Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, geçen yıl başvurularda 3 katın üzerinde bir artış olduğunu belirterek, "Bu artış vatandaşın kurumu öğrenmesiyle oldu. Kame Denetçiliği Kurumu (KDK) ne kadar çok tanınırsa idare o kadar çok denetlenir, kamu hizmetlerinin kalitesi o kadar çok artar, iyi yönetim ilkeleri o kadar fazla yaygınlaşır ve yerleşir." dedi.
Malkoç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kamu hizmetlerinin kalitesinin artırılması, Türkiye'de iyi yönetimin daha iyi yerleşmesi, insanların hak arama kültürünün yaygınlaşması ve idarenin denetlenerek şeffaflığın sağlanması için çaba gösterdiklerini söyledi.
Devlet ile millet arasında köprü olmaya gayret ettiklerini belirten Malkoç, yapılan müracaatların önemli kısmında idare ile vatandaş arasında dostane çözüm yolunu ortaya koyduklarını, bu durumun da devletle millet arasında mesafenin azalmasına, kaynaşmanın artmasına vesile olduğunu ifade etti.
KDK'nin tanınmasına yönelik çalışmalar yürüttüklerini, bu çalışmaların olumlu sonuç verdiğini anlatan Malkoç, şöyle konuştu:
"2016 yılında KDK'ye 5 bin 519 başvuru yapıldı. 2017 yılında bu sayı 17 bin 131'e çıktı. Yani 3 katın üzerinde bir artış oldu. Bu artış vatandaşın kurumu öğrenmesiyle oldu. KDK ne kadar çok tanınırsa idare o kadar çok denetlenir, kamu hizmetlerinin kalitesi o kadar çok artar, iyi yönetim ilkeleri o kadar fazla yaygınlaşır ve yerleşir. İnsanımızın hak arama kültürü gelişir. İnsan hakları, hukuk ve idarenin şeffaflaşması konusunda Türkiye büyük bir mesafe alır. Zaten Yeni Türkiye'de de olması gereken bunlar. KDK, öğrenildikçe başvuru artıyor."
- "2017 yılı itibarıyla 219 tavsiye kararı verildi"
TBMM'ye bağlı bir denetim mekanizması olarak 2013'te kurulan KDK'nin 5 yıldır faaliyetlerini sürdürdüğünü hatırlatan Malkoç, kurulduğu günden itibaren elden, posta, e-posta, faks ve e-başvuru sistemi aracılığıyla şikayet başvurularını kabul ettiklerini anlattı.
Malkoç, geçen yılki başvuruların büyük çoğunluğunu internet üzerinden e-başvuru sistemi aracılığıyla aldıklarına dikkati çekerek, "KDK'ye başvuruların artmasıyla verilen tavsiye kararlarında da önemli artış oldu. Bu kapsamda 2017 yılı itibarıyla 219 tavsiye kararı verildi. Tavsiye kararlarına uyum oranı, 2013'te yüzde 20 iken 2017'de yüzde 55'i aştı." dedi.
En fazla şikayetin, kamu personelinden geldiğini vurgulayan Malkoç, şunları kaydetti:
"İkinci sırada eğitim, üçüncü sırada ise yerel yönetimler yer alıyor. Şikayetlerin olması gayet güzel çünkü şikayetler olunca biz idareyi denetliyoruz. Kurum olarak birinci sırada Milli Eğitim Bakanlığından şikayet var, ikinci sırada da ÖSYM'den. Böyle devam ediyor. Eğitim konusuna biraz daha eğilmemiz gerekiyor. Kurum yöneticilerinin de bu şikayetlerden dolayı üzülmemesi gerekiyor. Kamu Denetçiliği Kurumunun görevi bu şikayetleri insanlarımızdan alıp idarenin hizmetinin kalitesini artırmaya çalışmaktır. Bu açıdan Kamu Denetçiliği Kurumunun daha tanınır ve bilinir olmasına gayret ediyoruz."