İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen KCK iddianamesinde; yayımcı Ragıp Zarakolu’nun terör örgütünün hiyerarşisi içerisinde yer almamakla birlikte bilerek ve isteyerek terör örgütüne yardım ettiği anlatıldı. Şüphelinin konumu gereği akademinin terör örgütünün eğitim yuvası olduğunu algılamamasının akıl ve mantıkla çeliştiği kaydedildi.
İddianamede, Zarakolu’nun KCK terör örgütünün şehir merkezindeki yapılanmalarına ve dağ kadrosuna eleman yetiştirme merkezi gibi işlev gören siyaset akademisinde ders verdiği anlatıldı. Bu faaliyetin yalnızca bir eğitim faaliyeti olarak görülemeyeceği kaydedilen iddianamede, sınıflarda ve koridorlarda terör örgütünün ölen ve halen yaşayan militanlarına ilişkin fotoğraflar ve örgütün elebaşısı Abdullah Öcalan’ın posterleri bulunduğu ifade edildi. Aynı zamanda sözde birleşik bağımsız Kürdistan’a ilişkin bayrak asılı olduğu vurgulanan iddianamede böyle bir mekanın normal bir eğitim yuvası gibi kabul edilemeyeceği ifade edildi.
Türkiye ve dünyadaki gelişmelerden konumu gereği haberdar olan ve aynı zamanda araştırmacı-yazar olan şüphelinin, gerek verilen dersler ve gerekse belirtilen unsurlardan dolayı söz konusu yerin terör örgütünün eğitim yuvası olduğunu algılamamasının akıl ve mantık kurallarıyla çeliştiği belirtildi.
İddianamede, “Gizli tanık ve şüphelilerin ifadelerinde derslerin terör örgütünün ideolojik eğitimi şeklinde verildiği, eğitim programının Kuzey Irak’ta bulunan kamplardan farklı olmadığı, derslerde örgüt lideri hükümlü Öcalan’ın haftalık görüşme notlarının ve örgüt yöneticilerinden Karayılan’ın notlarının okunduğu beyanı karşısında, şüpheli Ragıp Zarakolu gibi araştırmacı bir şahsın yapılan yasa dışı faaliyetlerden haberdar olmadığının düşünülemeyeceği, yapılan faaliyet her ne kadar ders vermek gibi insani ve masum bir faaliyet olarak gözükse de, bu eylemin terör örgütünün eleman ve lojistik ihtiyacını karşıladığı.” denildi.
Bu duruma örnek gösterilen iddianamede, “Herhangi bir şahsın bayiden bir cep telefon alması ya da evinde tamiratta kullanmak üzere çivi alması normal ve insani bir ihtiyaç giderme gibi görülse de terör örgütünün sık sık yaptığı üzere, cep telefonuyla uzaktan aktif hale getirilen ve çivilerle etkisi arttırılmış bir patlayıcı hazırlamak için herhangi bir şahsın telefon ya da çivi alırken yakalanması halinde suçun icrasına iştirak ettiğini kabul etmek gerektiğinin her türlü izahtan vareste olduğu, şüphelinin terör örgütüne katkısının da aynen bu örnekte ki gibi olduğu, Ragıp Zarakolu’nun terör örgütünün dağ kadrosuna silahlı militan ve şehir merkezlerindeki hücrelerine eleman yetiştirilmesine katkıda bulunduğu.” denildi.
Şüphelinin siyaset akademilerine bir katkısının da tam anlamıyla terör yuvası olan bu kurumları legalleştirme şeklinde olduğu anlatılan iddianamede, Zarakolu’nun bu kurumlarda eğitim faaliyetine iştirak etmesinin terör örgütü ve onun uzantıları tarafından lehte propaganda amacıyla kullanıldığı belirtildi. Şüphelinin dünya kamuoyunda ki imajı nedeniyle iştirak ettiği bir faaliyetin terörle ilgisinin olamayacağı tezinin ileri sürüldüğü ifade edilen iddianamede bu akademilerin terör örgütünün Kuzey Irak’ta ki Metina kampından mekan farklılığı dışında bir farklılığının bulunmadığı söylendi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz