İSTANBUL (AA) - HANDAN GÜNEŞ/HALE TÜRKEŞ - İslami Bankalar ve Finans Kurumları Genel Konseyi (CIBAFI) Genel Sekreteri Abdelilah Belatik, insanların katılım bankaları ile diğer bankalar arasında belirgin bir fark göremediklerini belirterek, "Katılım bankacılığı alanındaki farkların öne çıkarılması adına daha iyi iletişim ve markalaşma önem arz ediyor." dedi.
AA muhabirinin CIBAFI Global Forum 2018'de sorularını yanıtlayan Belatik, finans sektörünün bir bütün halinde geliştirilmesi gerektiğini söyledi.
Türkiye'nin üç yabancı katılım bankasının faaliyet gösterdiği bir ülke olarak bu alandaki önemine değinen Belatik, Türkiye'nin potansiyelinin diğer ülkelere kıyasla çok daha fazla olduğunun altını çizdi.
Türk bankacılık sektöründe katılım bankacılığı oranının yüzde 5'e çıktığını anımsatan Belatik, bu oranın kısa zamanda daha fazla artabileceğini söyledi.
Belatik, hükümet politikasının bu alandaki yatırımları genişlettiğini kaydederek, "Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) katılım bankacılığı alanında düzenlemeler yapmaya devam ediyor. Bu alandaki regülasyonlar çevre ülkeler için de önem arz ediyor." diye konuştu.
Bahreyn ve Bangladeş gibi ülkelerde İslami bankacılık altyapısı açısından tam bir ekosistem oluşturulduğunu aktaran Belatik, "Bu durum, sektörün gelişmesi açısından da çok önemli. Gerekli enstrümanlar sağlandığı takdirde sektör çok daha hızlı gelişebilir." yorumunu yaptı.
Belatik, sermaye piyasası anlanında da çalışmalar yapılması gerektiğine işaret ederek, sukuk ve tekafülün geliştirilmesinin İslami finans alanında önem arz ettiğini anlattı.
- "Halkın da bu konularda eğitilmesi lazım"
CIBAFI Genel Sekreteri Belatik, insanların katılım bankaları ile diğer bankalar arasında belirgin bir fark göremediklerine dikkati çekerek, katılım bankacılığı alanında farkların öne çıkarılması adına daha iyi iletişim ve markalaşmanın önemli olduğunun altını çizdi.
Katılım bankalarının iş modelinin çok farklı olduğuna değinen Belatik, "Katılım bankaları, ekonomiyle bağlantıları, sürdürülebilir gelişme hedefleri gibi konularda farklı özellikler arz ediyor. Bunlar çok önemli konular. Buradaki İslami finans sektöründen arkadaşlarımızla konuştuğumuz zaman onlara bu hususları daha çok ön plana çıkarmaları gerektiğini söylüyoruz. Bu alanda yapılması gereken çok şey var. Halkın da bu önemli konularda eğitilmesi lazım." şeklinde konuştu.
Belatik, İstanbul'un finans merkezi olma konusunda iyi bir potansiyele sahip olduğunu belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Türkiye'nin kendine has birtakım özellikleri var. Türkiye Müslümanların çoğunlukta olduğu bir ülke. Aynı zamanda, G20 üyesi büyük bir ülke. İslam dünyası ile Batı arasında bir bağlantı noktası. Coğrafi konumu gereği yapabileceği çok şey var. Orta Asya ülkeleri, mesela Kazakistan, Tacikistan, Kırgızistan, İslami bankacılık sektörüne ilgi duymaya başladı. İslami bankacılık sektörünün olduğu en yakın ülke neresi? Türkiye.
Türkiye bu anlamda rol oynayabilir ve finansal yardım sağlayabilir. Türkiye'nin Orta Doğu ile de çok yakın bağlantıları var. Aynı şekilde, Kuzey Afrika bölgesi ile de yakın bağlantılara sahip. Bu anlamda, Orta Doğu ile Orta Asya arasında köprü görevi görebilir. Aynı zamanda, küresel anlamda sözünü duyuran bir ülke olarak Türkiye bu alanda önemli bir rol üstlenebilir."
Geçen yıl, ilk defa Türkiye'den bir temsilcinin CIBAFI'nin yönetim kurulu üyesi olduğunu aktaran Belatik, "Bu başlı başına çok önemli bir katkı. Çünkü bu sayede arada bağlantı kuruluyor. Her yıl bu forumu yapıyoruz. Potansiyeli olan ülkeleri seçiyoruz, bankacıları oraya getiriyoruz ve yerel sektörle bağlantı kurmalarını sağlıyoruz. Bu sayede hem ekonomiyi hem de İslami bankacılığı desteklemiş oluyoruz." bilgisini verdi.
Belatik, faizin hiç olmadığı ve sistemin yüzde 100 İslami finans olduğu tek ülkenin Sudan olduğunu dile getirerek, ülkede sadece katılım bankalarının çalışmasına izin verildiğini belirtti.