Ağrı'da yaşanan çatışmaya dair açıklama yapan KCK Yürütme Konseyi, "Yalçın Akdoğan'ı ve AKP'yi uyarıyoruz. Ateşle oynamaya devam ederlerse, ancak sadece kendi sonlarını getirir, kendilerini yakarlar. Türk devletinin her gün savaş ve keşif uçaklarını kaldırması, obüs ve top atışlarına devam etmesi, meşru savunma temelinde misliyle karşılık bulacaktır" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti hükümet yetkililerinin son dönemlerde yaptıkları açıklamalara bakıldığında, bir takım operasyon ve provokasyonların hazırlığı içinde olduklarının rahatlıkla görüleceği savunuldu.
Açıklamada şöyle devam edildi:
"Erdoğan'ın ve AKP'nin önüne son dönemlerde gelen seçim anketleri kendilerinde büyük bir tedirginlik ve korku yaşatmıştır. HDP'nin toplum nezdinde önlenemeyen yükselişi karşısında kendi düşüşlerini gördükleri için daha da saldırganlaşmaktadırlar. Erdoğan, Türkiye'ye Başkanlık Sistemi'ni getirmek, AKP ise içine girdiği çözülme ve güç kayıp etme trendini önlemek için her türlü provokasyonlara başvurmak kadar ne gerekirse yapacaklardır.
Erdoğan, Tendürek'te 25 gerillanın Türk ordusuyla savaştığını söylemektedir. Oysa küçük bir gerilla birimine karşı binlerce Türk askeri bölgeye sevk edilmiştir. Her türlü teknik, savaş ve keşif uçakları kullanılmaktadır. AKP bir taraftan ısrarla yeni bir savaş sürecini başlatmak isterken, öte yandan Yalçın Akdoğan'ın 'Ateşle oynayan kendini yakar' söylemleri, savaş çığırtkanlığından başka bir anlam ifade etmemektedir. AKP'nin müzakereye gelmemesi, İzleme Komisyonu'nu oluşturmaması, çözüm için iradeli ve dürüst davranmamasının altında yatan gerçeklik, geliştirdiği operasyon, provokasyon ve saldırılarını gizlemek içindir.
Yalçın Akdoğan'ı ve AKP'yi uyarıyoruz. Ateşle oynamaya devam ederlerse, ancak sadece kendi sonlarını getirir, kendilerini yakarlar. Biz ateşkes sürecinin ruhuna uygun bir sorumlulukla hareket ederken, Türk devletinin gerilla sahaları üzerinde her gün savaş ve keşif uçaklarını kaldırması, obüs ve top atışlarına devam etmesi, meşru savunma temelinde misliyle karşılık bulacaktır.
AKP, yalan-yanlış temelde geliştirdiği propaganda ve algı yaratarak yaptığı demogojiden artık vazgeçmelidir. Seçime giderken halkı tehdit eden, baskı uygulayan, rüşvet ve para gücüyle sonuç almaya çalışan AKP iktidarıdır. Kürt halkı ve Türkiye demokrasi güçleri, askeri işgal ve kültürel soykırımın en sert biçimde uygulandığı dönemlerde bile demokratik ve özgür yaşamdan yana tercihini belirlemekten çekinmemişlerdir. Bu seçimler demokratik Türkiye ve özgür Kürtler için hayatidir. Halklarımız bu bilinçle direnecek, örgütlenip çalışacak ve seçimde yüksek bir başarıyla çıkacaklardır." (ANKA)