Keçiören Belediye Başkanı Ak: “seçimlerde Karneyi Halktan Alacağız”

Seçim çalışmaları kapsamında basın mensuplarıyla biraraya gelen Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak, Cumhuriyet Kulesi ile kamuyu zarara uğratanların projeyi başlatan kişiler olduğunu söyleyerek, “Kulenin kaçak olduğu idare mahkemesi tarafından tespit edilmiş, bu tespit Danıştay tarafından onaylanmıştır. Sorunu yaratanlarla ‘çözerim’ diyenler aynı kişilerdir. Seçim malzemesi yapılmamalı. Kim gelirse gelsin mahkeme kararını uygulamak zorundadır” dedi.Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak, TOGEM binası toplantı salonunda basın mensupları ile buluştu. Sıcak ve samimi bir ortamda gerçekleştirilen toplantıda sorulara da cevap veren Başkan Ak, yerel seçim sürecindeki çalışmalarını anlattı. Demokrasilerde seçimlerin şölen havası içerisinde, barış ve huzur ortamında geçtiğini dile getiren Başkan Ak, “Ben de öyle umuyorum ki Keçiören’de, Ankara’da seçimler huzur içerisinde geçsin. Provakatif eylemlere izin vermemeye gayret gösteriyoruz. Birileri bundan reklam yapmak isteyebilir, bunu da kamuoyunun takdirine bırakıyorum” dedi.Keçiören’de 5 yıllık hizmetlerinin karşılığını sandıkta göreceğini belirten Başkan Ak, “Halkın nezdinde karnemizi alacağız. Basına her zaman kapımız açık, sizler bizim mesai arkadaşlarımızsınız. Her zaman dilediğiniz soruları bizlere sorabilirsiniz. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da açık yüreklilikle cevaplamaya devam edeceğiz. Bizimle ilgili konularda sorularınızı bize sorun ki insanlarımızı gerçek olmayan bilgilerle yanıltmayalım” ifadelerini kullandı.İstanbul’daki seçim bürosuna yapılan saldırı ile ilgili de görüşleri sorulan Başkan Ak, “Bu tür eylemleri kınıyoruz. Ülkeye zarar veriyor ve seçimlere gölge düşürülmek isteniyor. Ülkemizi kaosa sürüklemek isteyen terör örgütleri, çeteler olabilir. Tasvip etmiyoruz. Keçiören’de de buna benzer şeyler yaşadık. Valimiz ve Emniyet Müdürümüz ile güvenlik ile ilgili toplantılar yapıyoruz. Adayların ve seçim bürolarının korunması ile ilgili tedbirler alınıyor. Bizler de alanlarda personelimizle birlikte tahriklere gelmemeye çalışıyoruz. Herkes böyle yaparsa bu tarz olayların önüne geçebiliriz. Hangi partiye yapılırsa yapılsın, saldırıları bize yapılmış gibi görüyoruz” şeklinde konuştu.Keçiören metrosu hakkında da bilgi veren Başkan Ak, Keçiören’in 850 bin nüfusu olduğuna dikkat çekerek, “Nüfus oranımız Türkiye’nin birçok ilinden daha fazla. Sabah akşam işe gidiş dönüşlerde trafik sorunu yaşanıyor. Bu sorunu rahatlatacak metro Ulaştırma Bakanlığı’nın bize verdiği tarih olan 2014 yılında açılacak. En verimli metro Keçiören metrosudur. Zaman zaman inşaat alanlarına gidip incelemelerde bulunuyorum” dedi.Cumhuriyet Kulesi ile ilgili sorular üzerine bu konunun seçim aracı gibi kullanılmasının manidar olduğunu belirten Başkan Ak, şunları söyledi:“Sorun onu yapan kişide olmasına rağmen ‘Ben çözeceğim’ demesi manidardır. Kule 2002 yılında 3.500.000 TL bedelle projesiz ve ruhsatsız olarak ihale edilmiştir. Kule 2007 yılında 27.259.170 TL bedelle tekrar ihale edilmiştir. Kule yükseklik sınırına (mania kotu) göre 56.58 metre yüksek olarak hazırlanmıştır. Mania kotu aşılmıştır. Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından açılan dava neticesinde Ankara 10. İdare Mahkemesi imara aykırılık tespit etmiş, ruhsat iptal edilmiş ve Danıştay 6. Dairesi tarafından onanmıştır. Kule inşaatı 2009 mahalli idareler seçimlerinden 35 gün önce 24.02.2009 tarihinde dönemin belediye başkanı tarafından durdurulmuştur. Keçiören Belediyesi yasal zeminde tüm girişimlerde bulunmuş, ancak kulenin kaçak olduğu idare mahkemesi tarafından tespit edilmiş, bu tespit Danıştay tarafından onaylanmıştır.”Kamuyu zarara uğratanların ruhsatsız, projesiz ve yasal zorunluluklara uymadan projeyi başlatan kişiler olduğunu vurgulayan Başkan Ak, şöyle devam etti:“Problem bizim zamanımızda başlamadı. 2002 yılında yapılan kule 2008 yılına kadar neden bekletildi? Niye yapmadılar? Üniversiteden sorduk, bize sundukları rapordaki örnekler ölçüsünde yıkım ihalesine çıkıyoruz. Sorunu yaratanlarla ‘çözerim’ diyenler aynı kişilerdir. Seçim malzemesi yapılmamalı. Kim gelirse gelsin mahkeme kararını uygulamak zorundadır. Konunun benimle ilgisi olmamasına rağmen biz yıkım kararı almışız gibi cevap vermek zorunda kalıyorum.”