Kaz kelimesi Eski Türkçede "yabani ve evcil bir kuş" anlamına gelen "kāz" sözcüğünden evrilerek günümüze kadar ulaşmıştır. İlgili kelime tarihte bilinen ilk kez Uygarca eserinde yer almıştır. Bu da 1.000 yılından önceki tarihleri işaret etmektedir. Kaz kelimesi genellikle dilimizde perde ayaklı bir canlının tanımı olarak kullanılmaktadır. Kaz kelimesinin Türk Dil Kurumuna göre anlamı ise şu şekildedir:
- Perde ayaklılardan, uzun, beyaz ve gri boyunlu, suda ya da karada yaşayan, uçan, yabani ya da evcil kuş (Anser)
- Budala
Kaz kelimesinin anlamları yukarıda maddelerde ifade edildiği biçimdedir. Kaz kelimesi ile aşağıda maddeler hâlinde verilen örnek cümleleri kurabiliriz:
- Kazın ayakları göründü.
- Kendisini besleyemediği yetmiyormuş gibi bir de evde kaz beslemeye kalkışmıştı.
- Kaza yolun karşısına geçmeye çalışırken araba çarptı ve oracıkta öldü.
- Kanatlanmayı öğrenen kaz direkt uçmaya çalışıyordu.
- Kazın yemeğini vermek için yanına gitti.
- Akşam yemeğinde kaz olduğunu öğrenince masayı terk etti gitti.
- Bu çukura düşen kazı kim kurtaracak?
- Bu kaz yolunmaya hazır görünüyor, hadi parasını çalalım.
Kaz kelimesinin eş anlamlısı olan sözcük nedir?
Kaz eş anlamlısı herhangi bir kelime yer dilimzde bulunmamaktadır. Bu bağlamda kaz kelimesinin eş anlamı yerine herhangi bir kelime getirilmez, bu nedenle olduğu gibi kullanılır.
Kazın eş anlamlıları ile örnek cümleler
Kazın eş anlamlısı olan kelime yoktur. Bu nedenle kaz kelimesiyle ilgili örnekler verebiliriz. Bunlara da aşağıdaki cümleler örnek gösterilebilir:
- Çocuklarla bahçedeki çukura düşen kazı kurtarmaya çalışıyordu.
- Yaban kazını hayatında ilk defa görüyordu.
- Bahçedeki kazlar o kadar çok ses çıkarıyordu ki evde oturmak çok zordu.
- Köydeki kazlara yem almak için merkeze indik.
- Belediye işçileri hayvanat bahçesinden kaçan kazları yakalamaya çalışıyordu.