Hayvancılığa bağlı olarak gelişen geleneksel el sanatlarından "keçe halıcılık", Ağrılı keçe ustası Abdülkadir Taşkıran tarafından yaşatılmaya çalışılıyor.
Keçe ustası Taşkıran, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 37 yıl önce başladığı mesleğini 3 oğluyla birlikte yaşatmaya çalıştığını söyledi.
Hayvancılıkla uğraşanların koyun ve kuzularından ürettikleri yünlerden keçe halı yaptıklarını belirten Taşkıran, "Kaybolmaya yüz tutan bu mesleği ayakta tutup canlandırmaya çalışıyoruz. 3 oğlumla bu işi yapıyoruz, talepleri karşılamaya çalışıyoruz" dedi.
Keçe halıya talebin günden güne azaldığını ifaden eden Taşkıran, maddi getirisi az olmasına rağmen mesleğini çok severek yaptığını belirtti. Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan yok olmaya yüz tutan mesleklerine sahip çıkmasını beklediklerini ifade eden Taşkıran, şunları kaydetti:
"Bakanlıktan istediğimiz kaybolmaya yüz tutmuş el sanatlarını ayakta tutabilmek için destek sağlaması. Daha önce çalışmalar oldu ama sonuç alınamadı. Birçok insan bu meslekten ekmek yiyorken, bu mesleğe talep çok azaldı. Şu an işçi bulmakta zorlanıyoruz. Yayla zamanı biraz iş oluyor ama son zamanlarda fabrikadan çıkan elyaflardan dolayı birçok köylü, kırktığı koyununun yününü yaylada bırakıyor. Artık getirmiyor, ne satmak ne de keçe halı yapmak istemiyor. Bazı köylüler yünü getiriyor, biz yapıyoruz ama istek olursa satıyoruz, olmadığı zaman elimizde kalıyor. Birçok ürün elimizde çürüyor."
Yaz aylarında yoğun olarak çalıştıklarına dikkati çeken Taşkıran, Erzurum, Van gibi çevre illerden sipariş aldıklarını belirterek, "Elimizden geldiği kadar biz bu mesleği yaşatmaya çalışıyoruz. Çocuklarım ne zamana kadar yaparlar onu da bilemiyorum. Biri okuyor, diğerleri de yapmak istemiyorlar. Ben istiyorum diye yapıyorlar. Çırak ve eleman olmadığından dolayı ben zor durumda kalacağım. Benim bakanlıktan isteğim bu mesleğin devam etmesi için gerekirse çırak ve eleman yetiştirilmesi. Bunun için kurs ya da eğitim verilirse bizde mesleğin yaşaması için destek veririz" diye konuştu.
-"Keçe halının yapılışı"-
Taşkıran, keçelerin sıcak tutması yönüyle yaylalarda hayvancılıkla uğraşanlar için önemli olduğunu belirterek, genellikle kuzu yününden yapılan keçenin, yünün hallaç taraklarından geçirilmesinden sonra özel yöntem ve tekniklerle sıkıştırılmasıyla elde edildiğini söyledi.
Keçelerin üzerine renkli yünlerden desen yapıldığını ifade eden Taşkıran, "Birinci aşamada desen yapılıyor. Sergi için istenilen ölçü ve ebatta yapılıyor. Desen yapıldıktan sonra yün taramadan geçer. Yün desenlerin üstüne döküldükten sonra makineye atılır makineden geçer belli bir zamandan sonra çıkarılır. İşlem bittikten sonra kuruması beklenir" dedi.
Taşkıran, keçeden yapılan halının dışında çobanların sırtına giydiği kepenek keçesi yaptıklarını ifade ederek, şunları kaydetti:
"Yaylada çobanlar üşümemek için sırtına giyer. Hiçbir battaniye veya yorgan kepeneğin yerini tutamaz ve onun gibi ısıtmaz. Kuzu yününden yelek, fes yapılır. Baba mesleği olduğu için babam çizme bile yapıyordu. Askerlere kışlık çizme buzun üstünde bile giyilirdi, o çizmeler sıcak tutar. Çok sağlıklı, hastalar için birebir. Çıkıkçılar bile kullanıyor bu keçeyi. Tuzlu suya batırıp, zarar gören bölgeye konulduğunda tedavisi daha hızlı oluyor. Bel fıtığına birebirdir. Bel fıtığı olan kişi keçenin üzerinde uyuduğu zaman sağlıklı kalkar."
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz