Kansızlık, diğer bir adıyla anemi, insanlar kadar evcil hayvanınızda da görebileceğiniz bir tür kan rahatsızlığıdır. Kansızlık eğer bir hastalığın habercisi değilse kedinizin kırmızı kan hücreleri olan eritrositlerin azaldığı anlamına gelmektedir. Kırmızı kan hücreleri, gerek insan gerek hayvanlarda oksijen taşımakla görevli bir hücre olduğundan hayati bir önemi vardır. Peki kedilerde kansızlık belirtisi nedir, nasıl tedavi edilir?
Kedilerde anemi (kansızlık), artık insanlarda olduğu kadar sıklıkla karşılaşılaşılabilen rahatsızlıklardan bir tanesidir. Kansızlık oksijen taşımakla görevli olan kırmızı kan hücrelerinin sayısının azalıp, vücudun doku ve organlarına yeteri kadar oksijen taşınamaması durumudur. Kırmızı kan hücresinin en önemli maddelerinden biri olan hemoglobin, kırmızı kan hücrelerinin azalmasıyla doğru orantılı olarak azalır. Hemoglobin, demir, oksijen, azot, hidrojen, kükürt moleküllerinden oluşan hayati bir yapı birimidir. En önemli özelliklerinden iki tanesi; oksijen taşımak ve karbondioksit iletiminde görev almaktır. Kedilerde kansızlık görülmesinin oldukça fazla sebebi var. Bunların her biri farklı tedavi yöntemleriyle tedavi edilebilmektedir.
Kedilerde kansızlık onlarca farklı şekilde sınıflandırılabilir. Kemik iliğinin, kırmızı kan hücresi kapasitesine bağlı olarak yeteri kadar üretememesi durumuna göre ikiye ayrılır:
Rejeneratif anemi: Kedinizin vücudunda kemik ilikleri tarafından üretilen kırmızı kan hücreleri, üretildiğinden daha fazla kaybedilirse, rejeneratif anemi görülür.
Nonrejeneratif anemi: Kemik iliği, kırmız kan hücresinin üretimini tamamen durdurursa nonrejeneratif anemi görülür. Oldukça tehlikeli bir anemi türü olan nonrejeneratif, erken müdahale edilmezse ölümle bile sonuçlanabilir. Genellikle bağışık sistemi, böbrek ve salgı bezleri rahatsızlıklarının habercisidir.
Haemobartonella ve ehrlichia adı verilen bakteriler nonrejeneratif anemiye sebebiyet vermektedir.
Kedilerde kansızlığın nedenleri şu şekilde özetlenebilir:
Diş etlerinin pembe renginin kaybolup yerini soluk ve beyaz renklerin alması kedilerde kansızlık belirtisidir. Soluk diş etleriyle birlikte gelişen halsizlik durumu, kedinize bir an önce kan testi yapılması gerektiğini belirtir. Anemi rahatsızlığı bulunan kedilerde yeteri kadar kırmızı kan hücresi bulunmadığından yeteri kadar oksijen dokulara taşınamaz bu sebeple enerjisi oldukça düşük olurlar.
Kedinizin enerjisinde gözle görülür bir düşüş varsa mutlaka bir veteriner hekime götürmeli, muayene ettirmelisiniz.
Genellikle kansızlık belirtilerinden en az 2 tanesini taşıyan kedilere anemi tanısı anında konulmaktadır. Fakat bazı kedilerde belirtiler kendini farklı yolla gösterebileciğinden, anemi tanısı konmasının en garanti yolu kan testi yapılmasıdır. Kan testi sonucunda veteriner hekimi kan sonuçlarına bakarak kanda bulunan hemoglobin miktarı eşik değerinin altında ise anemi tanısı koyar Anemi tanısı konulan bir kedi için hemen tedaviye başlanmalıdır. Doktorunuz evcil hayvanınıza uygun en iyi tedavi yöntemine başlayacaktır. Sizin yapmanız gereken doktorunuzun dediği şekilde ilaçları kullanmak ve kedinize rahatsızlığını atlatması için gerekli ortamı sağlamaktır. “Kedilerde kansızlık nasıl giderilir, kansızlık nasıl tedavi edilir?” gibi soruların cevabına gelin birlikte bakalım:
Anemi türleri oldukça fazla olduğundan, kedilerde anemi tedavisi de bir o kadar çoktur. Bir anemi türüne başka bir tedavi yöntemi uygulanamayacağından, veteriner hekiminiz aneminin türüne bağlı olarak, kedinize en uygun tedavi yöntemini uygulayacaktır. Veteriner hekime getirildiğinde durumu ciddi olan kedilere mutlaka kan nakli yapılması gerekir. Kan naklinde önemli olan hususlardan biri; donör ile hastanın kanlarının birbirine uymasıdır. Kansızlık durumu vitamin, mineral ya da besin eksikliğine bağlı olarak gelişmişse, veteriner hekiminizin vereceği diyeti uygulayarak ve vitamin takviyelerini kullanarak kedinizin bir an önce sağlığına kavuşmasını sağlayabilirsiniz.
Kedinizde kansızlığın oluşumunu önlemek gerekli önlemler alınırsa oldukça kolay bir hâl almaktadır. Ama tabiki en iyi yol kedinizi her yıl düzenli aralıklarla veterinere götürmek olacaktır.
Ancak kendi imkanlarınız ile evde uygulayabileceğiniz bazı yöntemler de vardır: