ANTALYA (İHA) - Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Özdemir Özok, birlik tarafından görevlendirilen iki avukat tarafından hazırlanan ve TBB Yönetim Kurulu Çalışma Raporu içinde yer alan Kızıltepe olayıyla ilgili raporun TBB'nin ortak hükmü olmadığını açıkladı.
Mardin Kızıltepe'de Ahmet Kaymaz ve 12 yaşındaki oğlu Uğur Kaymaz'ın güvenlik güçlerince "yargısız infaz"la öldürüldüğü iddiasının ardından, bölgede çalışma yapan Türkiye Barolar Birliği'ne üye iki avukatın hazırladığı raporda, "Kaymaz'ın PKK milisi olduğu kanısına varılmıştır" ifadesi kullanıldı. Yönetim kurulu tarafından onaylanmayan çalışma TBB Yönetim Kurulu Raporu'nda yer alırken, TBB Başkanı Özdemir Özok, "Bu çalışma iki arkadaşımızın çalışması. Sonuç ve hüküm yok. TBB'nin hazırlayıp, kamuoyuna sunduğu bir rapor değil. Kamuoyunun üzerinde hassasiyetle durduğu bir olayda, TBB objektif, tarafsız bir kuruluş olarak iki kişiyi inceleme yapmak üzere görevlendirdi ve çalışma sadece o iki kişinin gözlemleridir. TBB'nin ortak hükmü değildir" dedi.
Çalışmayı yürüten avukatlardan Şahin Mengü de, raporun tamamen kişisel gözlemlere dayanılarak hazırlandığını vurguladı. Mengü, "Bu TBB'nin kabul ettiği bir rapor değil. Biz yüzde yüz gözlemlerimize dayanarak, etki altında kalmadan, tüm taraflarla görüşerek bunu hazırladık. Çalışmaya maktulün ailesiyle görüşülerek başlanıldı. Hatta, polisin Uğur'un okuluna giderek, çocuklara terörist olduğunu söylemesi gibi vahim bir olay duyumunun üzerine okula gittik. Okul müdürü böyle bir olay olmadığını söyledi" diye konuştu.
Mengü, raporu hazırlarken 'PKK milisi" ifadesinin kullanım şekliyle ilgili bir hata yaptıklarını da belirterek, "Bunu bir hüküm gibi değil, iddia olarak vermemiz daha tutarlı olurdu. Biz raporu hazırlarken, maktulün PKK üyeliği yargısından hareket etmedik. Çünkü bundan beraat etmiş. Gözlemlerimizle yazdık. Ama iddia olarak vermemiz daha doğru olurdu. Zaten rapor, TBB'de kabul görseydi iddia olarak belirtilirdi" şeklinde konuştu.
"RAPORDA 'PKK MİLİSİ' İFADESİ KULLANILDI" TBB Başkanı Özdemir Özok'un görevlendirmesi üzerine bölgeye giden TBB Genel Sekreteri Avukat Şahin Mengü ve TBB İnsan Hakları Merkezi Yürütme Kurulu Üyesi Avukat Talay Şenol konuya ilişkin olarak, Mardin Valisi, Kızıltepe Cumhuriyet Savcısı, Kızıltepe Belediye Başkanı, Mardin Emniyet Müdürlüğü ve Kaymaz'ın yakınlarıyla görüştü. 6-8 Aralık 2004 tarihleri arasındaki çalışmanın ardından gözlemlere dayanılarak hazırlanan raporda, "PKK milisi" ifadesi kullanıldı. Kaymaz'ın yakınlarıyla yapılan görüşmeler ise rapora şu cümlelerle işlendi:
"Olay günü evde akşam yemeği hazırlıkları yapılırken, yemek saatine kadar bazı eşyaları Ahmet'in oğlu Uğur'la birlikte kamyona taşıdıklarını, bu sırada her iki maktul dışarıda iken silah sesleri duyduklarını, dışarıya baktıklarında Ahmet'in yerde yattığını, Uğur'un yere diz çökmüş olarak başında eli silahlı bir polis dururken gördüğünü ve korkuyla komşuya kaçtıklarını söylediler. Ayrıca maktullerin erkek kardeşi polislerin bir gün sonra Uğur'un okuluna gidip, sınıf arkadaşlarına, Uğur'un terörist olduğunu ve bu nedenle bir çatışma sonucu öldüğünü bildirdiklerini, bunun üzerine öğrencilerin büyük korku ve panik içine düştüklerini söyledi."
Çalışmayı hazırlayan avukatlar, Terörle Mücadele Şube Müdürü'yle yaptıkları görüşmeyi de rapora şu cümlelerle kaydetti:
"Zaman zaman kırsaldan gelen teröristlerin maktullerin evinde konakladıkları ihbarı aldıklarını, 20 Kasım'da da yine bu evde teröristlerin olduğu ihbarının yapıldığını, bunun üzerine Kızıltepe Savcılığı'ndan evi takip altında tutma ve arama izni talep edildiği belirtildi. 21 Kasım'da da olay yerine intikal edilerek görevlendirme yapıldığı, bu sırada olay mahallinde ellerinde silahlarla maktullerle karşı karşıya gelindiği, dur ihtarına ateşle karşılık verilmesi üzerine karşı ateşle cevap verildiği vurgulandı."
"ADLİ TIP RAPORU OLMADAN POLİSİN YETKİSİNİ AŞIP AŞMADIĞINI TESPİT ETMEK MÜMKÜN DEĞİL" Görüşmelerin ardından raporu tamamlayan avukatlar, Uğur Kaymaz'ın üzerinde 13 mermi girişi, baba Ahmet Kaymaz'ın üzerinde ise 8 mermi girişi olduğu tespit ettiklerini bildirdi. Raporda, "Maktul Ahmet Kaymaz'ın çevrenin anlatımlarına ve geçmiş durumuna bakılarak, PKK'nın milisi olduğu kanısına varılmıştır" ifadesine yer verildi. Ancak TBB Başkanı Özdemir Özok, Birlik Genel Kurulu'nda bu ifadenin TBB'yi bağlamadığını söyledi.
Raporun son bölümünde yer alan "Kanaatimiz" başlığı altında da şu cümlelere yer verildi:
"Kızıltepe olaylarının büyümemesinin nedeni, Cumhuriyet Savcısı'nın basiretli tutumudur. Olayın bire bir görgü tanığı yoktur. Bu nedenle dosya üzerinde gizlilik kararı devam ettiği, İstanbul Adli Tıp Kurumu Raporu gelmediği sürece karşılıklı bir çatışma olup olmadığı ve polisin silah kullanma yetkisini aşıp aşmadığını tespit etmek mümkün değildir. Maktul Ahmet Kaymaz'ın çevresinin anlatımlarına ve geçmiş durumuna bakılarak, PKK milisi olduğu kanısına varılmıştır. Çatışma ve operasyonlara giden güvenlik güçlerinin genel olarak uzun namlulu silahlar kullandıkları halde bu olayda 9 mm'lik MP5 ve Uzi marka otomatik tabancalar kullanıldığı, bunun bir yargısız infaz için emare olarak değerlendirildiğini belirtmiştik. Ancak 9 mm'lik MP5 ve Uzi marka otomatik tabancalar yakın dövüş silahıdır. Operasyonun yapılacağı yer mahalle içidir. Burada uzun namlulu silah kullanılması mümkün değildir."