Kayahan '1990 yılında kansere yakalandınız ve 10 yıl sonra da tekrarladı. 4 kez ameliyat oldunuz ve ikisinde de kanseri yendiniz. O süreçte, hayatımı kaybederim diye düşündünüz mü hiç?' sorusuna ''Hayatım kaybolmaz, yani bizim ait olduğumuz dine göre; yani Müslümanlığa göre hayat kaybolmuyor zaten, devam ediyor. Bu işin bir bu dünyası var bir de diğer dünyası var. Üstelik diğer dünyada vaat edilen şeyler, bu dünyada vaat edilenlerden çok daha önemli şeyler. Benim bir tek endişem vardır, geride bıraktıklarımın namerde muhtaç olmaları benim en büyük korkum olmuştur. Yoksa şairinde dediği gibi; “Uyudun, uyanmadın” olacaktır. Ben ölüme öyle bakıyorum. Ben yaklaşık 19 senedir kanserle mücadele ederken, bu hastalık beni ölümle korkutmuyor, hastalık beni zamanı boşa harcamamakla mükafatlandırıyor. Yani bir dakikamın bile boşa geçmesini istemem.'' diyerek cevap verdi.
Bilal Özcan: Bu hastalığı nasıl yendiniz, ilaçlarla mı, alternatif tıpla mı, sevdiklerinizin, dostlarınızın desteğiyle mi?
Kayahan: Bir kere her şeyden önce Sezen Aksu bana çok yardımcı oldu. Çok can bir arkadaşlık sergiledi. Konserlerine geç gidip, doktorların benim hakkımda ne söyleyeceğini dinlediğini bilirim. Bu günlerde çok görüşmüyoruz ama; kalp kalbe karşıdır, ben onun hakkında hiç kötü bir şey düşünmedim. Ben 19 sene önce ışın tedavisi gördüm. Işın tedavisi çok zor, çok ilkeldi o zamanlar. Ama demek ki Allah, çocuklarıma sevdiklerime bağışladı beni.