Bursa'nın Yıldırım ilçesi Samanlı Mahallesi'nde geçen yıl aralık ayında, Yusuf Aydın, kavga ettiğini iddia ederek, yardıma çağırdığı arkadaşları Uğur (20) ve Hüseyin Balta (20) kardeşlerin otomobilini çalıp, kaçtı. Otomobil ile Balıkesir'e giden Aydın, aracın yakıtı bitince kendini polise ihbar etti. Gözaltına alınan Aydın, denetimli serbestlik koşulu ile serbest bırakıldı.
İddiaya göre Yusuf Aydın, olaydan 1 ay sonra 16 Ocak’ta, Hüseyin ve Uğur Balta ile mahallede karşılaştı. Araç hırsızlığı yüzünden başlayan tartışma kavgaya dönüşünce yaşanan arbedeye tarafların yakınları da karıştı. Bu sırada 3 katlı evlerinin çatısına annesi Nuran Aydın ile çıkan Yusuf Aydın, çatıdaki beton parçalarını kavga ettikleri kalabalığın üzerine attı. Beton parçalarından biri, yanında eşi Mevlüde Bayar (48) ve oğlu Umut Bayar (32) ile kavgaya karışan yeğenlerini ayırmaya çalışan 2 çocuk babası Ramadan Bayar'ın başına isabet etti. Ramadan Bayar, kanlar içerisinde yere yığılırken, eşi Mevlüde ve oğlu Umut Bayar sinir krizi geçirdi.
İhbar üzerine olay yerine jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık ekibinin yaptığı kontrolde, Ramadan Bayar’ın kalbinin durduğu belirlendi. Yapılan kalp masajıyla kalbi yeniden çalıştırılan Bayar, ambulansla kaldırıldığı Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedaviye alındı. Hastanede ikinci kez duran kalbi yeniden çalıştırılan Bayar, müdahaleye rağmen kurtarılamadı.
Jandarma ekiplerince olay yerinde yakalanıp gözaltına alınan Yusuf Aydın ise işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Olayla ilgili soruşturma sürerken, oğluyla birlikte 33 yıllık hayat arkadaşının ölümüne tanık olan Mevlüde Bayar, şüpheli Yusuf Aydın’ın en ağır şekilde cezalandırılmasını istedi. Mevlüde Bayar, o anları şu sözlerle anlattı:
“Olaydan bir ay önce yeğenlerimden arabayı alıp kaçtı. Araya polis, jandarma girdi. Arabayı Balıkesir’de buldular. Sonra burada sokakta karşılaşmışlar. Biraz tartışıp ayrılmışlar. Oğlum ile eşim onları ayırmaya gitmiş. Benden evden geldim. Herkes ayrıldıktan sonra biz evimizin önüne geçmiştik. Onlarda evin üstüne çıktı, olay durduktan sonra yukarıdan bize tuğla, beton attılar. Taşlar ayaklarımıza geldi. Eşim benim sağ tarafımdaydı. Bana yakındı. Ses geldi. Bir şeyler düştü. Sonrasında eşim de başına gelen beton parçasıyla yere düştü. Ben kıl payı kurtuldum, eşim yere yığıldı. Kanlar aktı. Hastaneye kaldırdık. Ondan sonra hastanede iki sefer kalbi çalıştı. Fakat hayata tutunamadı. Eşim yaşamını yitirdi. Ramadan'ın kimseye zararı yoktu. Gözlerimizin önünde öldürüldü. O anı asla unutmayacağız.”
Babasının ölümüne tanık olan Umut Bayar da, “Babam karıncayı bile incitmezdi. Kendi halinde, arabasıyla işine gidip gelirdi. Yeğenlerim bakkaldan çocuğa yiyecek alıp, bizim kapının önüne doğru geliyorlar. O sırada Yusuf Aydın ile karşılaşmışlar. Yusuf Aydın, ‘Gelin konuşalım’ demiş. Yeğenlerim de ‘Mahkemede görüşürüz’ demiş. Çocuklara bıçak çekmiş. Kendilerini savunmak için Yusuf Aydın'ı itmişler. Biz, ailemizle o saatte evdeydik. Onlar kavgaya tutuşmuş. Biz de gürültü seslerini duyunca dışarı çıktık. Ben ayırmaya koştum. Babam da ayırmak için yanımıza geldi. Ortalık sakinleşmişti. O sırada bir şeylerin düştüğünü anladım. Arkamı bir döndüm, babam yerde kanlar içinde yatıyordu. Ne yapacağımı bilemiyordum, dizlerimin üstüne çöktüm” diye konuştu.
(DHA)