Antep Antep olalı böyle zulüm mü gördü Savaş Bey? İnsan insana bunu yapar mı yaa? Ay parçası gibi güzel 3 tane kız çocuğu. Yataklarında mışıl mışıl uyuyorlar. Girip de bunların kafasına boynuna silah sıkar mı insan hiç? O sabileri analarının gözü önünde delik deşik eder mi? Son mermileriyle de o anneyi vurur mu? Hangi kanun, hangi kitap, hangi din, hangi insanlık, erkeklik midir bu yaa?.." Ağlamaktan gözlerine kan oturmuş bir yaşlı adam, konuşur gibi değil, boğulur gibi ediyor bu lafları. Sonra boynuma sarılıp hıçkıra hıçkıra, katıla katıla ağlıyor.
[**
Öldürülen çocukların dedeleri Mustafa Aksoy'muş o yaşlı adam. 34 yaşındaki kızı Gül Aksoy ve 3 torununun, 14 yaşındaki Melisa ile 8 yaşındaki Melike ve Kader'in kanlı cesetlerini daha 8-10 saat öncesinde görmüş. Kahrolmuş, perişan olmuş, bitmiş o lahza. Hala da şoku atlatamamış.
ACIYI HARMANLAMAK
Gaziantep'teyim... Şehrin mütevazı Konak Mahallesi 40. Sokak 26 Numaralı evdeyim. Burası daha bir gece öncesine kadar, kendi halinde insanların yaşadığı sıradan bir evmiş. Sabaha karşı karanlığa kükreyen silah sesleri duyulmuş önce. Ardından feryatlar, çığlıklar ve ölümün ürkünç sessizliği. 4 cana mal olan cinayetin perde arkasına dair çarpıcı, sarsıcı iddiaları duydum, derledim. Kimini en yetkili resmi ağızlardan, kimini konu komşu, hısım akrabadan öğrendiğim bu iddiaları az sonra nakledeceğim size. Ama olayı kısadan bir anımsatayım size. Hani acıyı harmanlamak adına değil de katliama yol açan o korkunç iddialar ete kemiğe bürünsün diye. Olayda tetiği çekerek 3 kız bir anayı öldürdüğü belirtilen katil zanlısı Cuma aslında ailenin 'yakın ahbabı'. Ölen çocukların babasıyla 20 yıllık arkadaşlığı var. Zanlı dilediği zaman katlettiği ailenin evine girip çıkıyor, oturup yiyip içip bazen sofaya serilen bir döşekte yatıya kalıyor. Önceki gece bir meyhane âleminde çok içip çok sarhoş oluyor 2 adam da. O an için sebebi bilinmeyen bir tartışma ve baba Adem Aksoy'un arkadaşı Cuma'ya vurduğu sert bir yumruk... Sonra yere düşen Cuma'nın üzerine atlayıp dövmeye devam etmesi, araya girenler, ayıranlar... Sonrasını baba Adem Aksoy şöyle anlatıyor polislere: " Cuma bu dayağı yiyince mekanı terk edip gitti. Polise ihbar yapılmış. Ekipler geldi beni karakola götürdü. Cuma çok sarhoştu, o haliyle gidip büyük oğlunu ve ortak arkadaşımız Cesur'u uyandırmış. Bunun belinde bir silah, Cesur'da da bir pompalı tüfek evime gelmişler baskına. Kapıyı bizim rahmetli hanım açmış. Ben karakoldayım ya, beni bulamayınca küfretmeye evi dağıtmaya başlamışlar. Büyük kızım biraz hareketli bir çocuktu, çok cesurdu. Herhalde uyanıp bunun üstüne yürüdü falan, bu da ardı ardına evlatlarımı katletti. Önce tek kurşunla eşimi vurmuş, sonra çocuklarımı... Ağır yaralı haliyle eşim kız kardeşini telefonla arayıp 'Cuma hepimizi vurdu yetişin' demiş ve son nefesini telefon başında vermiş. Karakoldan döndüğümde onları kan içinde cansız yatarken gördüm dünyam yıkıldı."
YAKALANIP BIRAKILDI
Olayın bir başka çarpıcı tarafı da, halen firarda olan katil zanlısının olaydan hemen sonra silahıyla yakalanıp savcı emriyle serbest bırakılması. Çünkü komşular 155'i arayarak "Serseriler sağa sola ateş açıyorlar" ihbarı yapmış. Polisler arama yaparken katil zanlısına da rastlayıp üst araması yapmışlar. Silah olduğunu görünce de alıp karakola götürmüşler. "Havaya ateş açan sen miydin?" sorusuna "Hayır ben ateş etmedim" yanıtını verince de nöbetçi savcının talimatıyla tabancasına el konulup tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmış. Bir sarhoş kavgasının bu kadar korkunç bir katliama dönüşmesine anlam veremeyen dedektifler olayın perde arkasını araştırmaya başlamış. Meselenin derininde bazı "çarpık ilişkiler' olduğu iddiası öne çıkmış. Bu iddialara göre; "Öldürülen 34 yaşındaki annenin uzun süredir katil zanlısıyla yasak aşk ilişkisi vardı. Kadının kocası işsiz, aylak, içkici, kumarcı bir sabıkalıydı. Zanlı Cuma Ayhan ise arkadaş, ahbap maskesiyle ailenin içine sızmış, çoğu zaman maddi yardımlarda bulunan, kadına ve çocuklara hediyeler alan biriydi. Babaları Adem bir ara dolandırıcılıktan hapse girdi. Cuma Ayhan o süre içinde neredeyse her gün her gece anneyle çocukların evine gelip kalıyordu. Koca hapisten çıkınca da kadın evlere temizliğe gidiyorum diye çıkıp muhtemelen Cuma'yla buluşmaya gidiyordu. Adem bunu hissetmişti ama bir yandan para geliyor bir yandan da çok borçlu olduğu için ses etmiyordu. Duyduğumuza göre 2 gizli aşık, plan yapmışlar. Adem'i tekrar cezaevine yollamak için kadın bir ihbar mektubu yazmış. Kocasının sahte evrak düzenlediğini, karşı çıktıkları için kendisi ve çocukları dövdüğünü söyleyen bir şikâyet dilekçesi. Polis de kadını çağırıp, 'Sizi koruma altına alalım, kadın sığınma evine yerleştirelim' demiş. Kadın kabul etmeyince Adem'i çağırıp sözlü uyarı yapmışlar. Adem karısına bu şikayetin hesabını sorunca kadın ' Cuma istedi. O bana sahip çıkıyor. Senin yapamadıklarını yapıyor ' deyip ağır konuşmuş. İçki masasında alkolün etkisiyle işte bunun hesabını sorup yumruklamış Adem, Cuma'yı. Kavga esnasında 'Sen koynumdaki yılansın' diye bağırmasının sebebi de buymuş.
"KOYNUMDAKİ YILAN"
Bir başka sarsıcı iddia ise katil zanlısının evin 17 yaşındaki büyük kızını da taciz etmesiyle ilgili. Genç kız her defasında hakaretlerle uzaklaştırmış Cuma'yı. Sonrasında genç kızı apar topar teyze oğlu komanda uzman çavuşa nikâhlamışlar. Eşi Tunceli'de görev yaptığı için bunu fırsat bilen Cuma yine telefon tacizine devam etmiş. Kız "Seni kocama söyleyeceğim" diye korkutmuş Cuma'yı. Katil olay sonrası kızı arayıp "Seni kocan da kurtaramayacak. Zaten ananı ve kardeşlerini de ne baban ne kocan kurtarabildi. Git de gör bak. Ananı ve kardeşlerini ne hale getirdim" demiş.
'BABAMI UYARDIM, DİNLEMEDİ'
Evlendiği için muhtemel bir ölümden kurtulan ailenin 17 yaşındaki büyük kızıyla görüştüm. "Savaş Abi. Bu adamın yaptıklarıyla ilgili babamı uyarmaya çalıştım ama dinlemedi. "O canım arkadaşım, kan kardeşim" diyordu. Babam işsiz ve borçlu olduğu için verdiği paralara ses çıkaramıyordu işin aslı. Annemi de emellerine alet ettiğinden kuşkulanıyor ama konduramıyordum.