1 Mayıs Türkiye'de ilk kez 1923'te resmî olarak kutlandı. 2008 Nisan'ında, "Emek ve Dayanışma Günü" olarak kutlanması kabul edildi. 22 Nisan 2009 tarihinde TBMM'de kabul edilen yasa ile 1 Mayıs resmi tatil ilan edildi.
Türkiye'de 1 Mayıs deyince akla; biber gazı, gözaltılar, tekmeler, ve ölümler geliyor. Oysa ki 1 Mayıs bir bayram. Bayramların ölümle anılması ne kadar kötü bir durum olsa da katilleri hatırlamak için yeni cinayete gerek yok.
Dünyada keyifle kutlanan, Türkiye'de olumsuzluklar ve ölümlerle anılan 1 Mayıs'ın dününü ve bugününü derledik.
Nasıl başladı?
İlk kez 1856'da Avustralya'nın Melbourne kentinde taş ve inşaat işçileri, günde sekiz saatlik iş günü için Melbourne Üniversitesi'nden Parlamento Evi'ne kadar bir yürüyüş düzenlediler ve bu bir başlangıç oldu, mücadeleye devam edildi.
Bilindiği gibi 1 Mayıs kutlamaları bu yıl İstanbul Bakırköy Halk Pazarı'nda yapılacak. Ancak biz 1 Mayıs'la özdeşlenen yeri, yani Taksim'i işleyeceğiz.
Kara bir leke: Kanlı 1 Mayıs
Ufak bir tarihi girişten sonra hemen ortak hafızalarda yer eden ve Türkiye'de 1 Mayıs denince akla gelen o güne gidelim. 1 Mayıs 1977 günü İşçi Bayramı’nı kutlamak üzere çeşitli illerden İstanbul`a gelen yaklaşık 500 bin kişi Taksim Meydanı’na yürüdü. Göstericilerin üzerine ateş açılması sonucu 34 emekçi hayatını kaybetti.
DİSK başkanı Kemal Türkler konuşmasının sonlarına doğru meydanda silah sesleri duyuldu. Devamını Nokta Dergisi'nin 4 Mayıs 1986 tarihli İpek Çalışlar ve Güldal Kızıldemir imzalı Kanlı 1 Mayıs yazısı şöyle anlatıyor:
"Ve üç el silah patladı... Üç el silahın sesi sanki birkaç saniye havada asılı kaldı. Bu uzun saniyeleri yeni silah sesleri bozdu. İşaret fişeğinin ardından patlayan tüfekler gibi aynı anda alanın dört bir yanından mermi yağmaya başladı. Yarım milyon insan korku ve panik içinde koşuşuyor, panzerler su sıkarak, ses ve sis bombaları atarak kalabalığı yarıyor, ortada dönüyorlardı. Kaçıp canını kurtarmaya çalışan yüzlerce insan Inter Continental Oteli ile Pamuk Eczanesi arasında kalan Kazancı Yokuşu'na doğru yöneldiler.
Olaylar başlamadan az önce Kazancı Yokuşu başına park edilen mavi renkli bir Fiat kamyonet ve yerlerde rastgele duran tekerlekli el arabaları Kazancı'ya iniş ve çıkışı engelliyordu. Sel halinde akan insanlar kamyonetin iki yanından ve el arabalarının üzerlerinden geçerek Kazancı Yokuşu'ndan aşağıya doğru kaçmaya çalışıyorlardı."
Bu olayın başına"kanlı" sıfatının eklenmesine yol açan ölümlerin çoğu, Kazancı Yokuşu'nun meydana geldi.
Kanlı 1 Mayıs’ın üzerindeki gizemo kadar büyüktür ki bugün hala hayatını kaybeden kişi sayısı hakkında çelişkili ifadeler görmek mümkün.
1 Mayıs 1977 davasının ilk savcısı Dr. Çetin Yetkin’in iddianamesine göre, beş kişi kurşunla vurularak, bir kişi panzerle ezilerek öldürüldü. Diğer can kayıpları panik ve izdiham yüzünden ezilme ve havasızlıktan boğulma sonucu gerçekleşti.
Mehmet Ali Birand'ın hazırladığı kanlı 1 Mayıs belgeseli:
Bu davanın iddianamesini hazırlayan altı savcı yardımcısı ise, iddianamede cevaplanamayan şu sorulara ve şu görüşlere yer vermişti
Yanıtı aranan sorular şöyle:
Failler fotoğrafta lakin 39 yıldır hiçbir gelişme yok
Yüzlerce kişi gözaltına alındı fakat hiçbirinin olayla doğrudan ilgisi kurulamadı. Ateşi kimin açtığı tam olarak belirlenemedi ve olay aydınlatılamadı. Bugün hala faili meçhul olan Kanlı 1 Mayıs, 12 Eylül’e doğru giden karanlık yolun başlangıcı olarak kabul edilir.
Ve 33 yıl sonra Taksim'de 1 Mayıs
Sendikaların 2010’da yaptığı başvuru kabul edildi ve 1 Mayıs 33 yıl sonra Taksim’de ilk kez resmi olarak kutlandı.
TÜRK-İŞ'in de aralarında bulunduğu 6 memur ve işçi konfederasyonunun başkanları, Taksim'de 1 Mayıs 1977'de çıkan olaylarda hayatını kaybedenleri, Kazancı Yokuşu'nun başındaki 1 Mayıs anıtına karanfiller bırakarak andı.
Aynı zamanda 1977'de olan olayları anmak isteyen grupları polis silah, biber gazı, gaz bombası kullanarak durdurmaya çalıştı. 100'den fazla kişi yaralandı.Valiliğe göre 580, diğer kaynaklara göre 700'e yakın gözaltı gerçekleşti. İbrahim Sevindik adındaki bir vatandaş hayatını kaybetti.
Peki neden kapatıldı?
Bu sorunun cevabı net değil. Daha doğrusu cevaplar tutarlı değil. Konu hakkında yazar Kadri Gürsel'in 2 Mayıs 2013'teki yazısı şöyle:
Taksim’de 2010, 2011 ve 2012’de özgürce ve olaysız kutlanan 1 Mayıs’lardan sonra iktidar, alanda açtığı inşaat çukurunu bahane ederek bu kez Taksim’i İşçi Bayramı’na kapattı.
İktidar dün İstanbul’da işçileri ve sol grupları alana sokmamak için harcadığı mesai ve kamu bütçesinin çok daha azıyla, o çukuru gösteri alanından tamamen yalıtmak ve bir risk olmaktan çıkarmak için gerekli fiziki önlemleri alabilirdi. Bu maksatla sendikalarla etkili bir koordinasyon da sağlanabilir, bunun sonucu insanlar kendileri için çok büyük anlam ifade eden bu günü yine Taksim Meydanı’nda kutlayabilirdi.
Ama iktidar bunu yapmayıp, işçileri ve onların yoldaşlarını o çukurun henüz çok uzağındalarken ıslatıp dövmeyi ve gaza boğmayı tercih etti. Şehrin yollarını, köprülerini kapattı, vapurları bağladı, toplu ulaşımı engelledi... Neden?
İşçiler çukura düşmesin diye mi?
Hayır. Amaç işçilerin çukura düşmemesi olsaydı, o çukurun çevresi ne yapılır edilir, içine düşülmeyecek hale getirilirdi.
Amaç, Taksim Meydanı’nı 1 Mayıs’a yeniden kapatmaktı ve çukur bunun bahanesi oldu.
Ve bugün:
Türkiye'de emekçi bayramının kutlanmasında son nokta
Hayatını sürdürdüğü ülkenin problemlerini ifade edenlerin 'vatan haini' ilan ediliği ve bunu söyleyenlerin vatan sevdalısı/milliyetçi olduğu bir ülkede, emekçilerin bayramı dünden bugüne böyle geçti. Bayramın bayram gibi, istenilen alanlarda kutlandığı, kavgasız bir 1 Mayıs dileğiyle Cem Karaca'lı final yapalım:
_**Özet: Türkiye'de 1 Mayıs'ın tarihçesi:
Osmanlı Devleti döneminde işçi örgütlenmesinin en gelişmiş olduğu yer Selanik'ti ve 1911 yılında burada tütün, liman ve pamuk işçileri, 1 Mayıs gösterisi düzenleyerek bu günü kutladılar.
1912 yılında İstanbul`da ilk defa 1 Mayıs kutlaması gerçekleşti.
1923 yılında 1 Mayıs günü yasal olarak "İşçi Bayramı" ilan edildi.
1924`te hükümet kitlesel 1 Mayıs kutlamalarını yasakladı.
1925`te çıkan Takrir-i Sükun Yasası, İşçi Bayramını kutlamayı yasakladı ve uzun yıllar bu yasak geçerliliğini korudu.
1935 yılında 1 Mayıs`a "Bahar ve çiçek Bayramı" adı verildi ve ücretsiz tatil günü ilan edildi.
Türkiye Cumhuriyeti döneminde işçi hareketleri yüzyılın ikinci yarısından itibaren ivme kazandı.
1976 yılında uzun yıllar sonra ilk defa geniş katılımlı 1 Mayıs kutlaması Taksimde Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu
nun organizasyonu altında gerçekleşti.
1977 yılında İstanbul Taksim Meydanı'nda yaklaşık 500 bin kişiyle en geniş katılımlı 1 Mayıs toplantısı düzenlendi. Ancak, göstericilerin üzerine ateş açıldı ve göstericilerden 34'ü, yaralanarak ve üstlerine ateş açılması sonucu çıkan izdihamda ezilerek öldü. 1977 yılının 1 Mayıs günü, tarihe Kanlı 1 Mayıs olarak geçti. Askeri darbe hazırlığı olarak yapıldığı MİT tarafından Başbakan Süleyman Demirel'e rapor edilince, Kara Kuvvetleri Komutanı Namık Kemal Ersun derhal re'sen emekliye sevkedildi.
1978'de yüzbinlerce kişi tarafından Taksim Meydanı'nda kutlandı.
1979da Sıkıyönetim Komutanlığı İstanbul
da miting yapılmasına izin vermedi, sokağa çıkma yasağı ilan etti. Buna rağmen İstanbul sokaklarında yüzbinlere ulaşan rakamlarla korsan 1 Mayıs kutlandı.
1981de Milli Güvenlik Konseyi 1 Mayıs
ı resmi tatil günü olmaktan çıkardı.
1989`da trafik polisinin açtığı ateş sonucu işçi Mehmet Akif Dalcı yaşamını yitirdi.
1996da Taksim Meydanı'nın yasaklı olduğu gerekçesiyle Kadıköy
de düzenlenen 1 Mayıs kutlamalarına yaklaşık 150 bin kişi katıldı.**_
_**2006 yılında en geniş katılımın yaşandığı ilçe Kadıköy oldu. Çeşitli sendikalar ve gruplar saat 12:00 sularında Rıhtım Caddesi`ne yürüdü. Düzenlenen miting sonrası saat 16:00 sularında gruplar tamamen dağıldı.
2007 yılında 1 Mayıs'ı tekrar Taksim'de kutlayarak aynı zamanda 1977'de olan olayları anmak isteyen grupları polis silah, biber gazı, gaz bombası kullanarak durdurmaya çalıştı. 100'den fazla kişi yaralandı.Valiliğe göre 580, diğer kaynaklara göre 700'e yakın gözaltı gerçekleşti
2008 Nisan'ında, 1 Mayıs'ın "Emek ve Dayanışma Günü" olarak kutlanması kabul edildi.
2009 Nisan'ında Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne verilen önergeden sonra 1981'den sonra tekrar resmi bayram olarak kabul edildi.
2009 Nisan Taksim'e çıkılmasına izin verilmedi.
2010 1 Mayıs 140 bin kişinin katılımıyla Taksim'de kutlandı.**_
Günümüzde sosyalist ülkelerde (Çin Halk Cumhuriyeti, Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti, Vietnam, Laos, Küba, Venezuela, Nepal, Bolivya) ve daha birçok ülkede tatil günü olan 1 Mayıs'ı işçiler büyük kitle gösterileriyle kutlar; bazı ülkelerde 1 Mayıs siyasal bir eylem biçimini de alır.