Kavga büyüyor

MHP lideri Devlet Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve hükümetinin gaflet ve ihanet yolculuğunda suçüstü yakalandıklarını savundu.

ANKARA (ANKA) –Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli arasındaki söz düellosu sürüyor. MHP lideri Devlet Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve hükümetinin gaflet ve ihanet yolculuğunda suçüstü yakalandıklarını savundu.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yazılı açıklama yaparak Başbakan Erdoğan’ın “Öcalan’ın idamını MHP engelledi” yolundaki iddialarıyla diğer açıklamalarını yanıtladı.

-"GAFLET VE İHANET YOLCULUĞU"-

Bahçeli, “Başbakan Erdoğan'ın Milliyetçi Hareket'i hedef alan seviyesiz beyanları ve ahlak dışı saldırılan, hezeyan bataklığında çırpınan bir ruh halinin yansımalarıdır” sözleriyle başladığı açıklamasında şöyle dedi:

Reklam
Reklam

“Etnik bölücülük konusundaki siyasi sicili ve eğilimleri çok iyi bilinen Başbakan ve hükümeti Türkiye yi ayrıştırma ve bölme projelerini İmralı, Kandil ve Barzani’nin desteğiyle hayata geçirmek için çıktığı gaflet ve ihanet yolculuğunda suçüstü yakalanmış, gerçek niyetler açığa çıkmaya başlamıştır. Başbakan’ın siyasi proje olarak sahip çıktığı ve topluma maletmeye çalıştığı bu sürecin etnik bölücülerin taleplerini taksit taksit karşılama amacına yönelik olduğu gün gibi ortadadır. Barış ve kardeşlik projesi gibi sahte etiketler bu gerçeği saklayamamaktadır. Bu projenin ABD'nin stratejik hesaplarının bir gereği olduğu ABD yetkilileri ile Barzani ve Talabani’nin beyanlarıyla sabittir.”

Bu gerçekler karşısında milli vicdanın meşru endişe ve hassasiyetlerini dile getiren Milliyetçi Hareket Partisi’ne çok ağır sözlerle saldırıda bulunan Başbakan Erdoğan’ın aslında “siyasi meşrebinin gereğini” yaptığını savunan Bahçeli, “Namus ve şeref gibi ulvi kavramlar yakışmayan ağızlarda değerini kaybeder. Haddini aşarak altından kalkamayacağı sözler söyleyen ve çukurda siyaset yapan Başbakan Erdoğan'a bu gerçeği hatırlatırız. İmralı canisi ile kuryeler aracılığıyla görüşme ve pazarlık sürecini başlatmaya çalışan Başbakan, Millivetçi Hareket Partisine yalan ve iftiralarla saldırarak bunun tarihi vebalinden kurtulamayacağını ve vicdanını temizleyemeyeceğini çok iyi bilmelidir” dedi.

Reklam
Reklam

-“ERDOĞAN MECLİS TUTANAKLARINA BAKSIN”-

Devlet Bahçeli, Öcalan’ın idamının önlenmesinde MHP’nin de rolü bulunduğu yönündeki suçlamaları yanıtlarken de “2002 yılında MHP'nin tek başına karşı çıkmasına rağmen idam cezasının hangi siyasi partilerin ittifakıyla kaldırıldığı Meclis tutanaklarında kayıtlıdır. AKP Genel Başkanı olarak kendisinin de teröristbaşını kurtarmak için idam cezasının kaldırılması seferberliğine öncülük ettiği de hafızalarda tazeliğini korumaktadır. Başbakan'a tavsiyemiz bugün partisine mensup milletvekillerinin Meclis'te hangi yönde oy kullandığını ve kendisinin bu konuda neler söylediğini hatırlamak için tutanaklara ve gazete arşivlerine bakmasıdır” dedi.

-“CUMHURBAŞKANI’NIN AÇIKLAMASINI YADIRGAMIYORUZ”-

Bahçeli, Milli Güvenlik Kurulu'nun son toplantısında yapılan açıklamayı eleştirdiği görüşlerinin hala arkasında oldukların belirtirken, “Bu konuda Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan açıklama hakkında söyleyeceğimiz şudur: Terör örgütünün ve etnik bölücülüğün taleplerini karşılayacak bir sürece girilmesini Türkiye Cumhuriyeti devletine yakıştıranların. Anayasal görev ve sorumlulukları hakkındaki beyanlarımızı yakışıksız bulmalarının aslında fazla yadırganacak bir yönü bulunmamaktadır” ifadesini kullandı.

Reklam
Reklam

Devlet Bahçeli açıklamasını şöyle bitirdi:

“Türkiye hayati bir kavşak noktasına gelmiştir. Hükümetin terörle mücadele iradesi ve siyasetinde çok vahim bir sapma ve kayma yaşandığı, bölücü emellerin şekillendirdiği bir teslimiyet sürecinin başlatılmasının amaçlandığı görülmektedir. Herkes ve her kurum şimdi tarih ve millet önünde sorumluluklarıyla bas başadır. Milliyetçi Hareket Partisi Türkiye Cumhuriyeti devletinin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne sözde değil özde sahip çıkmaya ve Türkiye'nin milli birliğini ve kardeşliğini bedeli ne olursa olsun sonuna kadar korumaya azimli ve kararlıdır. Nihai hükmü elbette tarih ve Büyük Türk Milleti verecektir.” (ANKA)