Kayıp Tolga Amerika'da mı?

Tolga Baykal Ceylan’ın hikayesi, Başbakan Erdoğan’ın kayıp yakını ailelerle buluşmasında yeniden gündeme gelmişti.

7 yıl önce tatil için gittiği İğneada’da kaybolan Tolga Baykal Ceylan’ın hikayesi, Başbakan Erdoğan’ın kayıp yakını ailelerle buluşmasında yeniden gündeme gelmişti. Tolga’nın son görüldüğü yer olan Beğendik Köyü’ndekiler onun yaşadığına inanıyor.

Vatan Gazetesi'nin haberine göre, Başbakan, Cumartesi Anneleri’yle yaptığı toplantıda 2004’te kaybolan Tolga Baykal’ın öyküsünden haberdar olmuş, kendi döneminde yaşanan bu faili meçhulün aydınlanması için de hemen talimat vermişti. Başbakan’ın talimatıyla kayıp gencin dosyası tekrar açıldı. O tatilde Tolga’yı görenlerin ifadesi tek tek yeniden alınacak. Bunun üzerine Tolga’nın o yaz görüldüğü son yer İğneada Beğendik köyüne gittim. Sabaha doğru sabah 6’da yola çıktım. İlk durağım Kırklareli... Bir gün önce randevu aldığım ve konuya en hakim kişi olan Kırklareli Valisi’nin yanına gittim. Konuya hassasiyetle yaklaşıp araştırdığını gördüğüm Vali Ali Haydar Öner, Tolga’nın nüfus kaydını araştırdıklarında Sofya Bulgaristan şeklinde çıktığını, böylece ilk aşamada Bulgaristan’a sonra da Amerika’ya yöneldiğine dair olasılıklar bulunduğu söyledi. Vali Öner “Sezgilerim, ümidim ve dileğim Tolga’nın yaşadığı yönünde. Bu olasılık yüzde 51’den aşağı değil. Gerçeğe ulaşmaya ve Kadriye Hanım’ı sevindirecek bir sonuca ulaşmaya bütün arkadaşlarım gayret ediyorlar. Ama zaman alacak” dedi.

Reklam
Reklam

Akıbetini öğreneceğiz
Valinin yanından ayrılıyorum ve savcılığın bulunduğu Demirköy’e gittim. Tolga’nın kayıp olmasının ardından 2004 yılında Demirköy savcılığı konuyu araştırmış fakat 2006’da dosyayı takipsizlik kararıyla kapatmışlardı. Dosya yeniden açıldığı için Başsavcıyla telefonda görüştüm. Başsavcı Ahmet Haşim Bardakçı soruşturmanın gizliliğinden dolayı bilgi veremeyeceğini ancak basında çıkan haberleri ihbar kabul ederek yeni bir soruşturma başlattıklarını anlattı. Başsavcı Bardakçı devletin ilgili tüm birimlerinin işin üstünde önemle durduğuklarını ve Tolga’nın akıbetini er ya da geç öğreneceklerini söyledi.

Çok kibardı, sohbet ettik
Demirköy’den sisli ve karlı bir yolu geçerek İğneada’ya ulaştım. Tolga’nın birkaç kez gidip sohbet ettiğini bildiğim Orhan Uyanık’ın kahvehanesini buldum. Ancak Orhan Uyanık geçen yıl hayatını kaybetmiş ve kahvesi kapanmış. Kardeşi Ayhan Uyanık beni ağabeyinin o dönemki çırağı Muharrem Demirtaşa yönlendirdi. Tüp bayi işleten Demirtaş’a Tolga’yı sordum. Demirtaş “Sırtında çantasıyla tek başına geldi kahveye. Çok kibar bir çocuktu ve konuşkan değildi. Kendinden fazla bahsetmedi. Çay verdim. Süs eşyalarıyla ilgilendi. Orhan abinin yazıhanesine götürdüm. Onlar baya sohbet etti. 1 gün sonra yine geldi ve Orhan abiyle görüştü. Bir hafta sona duydum ki kaybolmuş” dedi.

Reklam
Reklam

Jandarmaya götürüyorlardı
Tolga, Beğendik köyünde görüldüğünde yabancı olduğu için muhtar tarafından Jandarmaya bildirilmiş. Daha sonra belediye çalışanı Turgut Turak ve Metin Abakoz tarafından İğneada’ya getirilerek Jandarmaya teslim edilmiş. Muharrem Demirbaş arkadaşı Metin Abakoz’u da çağırdı. Abakoz ise olayı şöyle anlattı: “Çocuğu köyde yabancı gördükleri için jandarmaya bildiriyorlar. Biz de o gün Beğendik köyündeydik. İğneada’ya geçeceğimizi bildiği için muhtar Tolga’yı Turgut’u arabasıyla arabayla gönderdi. Tolga arabada hiç konuşmadı. Sesini dahi duymadım. Sonra İğneada meydana geldik onu burada bıraktık. En son onu bu meydanda gördüm.”

Bulgaristan’ı sordu, kayboldu
Şimdi market işleten, o dönemin muhtarı Nejdet Tutuk (59)’u buldum ve Tolga’yla olan hikayesini dinledim. Nejdet Tutuk “O gün köyde bir yabancı bir Bulgar çocuk var dediler. Baktık uzun boylu kısa pantolonlu bir çocuk. Köy odasında konuştuk. Çok fazla konuşmuyordu zaten. Kimliğine baktık. Üniversite öğrencisiymiş. Jandarmaya söyledik. Gönderin bakalım dediler. Aralarında oğlum Erkan da vardı. Erkan’ımı da birkaç yıl önce motosiklet kazasında kaybettim. Sonra gittiler. Jandarma kimlik kontrolü yapmış. Sakıncalı bir şey bulamamış. Tolga yarın İstanbul’a gideceğim demiş. Sabah onu çarşıya yürürken görmüşler. Gitmemiş yani o çocuk. Çobanın biriyle konuşmuş. ‘Burası Bulgaristan mı?’ diye sormuş. İyi kürek çekerim falan demiş. Heralde niyeti Bulgaristan’a geçmekti. Zaten sonra balıkçının sandalı kayboldu. 1 km yok aramız Bulgaristan’la denizden. Geçmek çok kolay. Sonra işte Amerika’da diye duyduk. Bence ölmedi o çocuk Amerika’da” dedi.

Reklam
Reklam

3 ay sonra TV’de ‘Anne seni seviyorum’ pankartı çıktı
Tolga ile ilgili ilginç bir gelişme ise kaybolmasından 3 ay sonra yaşanmıştı. O dönem Amerika’daki başkanlık seçimleri için bir haber yayını yapan Kanal D, yayının bir bölümünde CNN televizyonundan görüntülere yer vermişti. Görüntülerde ise ilginç bir olay yaşandı. Spikerin hemen arkasındaki ekranda olan sokak görüntüsünde, Tolga’ya çok benzeyen bir kişi elinde “Anne seni çooook seviyorum. Tolga” pankartıyla duruyordu. Bu görüntüü gören ve o dönem soruşturmayı yöneten Cumhuriyet Savcısı ise hemen telefona sarılarak anneyi aradı ve oğullarını bulduklarını söyledi. Ancak görüntüleri izleyen anne “Oğluma çok benziyor ama o olduğuna inanmıyorum” diye karşılık verdi.

Görüntüler laboratuvarda tekrar incelenecek
Tolga’nın TV’de görülen ve savcılığın incelemeye tabi tuttuğu görüntülerinin yeniden incelenmesi için, Jandarma Kriminal Laboratuvarı’na gönderilmesine karar verildi.

Reklam
Reklam
Anahtar Kelimeler: