"Gelişmiş katarakt tedavisinde tek yöntem cerrahidir. Hastaların en çok sorduğu soru kataraktın geri çevrilip çevrilemeyeceğidir. Geri çevrilemez ama ilerlemesi yavaşlatılabilir" diyen Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Özer Kavalcıoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
"Bunun için sahip olunan sistematik hastalıkları (şeker,tansiyon,kolestrol) iyi kontrol ederek sağlıklı yaşamak, kolestrol oluşumunu biraz yavaşlatabilir. Sigara içiliyorsa, sigaranın kesilmesi ya da azaltılması oluşumu yavaşlatabilir. Ya da çok yoğun güneşe maruz kalınıyorsa, güneşe karşı korunmak kararakt oluşumunu yavaşlatabilir. Fakat bunların hiçbirisi katarakt oluşumunu durdurmaz. Kataraktın kesin tedavisi cerrahidir.
Cerrahi yöntem zaman içerisinde gelişti, bugün çoğunlukla uygulanan lazerle katarakt cerrahisi adı verilen yöntemdir. Dikişle cerrahi denilen yöntemden farklıdır. Çok küçük bir alandan göz içerisine girildiği için, dikiş yeri olmamaktadır. Dikiş olmadığı için, işlem sırasında ağrı olmamaktadır, sonrasında dikiş alma ihtiyacı ortadan kalkmaktadır.
Bu yöntemde göze herhangi bir enjeksiyon yapılmaz. Anestezi, topikal anestezi türü olan damlayla sağlanır. Operasyon öncesi damlatılacak bir kaç damlayla, hastanın yüzey hissi ortadan kalkar, 5- 5.5 dakika içerisinde yeterli anesteziyi sağlamaktadır. Hasta işlem sırasında hiç bir ağrı hissetmemektedir.
Cerrahinin zamanı çok önemlidir. Katarakt tedavisinde cerrahi uygulamayı belirleyen üç önemli kriter vardır; bir tanesi kişinin görme miktarıdır. Görme yüzde 50'nin altına inmeden cerrahinin yapılması gerekir. Bir diğeri, kataraktın sertliğidir. Katarakt, cerrahiyi zorlaştıracak kadar sertleşiyorsa, yüzde 50 sınırı beklenmeden cerrahinin yapılması gerekir. Katarakt tedavisinde cerrahi yöntemi öne çıkaran üçüncü kriter ise, hastanın yaşam konforudur. Eğer hasta yaşam konforunun düştüğünü hissediyor, kalitesiz görüyor ve bundan mutsuz oluyorsa, diğer şartlar olmadan katarakt cerrahisi yapılabilmektedir.
Katarakt cerrahisinde kullanılan katlanabilir özel lens sayesinde, hasta uzak, yakın ya da hem uzak hem yakın görebilmektedir.
Günümüzde teknolojinin gelişmesiyle beraber, eskiden yapılamayan pek çok durumda da katarakt cerrahisi yapılabilmektedir. Ancak belli durumlarda öncelik, sonralık kuralına riayet edilmesi gerekir.
Örneğin; hastanın sarı nokta hastalığı ve aynı zamanda kataraktı varsa, önce sarı nokta hastalığı tedavi edilmelidir. Hastalık uyku fazına girdikten sonra katarakt cerrahisi yapılmalıdır. Eğer bu kurala uyulmayıp önce katarakt tedavisi yapılırsa, sarı nokta hastalığı aktif olabilir.
Şeker (diyabet) hastalarında aktif kanamalar varsa ve hasta diyabetini çok iyi kontrol edemiyorsa, önce diyabet çok iyi kontrol edilmeli, göz arkasındaki kanamalar durdurulmalı, ardından katarakt cerrahisi yapılmalıdır.
Bu kurala uyulmayacak tek durum vardır, o da kataraktın göz arkasını görmeyi engelleyecek kadar yoğun olması durumudur. Katarakt bu kadar yoğunsa, diğer hastalıklar olsa bile katarakt cerrahisi yapılabilir.
Bunların dışında kataraktın yapılmaması gereken bir durum yoktur.
Katarakt ameliyatı sonrası dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, kullanılacak ilaçlara riayet etmektir. Bu ilaçlar hem enfeksiyon gelişimi, hem de hastanın ameliyat sonrası konforu açısından çok önemlidir. Eğer ilaçlar düzenli kullanılmazsa, enfeksiyon riski artmaktadır.
Lazerle katarakt cerrahisinin en önemli özelliği, hastanın hastanede yatmadan günlük yaşamına dönebilmesidir. Ancak bu tamamen kuralsız olduğunu göstermez. İlk bir kaç gün, el ve göz temasının, göze sıvı girmesinin engellenmesi önemlidir.
Hasta günlük aktivitelerine devam edebilir, yemek yapılabilir, televizyon seyredilebilir, eğilip kalkmada herhangi bir sakınca yoktur. Ama göze direkt temastan kaçınmak gerekir.
Kullanılan donanımla ve yapan cerrahinin yeteneğiyle bağlantılı olarak, katarakt ameliyatının yan etkileri olabilir. Operasyon öncesi yapılacak değerlendirmelerde, hastanın genel sağlık problemi olmadığı tespit edilirse, katarakt ameliyatının herhangi bir etkisi yoktur.
Katarakt operasyonu sonrası ortalama 4 hafta civarında damla tedavisi uygulanır. Damlaların yoğunluğu doktorun önerisiyle, ortalama günde 4 kez olacak şekildedir.
Bu süre boyunca hastanın sıkılmadan damlalarına devam etmesi gerekir. Hastayı olası bir enfeksiyondan ya da operasyon sonrası olabilecek rahatsızlıklardan koruyacaktır.
Katarakt ameliyatı sonrası gözlük kullanım ihtiyacı, katarakt operasyonu sırasında kullanılacak lense göre değişmektedir. Göz içerisine katlanabilir lensler yerleştirilmektedir. Bu lenslerin seçimi, kişinin uzak, yakın ya da hem uzak hem yakın gözlüğü kullanma ihtiyacına sebep olabilir.
Tek odaklı lenslerle, ameliyat sonrası yakın gözlük kullanılmalıdır. Çok odaklı lens seçiminde, hastanın yakın ya da uzak gözlük ihtiyacı tamamen ortadan kalkar."