimizde ekim ayında benzinli, dizel ve elektrikli otomobil satışlarının sırasıyla %18, %36 ve %9 düştüğünü, hibrit araç satışlarının ise %84 arttığını görüyoruz. Böylece geçen seneyle kıyaslandığında yılın ilk 10 aylık döneminde benzinli araç satışlarının toplam satışlardan aldığı pay %66,8’den %62,8’e gerilerken hibrit araçların payı %10,7’den %16,9’a çıkmış oldu.
Marka bazlı bakıldığında ise toplam satışlarda ilk 5 sırayı Renault, Volkswagen, Ford, Fiat ve Peugeot alıyor. Diğer taraftan Çin'den ithal edilen otomobillere getirilen %40 ek gümrük vergisi de son dönemde ilgili markaların satışlarını olumsuz etkiliyor. Ekim ayında Chery’nin pazar payı 2.814 adetlik satışla %3,72’de MG’nin pazar payı da 1.096 adetlik satışla %1,45’te sınırlı kaldı.
Ekim ayında borsaya açık şirketlerden Doğuş Otomotiv ve Ford Otosan’ın iç pazardaki satışları sırasıyla %46 ve %69 artarken Tofaş’ın satışları %45 düştü.
İhracat tarafında ise sektörün eylül ayında yükselen ivmesini ekim ayında da sürdürdüğünü görüyoruz. TİM verilerine göre geçtiğimiz ay otomotiv endüstrisinin toplam ihracatı 3,5 milyar dolarla geçen senenin aynı dönemine kıyasla %16, Eylül 2024’e kıyasla %5 büyüme kaydetti.
Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği verilerine göre sektörün en fazla ihracat artışı %27 ile Fransa’ya gerçekleşirken bu ülkeye yapılan satışlar 469 milyon dolar oldu. İkinci büyük pazar Almanya’ya %2 artışla 445 milyon dolarlık ihracat yapıldı. Birleşik Krallık’a ise %17 artışla 332 milyon dolar ihracat gerçekleştirildi.
OSD verilerine göre sektörün otomobil ihracat adedinin %15 ve toplam ihracat adedinin %16 arttığı eylül ayında, toplam ihracat tutarı da dolar bazlı %21 büyümüştü. Dolayısıyla henüz yayınlanmayan ekim verilerinde de ihracat adetlerinde büyüme gerçekleşmesini ve bu sayede iç pazardaki daralmaya karşın üretimdeki azalışın biraz daha sınırlı kalmasını bekleyebiliriz.
TÜİK’in paylaştığı verilere göre eylül ayında 212.451 adet aracın trafiğe kaydı yapılırken bu taşıtların %56,8’ini motosiklet, %29,5’ini otomobil, %7,9’unu kamyonet, %2,9’unu traktör oluşturdu. Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre %0,5, Eylül 2023’e göre ise %6,9 artmış oldu. Öte yandan motosikletlerin toplam araç pazarındaki payı da yükselişini son aylarda artan ivmeyle devam ettiriyor. 2024’ün ilk 9 ayı sonunda bu oran %19,55’ken daha yakın tarihli temmuz, ağustos ve eylül aylarında sırasıyla %46,9, %54,7 ve %56,8 olarak gerçekleşti.
Sahibinden ve BETAM’ın hazırladığı “Otomobil Piyasası Görünümü” raporuna göre eylül ayında 2. el piyasasında ortalama satış fiyatı, enflasyondan arındırılmış şekilde geçen seneye kıyasla %35,6, bir önceki aya kıyasla %1,2 azaldı.
Yakıt türüne göre incelendiğinde hybrid araçların ortalama fiyatlarında %18,2’lik reel yükseliş gerçekleşirken diğer tüm yakıt türlerinde ise düşüş gözlemlendi. En yüksek yıllık düşüş oranı da %19 ile elektrikli araçlarda görüldü.
İlan görüntülemeleri ve ilan üzerinden kurulan iletişim gibi metriklerden oluşturulan otomobil talep endeksi, ağustos ayına göre %0,4 düşerken 2023 Eylül ayına göre ise %41 yükseldi. Öte yandan otomobil piyasasındaki hareketliliği gösteren, satılan otomobil sayısının satılık ilanlarına oranı 0,8 puanlık artışla %21,1 seviyesine ulaştı. Oranın detaylarına bakıldığında ilan sayısında %2,9’luk düşüş yaşanırken satılan otomobil sayısının %1 arttığı gözlemlenmekte.
Tofaş’ın Temmuz 2023’ten bu yana beklediği Stellantis birleşmesi Rekabet Kurulu engeline takıldı. Rekabet Kurumu, yaptığı açıklamada Tofaş’ın verdiği taahhütlerin yeterli görülmediğini açıkladı. Söz konusu açıklamada, “Stellantis’e ait olan Stellantis Otomotiv Pazarlama’nın Koç Holding’in ortak kontrolünde bulunan Tofaş tarafından devralınması işlemine ilişkin olarak, 23.11.2023 tarihinde konu hakkında nihai inceleme yapılmasına karar verilmiştir. Rekabet Kurulu’nun 24.10.2024 tarihli toplantısında yapılan görüşmeler sonucunda, başvuru sahiplerinin konu ile ilgili vermiş olduğu taahhütlerin işleme izin verilebilmesi için yeterli olmadığına karar verilmiştir.” ifadelerine yer verildi.
Süreç nasıl ilerledi? 2021 yılında Fransız otomotiv devi Peugeot ile İtalyan Amerikan otomotiv şirketi Fiat birleşerek Stellantis adı altında yeni bir grup oluşturdular. Bu birleşmenin ardından Türkiye’deki operasyonlar ise iki farklı şirket altında yürümeye devam etti. Türkiye'de bu birleşmenin ardından FCA grubu, Tofaş adıyla; PSA ise Stellantis Türkiye ismiyle faaliyetlerini sürdürüyordu. Mart 2023’te Tofaş ve Stellantis, yaptıkları ortak açıklamada 2024’ten itibaren tüm Stellantis (PSA) markalarının satış ve pazarlamasının Tofaş’a devredileceğini duyurdu. Anlaşma 400 milyon Euro ve 8 yıllık performans ödemesi içeren bir anlaşmaydı. Anlaşmanın netleşmesi beklenirken Rekabet Kurulu tarafından inceleme başlatılmasına karar verildi. Kasım 2023’te de Rekabet Kurulu tarafından nihai karar için 6 aylık süreç başlamış oldu. Mayıs 2024’e kadar nihai inceleme devam etti ve sonrasında bu kararın çıktığını öğrendik.
Tofaş tarafında bir diğer gelişme de K0 üretimi tarafında oldu. Şirket finansal tablolarını açıkladığı gün Stellantis markaları için öngörülen yeni “K0” modelin hafif ticari araç ve ‘Combi’ versiyonlarının Türkiye’de üretim hakkının Tofaş’a verilmesine ilişkin lisans sözleşmesi imzalandığını bildirdi. Şirket bu anlaşma ile 2024-2032 yılları arasında 1 milyon adet araç üretimi hedefliyor. 2025 yılında planlanan üretim adedi ise 100 bin. 2026 ile birlikte 150 bin yıllık K0 üretimi planlanıyor. Ancak Doblo’nun denklemden çıkmasının ardından K0 ile Tofaş üretim kapasitesinin yalnızca üçte birini kullanabilecek. 2025’in sonunda Egea üretiminin de sonlanacağını göz önünde bulundurursak Tofaş’ın ikame etmesi gereken çok ciddi bir kapasite bulunuyor.
Avrupa Parlamentosu, Çin'den ithal edilen araçlara %45'e kadar çıkabilecek ek gümrük vergisi uygulanmasını öngören tasarıyı kabul etti. Bulgaristan, Danimarka, Estonya, Fransa, İrlanda, İtalya, Letonya, Litvanya, Hollanda ve Polonya’nın desteğiyle kabul edilen tasarıya bölgenin en büyük ekonomisi Almanya’dan ise karşı oy geldi. Macaristan, Malta, Slovakya ve Slovenya da Almanya ile aynı yönde oy veren diğer ülkeler. Yeni uygulama kapsamında Çin’de üretilen Tesla modellerine %7,8, BYD’ye %17, Geely’e %18,8 oranında ek vergi getirilecek. İşbirliği yapan ancak listede yer almayan üreticiler %20,7 oranında ek vergiye tabi tutulurken SAIC ve işbirliği yapmayan diğer şirketlere %35,3 oranında ek vergi uygulanması planlanıyor. Bu vergilerin kasım ayı itibarıyla yürürlüğe girmesi ve %10 oranında mevcut gümrük vergilerine eklenmesi bekleniyor.
Söz konusu karara ilişkin Çin Ticaret Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Avrupa Birliği'nin Çinli elektrikli araç üreticilerine yönelik getirdiği ek gümrük vergileri eleştirildi. Ayrıca Çin tarafından karşı bir hamle olarak da üreticilerin meşru haklarını korumak adına Dünya Ticaret Örgütü ihtilaf çözüm mekanizmasına başvuruda bulunulduğu belirtildi. ,
Volkswagen’in içinde bulunduğu negatif hava geçtiğimiz ay da yaşanan olumsuz gelişmelerle devam etti. Şirket en son Almanya'daki en az 3 fabrikasını kapatmayı ve büyük çaplı işten çıkarmalarda bulunmayı planladığını bildirildi. Volkswagen İş Konseyi Başkanı Daniela Cavallo, Wolfsburg'da işçilere yönelik yapılan bilgilendirme etkinliğinde, "Yönetim kurulu Almanya'da en az 3 Volkswagen fabrikasını kapatmayı hedefliyor" şeklinde konuştu. Cavallo, ülkedeki diğer Volkswagen tesislerinin de küçülmeye gideceğine işaret ederek, yönetim kurulunun işten çıkarma planları üzerinde çalıştığını belirtti. Cavallo ayrıca “Yönetim Kurulu, Almanya’da kalan tüm fabrikaları küçültmeyi amaçlıyor. Bu plan, üretim hacimlerinin, vardiyaların ve montaj hatlarının azaltılması anlamına geliyor. Yönetimin bu konuda kararlı olduğunu görüyoruz. Bu, toplu pazarlık sürecinde blöf değil. Almanya’daki tüm Volkswagen tesisleri bu planlardan etkileniyor, hiçbir tesis güvende değil.” ifadelerini kullandı. Diğer taraftan Belçika basınında yer alan habere göre, VW grubu altında yer alan Audi, Brüksel’deki fabrikasının faaliyetlerini 28 Şubat 2025’te kalıcı olarak durduracak. Yaklaşık 3 bin kişinin çalıştığı tesiste yıl sonuna kadar işten çıkarma planlanmazken, fabrika için potansiyel yatırımcı ve alıcılarla görüşmeler sürüyor.
Avrupa’da son dönemde 2025 regülasyonlarına karşı söylemler görsek de kısıtlayıcı yeni döneme hazırlığını yapmış ülkeler de var. Ekim ayında Norveç’te satılan arabaların %94’ü elektrikliydi. Bu da Norveç’in önümüzdeki yıl yeni benzin ve dizel otomobillerin satışının yasaklanması hedefini yakalayabileceğini gösteriyor. Norveç’te Çinli üreticilerin pazarda güçlü olduğunu görüyoruz. 2019 yılında Norveç’te hiç araç satamayan Çinli üreticiler, bu yıl itibarıyla pazarın %11’ine hakimler. Bir dönem VW, Audi ve Mercedes gibi markalar, satışlarının büyük kısmı için Çin'e bağımlı hale gelmişlerdi. Son dönemde Çinli üreticiler, Avrupalı rakiplerini kendi evlerinde vurmaya başladı. Avrupa Merkez Bankası tarafından yayımlanan son modelleme oldukça endişe verici duruyor. Çin’in otomotiv endüstrisinin, güneş paneli sektörüne uygulananlara benzer sübvansiyonlar uygulandığı takdirde takdirde küresel pazarda payının %60 artması bekleniyor. Simülasyon, AB içi üretimin %70 azalabileceğini ve toplam otomotiv pazarında Avrupalıların payının %30 düşebileceğini gösteriyor.
Çin’in en büyük elektrikli araç üreticisi BYD, çeyreklik hasılat olarak ilk kez ABD’li rakibi Tesla’yı geride bıraktı. BYD’nin üçüncü çeyrek gelirleri 201 milyar yuan’a (28,2
milyar dolar) ulaşarak Tesla’nın bildirdiği 25,2 milyar dolarlık satışları geride bıraktı. Ancak yerel pazardaki zorlu fiyat savaşı karlılığı olumsuz etkiledi. Warren Buffett tarafından da desteklenen BYD, Çin hükümetinin elektrikli araçlara yönelik yeni sübvansiyonların desteğiyle 3 aylık dönemde rekor 1,1 milyon araç sattı. BYD, doğrudan indirimler sunmak yerine, son aylarda daha uzun menzilli ve eski versiyonlarına göre daha gelişmiş özelliklerle donatılmış modelleri daha düşük fiyatlarla piyasaya sürdü. Bu strateji, yoğun fiyat rekabeti ortamında pazar liderliğini pekiştirmesine yardımcı oldu. Ancak BYD, bu aksiyonu yüzünden araç başına net karda düşüş yaşadı. Eylülde yurtdışı satışları toplam aylık satışların yalnızca %7,9’unu oluşturdu. Bu oran bir yıl önce %9,8’di. Bu veriye Avrupa Birliği’nin geçtiğimiz hafta batarya destekli araçların ithalatına mevcut %10’luk vergiye ek olarak %17 ek gümrük vergisi uygulama kararı ile beraber bakarsak BYD’nin kısa vadede ihracatını artımadaki hedefleri sekteye uğrayabilir.
2025 yılı için hazırlanan ve TBMM’ye sunulan bütçe teklifine göre gelecek sene motorlu taşıtlardan elde edilecek ÖTV gelirinin %64 artarak 818 milyar TL’ye ulaşması öngörülüyor. Bu yılın ilk 9 ayı sonunda motorlu taşıtlardan elde edilen ÖTV tutarı 349,8 milyar TL’yken sektörün rekor yılı 2023’te ise bu alanda toplam 441 milyar TL tahsilat yapılmıştı. Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan EBS Danışmanlık Genel Müdürü Erol Şahin, “Bu durumda akıllara ÖTV matrahlarının uzun yıllar güncellenmeyeceği ve yeni dilimler eklenerek bir artış geleceği geliyor. Ayrıca bu tahsilat için pazarın yeniden 1,2 milyonu aşması gerekiyor. Hele ki enflasyon hedefinin %25-30 olduğunu düşünülünce” diye konuştu.
Çinli otomobil firması Cherry’nin gerçekleştirdiği ve firmanın uluslararası operasyonlarından sorumlu başkan Tin Tongyue tarafından yapılan sunumda şirketin önümüzdeki yıllarda yapılacak genişleme, üretim ve Ar-Ge tesislerine ait bir dünya haritası paylaşıldı. Haritanın Avrupa bölümünde dikkat çeken unsurlardan biri de olası üretim planlamasının olduğu ülkelerden birinin İtalya ve İspanya’yla birlikte Türkiye olarak gözükmesi.
Ayrıca Sözcü Gazetesi’nden Erdoğan Süzer’in yaptığı habere göre Cherry’nin Türkiye’ye yatırım yapma süreci artık son aşamaya gelmiş durumda ve fabrikanın Samsun’da kurulması bekleniyor. Samsun’da ikinci bir OSB kurulması için çalışmalar yapılırken Chery’ye bu bölgede geniş bir yer verilmesi bekleniyor.
Hyundai Assan Genel Müdürü Murat Berkel, CNBC-e ekranlarında katıldığı Araç Takip programında sektörün ilk 9 ayını değerlendirip son çeyreğe ilişkin beklentilerini paylaştı. 2024 yılının ilk 9 ayının beklentilerinin oldukça üzerinde gerçekleştiğini belirten Berkel, önümüzdeki yıllarda da satışların yavaş yavaş kademeli şekilde artacağını öngördü. Berkel, “Biz 2023 yılından 2024 yılına girerken özellikle parasal sıkılaştırma politikalarını, enflasyonla mücadeleyi ve kredi faiz oranlarındaki artışları dikkate aldığımızda pazarda %25 ile %30 arasında bir daralma öngörüyorduk. Ancak bu daralma gerçekleşmedi. Aslında pazarın performansı geçen seneyle aynı seyrediyor. Tabii burada bizim öngördüğümüz ve öngöremediğimiz bir takım durumlar gelişti. İlk çeyrekte seçimlerle birlikte bir hareketlilik bekliyorduk ve beklediğimizin üzerinde bir hareketlilik ve satış oldu. Yılın ikinci çeyreğinde de genel güvenlik yönetmeliği ile ilgili regülasyonda bir değişiklik oldu. Biz kendi markamızın özelinde bu stoklarımızda olan araçları satmak için ilave kampanyalar yaptık. Ve sektörde de benzer kampanyalar yapıldığını gözlemledik. Bu ikinci çeyrekte 7 Temmuz'a kadar bir hareketlilik getirdi. Pazarın yıl genelinde 1,1-1,15 milyon arasında gerçekleşeceğini düşünüyoruz. Yine de son çeyrekte biz kısmi bir yavaşlama bekliyoruz. Çünkü şu anda taşıt kredisi faiz oranları halen %4 seviyesinin yukarısında, bu çok yüksek. Ve müşteriler krediye ulaşmakta biraz zorluk yaşıyor. Dolayısıyla bu da pazarın maalesef istenilen seviyeye gitmesini engelliyor. Bu sürecin de son çeyrekte de devam edeceğini öngörüyoruz.” dedi.
ODMD Yönetim Kurulu Başkanı Ali Haydar Bozkurt, ekim ayı otomotiv verilerine ilişkin CNBC-e ekranlarında değerlendirmelerde bulundu. Bozkurt, verileri şaşırtıcı bulduğunu vurgulayarak otomotiv sektörünün bu yılı da geçen sene gibi güçlü kapatacağını söyledi. Bozkurt, “Yıl başında beklentilerimiz pazarda bir düşüş olması yönündeydi. Son 10 yıllık ortalama olan 800 binler bandına gerilemesini bekliyorduk. Ancak haziran ayına geldiğimizde gördük ki bu yıl pazar yine bir milyon adetlerin üzerine doğru gidecek. O öngörüyü yılın ortasında değiştirmiştik. Bugün geldiğimiz noktada 947 bin adete ulaşmışız yılın ilk 10 ayında. Kasım ve Aralık ayında eğer aynı hızda devam ederse görünen o ki geçtiğimiz yılın da bir miktar üzerinde bir pazar kapanışı yakalamamız söz konusu. Yani 1 milyon 250 bin ile 1 milyon 280 bin bandı arasında bir yerde kapanacak görünüyor ki bu da geçen sene kırılan o yüksek rekor adetteki kapanış rakamının üstünde. Tüm bu zorluklara rağmen yılın yeniden bir rekorla kapanacak olması şaşırtıcı. Ancak yaklaşık 85-90 milyon bandında bir nüfusa ulaşmış Türkiye'de gerçekten mobilitenin ne kadar önemli bir ihtiyaç olduğunu bir kere daha görüyoruz” dedi.
Kaynak: Fintables