"kck" Davasında Kürtçe Savunma Talebi Reddedildi

İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edilen KCK davasında mahkeme, sanıkların Kürtçe savunma yapma ve yargılamanın durdurulması taleplerini reddetti.

Yargılamanın durdurulması talebini reddeden mahkeme, isnat edilen suçların avukatların görev suçu kapsamında olmadığını ifade etti. Mahkeme, geçtiğimiz hafta yürürlüğe giren 3. yargı paketi kapsamında da ‘görevsizlik veya yetkisizlik’ kararı verilemeyeceğini hatırlattı.

Kürtçe savunma talebi ise “sanıkların daha önceki savunmalarını Türkçe yapmış oldukları” gerekçesiyle reddedildi. Mahkeme, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’ın dinlenilmesine ilişkin talebe yönelik ise bir değerlendirme yapmadı.

Kimlik tespitine geçileceği sırada avukatlar yeniden itiraz etti. Kürtçe savunma talebini yenileyen avukatlar, duruşmaya Kürtçe tercüman getirilmesini istedi. Bazı avukatlar, “Sizin Kürtçe savunmayı kabul etmemeniz demek, buradaki bazı sanıkları dinlememek istediğiniz anlamına geliyor” dedi.

İddianamenin kabul kararının okunmasının ardından sanıkların kimlik tespitine geçileceği esnada avukatlar ile mahkeme başkanı arasında sık sık tartışmalar yaşandı. Duruşma salonunda oturacak yer kalmaması üzerine salona giremeyen avukatlar olduğunu belirten sanık avukatları, 'vekaletnamesi olan avukatlar salona alınmıyor' diyerek duruma tepki gösterdi.

Avukatların tepkisi üzerine Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, "Fiziki şartlar bu kadar. Salona dönüşümlü olarak girin" dedi. Avukatların itirazlarının devan etmesi üzerine başkan Ekinci, “İyi niyetli olduğunuzu düşünmüyorum. Böyle mi yargılama yapacağız, bırakın buradaki sanıkların dertlerini dinleyelim" diye konuştu.

Salonda bulunan sanık avukatlarının hep bir ağızdan konuşması üzerine mahkeme başkanı Mehmet Ekinci, "Müsaadeniz var mı konuşabilir miyim?" dedi. Ekinci’nin bu sözü iki üç kez tekrarlaması üzerine sanık avukatları susarak, "Buyurun" dediler. Başkan Ekinci de "Söz verdiğiniz için sağ olun. Teşekkür ederim" dedi.

Başkan Ekinci daha sonra sanık avukatlarına taleplerini dile getirmeleri konusunda söz verdi.

AVUKAT BARAN DOĞAN: "KARAMANOĞLU MEHMET'İN 1277'DEKİ FERMANINI UYGULAYIN"

Talepler sırasında söz alan avukat Baran Doğan, Karamanoğlu Mehmet Bey’in 1277’de yayınladığı fermanda, ‘Bugünden sonra divanda, dergahta, Bargahta, Mecliste ve Meydanda Türkçe’den başka dil kullanılamayacaktır’ dediğini hatırlatarak şöyle konuştu:

"Biz bugün burada yargılama yapıyoruz ve siz 'Türkçe dışında başka bir dille konuşulmayacak' diyorsunuz. İddianame, katip, adliye, hakim, polis, jandarma, avukat, insan bu kelimeler de Türkçe değil. Sadece savcı kelimesi Türkçe. Adil yargılama hakkı olarak Kürtçe savunma hakkı istiyoruz. Siz buyurun Karamanoğlu Mehmet Bey’in fermanına uyarak Türkçe yargılama yapın" dedi.

Doğan’ın bu sözleri, salondaki diğer avukatlar ve izleyiciler tarafından alkışlandı.

Duruşmada daha sonra söz alan sanık avukatlarından Hakan Sadıkoğlu ise, Kürtçe savunma konusunda mahkemenin empati yapmasını istedi. Avukat Sadakoğlu'nun Aziz Yıldırım’ın 6 yıl 3 ay ceza aldıktan sonra tahliye edildiğini hatırlatması üzerine Başkan Ekinci, "Siz de 6 yıl 3 ay mı istiyorsunuz?" dedi.

Avukat Sadakoğlu, "Sizden empati yapmanızı istiyorum. Bu ülkenin Türkiye değil de, Kürdistan olduğunu ve sizin de Kürdistan’daki bir mahkemede yargılandığınızı düşünün. Bu mahkemenin başkanının da sanıklardan Mustafa Eraslan olduğunu düşünün” demesi üzerine Başkan Ekinci'nin, “Yandık o zaman” diye yanıt vermesi salonda gülüşmelere yol açtı.

Sözlerine devam eden avukat Sadıkoğlu, "Mahkeme başkanının size, 'biz kardeşiz, siz bizim canımızsınız ama Türkçe savunma yapamazsınız, Kürtçe savunma yapacaksınız' dediğini empati kurarak düşünmenizi istiyorum” dedi. Bunun üzerine başkan Ekinci, “Mustafa beyin birden oturuşu değişti” dedi. Başkanın bu sözleri de salonda gülüşmelere yol açtı. Sadıkoğlu, “Anadilde savunma izni verseniz ne olur? Siz Aziz Yıldırım’ı yargıladınız. 6 yıl 3 ay hapis cezası verdikten sonra tahliye ettiniz. Müvekkillerimiz de aynı hükümleri uygulamanızı talep ediyoruz” demesi üzerine Ekinci, “6 yıl 3 ay mı istiyorsunuz?” diye sordu. Sadıkoğlu da “Hayır, tahliye istiyoruz” diye yanıt verdi.

Duruşma, şu sıralar sanık avukatlarının taleplerinin alınmasıyla devam ediyor.