Konuşma ritmindeki bir bozukluktur. Konuşmanın sürekliliğinin kesilmesi söz konusudur. Devam ettiği sürece artma ve azalma gösteren , özellikle kaygı, heyecan, öfke gibi durumlarda arttığı bilinen bir konuşma bozukluğudur.
Kekeme çocuk sözcüğün ilk sesini söylemekte güçlük çeker, sözcüğün tümünü veya ilk hecesini tekrarlar veya söylemekte güçlük çeker, konuşurken duraklamaları olur, ilk ünsüz harfin uzatır, araya başka sesler katar, tekrarlayan soluk almaları olur, bazı el kol, yüz ve vucut hareketleri yapar.
Kekemelik toplumda yaklaşık % 1 oranında görülmektedir. % 90 oranında 10 yaşın altında ortaya çıkar ve bunların büyük kısmı ilk beş yıl içinde dir. Erkeklerde kızlardan dört kat fazla görülmektedir.Kekemeliğin başlangıcı iki döneme ayrılır.Birincisi konuşmanın öğrenilme dönemi yani 2-5 yaşları, diğeri 6-7 yaşlarıdır.
Konuşmanın yeni öğrenildiği dönemlerde ortaya çıkan kekemelik fizyolojik kekemeliktir. Fizyolojik kekemelik çocuğun düşünce hızının konuşma hızını geçmesine bağlanmaktadır.Pek çok şeyi düşünen çocuğun kelime kapasitesi cümle kurma kapasitesi bunu anlatmaya yetmediğinden sıkıntı yaşayacağı ve kelimeleri birbirine karıştıracağı ve buna bağlı olarak bir kekemeliğin ortaya çıkacağı ve zamanla kendiliğinden geçeceği belirtilmektedir. Fizyolojik kekemelik dışındaki kekemeliklerin kesin nedeni bilinmemekle birlikte birçok neden ileri sürülmektedir.Dilin yapısı , konuşma yolundaki anormallikler, merkezi sinir sistemi anormallikleri neden olarak gösterilmiş ancak bugüne kadar organik bir neden saptanamamıştır.
Kekemelerin ailelerinde kekemeliğin daha sık görülmesi nedeni ile kalıtım üzerinde durulmuştur.Ancak genetik bir geçiş tespit edilememiştir.Bunun ailesel bir yatkınlığa bağlı olduğu ileri sürülmüştür.Bir diğer neden olarakta ailesinde kekeme olanların bu konuda daha hassas davrandıkları ve çocukta ortaya çıkan fizyolojik kekemelik durumunda veya zaman zaman olan takılmalarda telaşlanıp çocuğun kekeme olduğunu düşündükleri ve bunu çocuğa belli ettikleri, çocuğun yaşadığı sıkıntı nedeni ile kendisine güvenini gerginlik yaşadığı ve kekeme gibi konuşmaya başladığı belirtilmektedir.
Erken yaşta başlayan yetersiz anne babalık çocuğun egosunu zayıflatır ve çocuk yaşadığı içsel çatışmaları çözemez. Böyle bir çocukta sıkıntı ve korku yaratan herhangi bir neden kekemeliği başlatabilir.Bu nedenler kaza, hastalık, ameliyat, korku veya sorunlu ev ortamlarıdır.Ani korku veya korkutmalar ( karanlık, köpek ve benzeri hayvanlarda korkma, dayak atılması, korkulan bir kimseyle karşılaşılması, öfkeli bağırmalar vb.) sıklıkla tetiği çekerek kekemeliği başlatabilmektedir. Ancak kekemeliğin çoğunlukla, anne babanın ve genelliklede annenin çocuğun konuşmasında kekemelik olduğunu çocuğa bildirmesi ile başladığı da belirtilmektedir.
Pek çok araştırma kekeme çocukların annelerinin kuralcı, titiz, gereksiz bir düzen düşkünü ve çocuklarında beklentileri yüksek olan doğal davranmayan dolayısı ile çocuklarında doğal davranmasını engelleyen anneler olduklarını göstermiştir. Babaların ise çocuklara karşı daha iyimser oldukları tespit edilmektedir.
Tedavi için öncelikle aile ortamını, çocuğun yaşadığı koşulları, hangi koşullarda konuşmasının bozulduğunu, çevrenin çocuğun konuşmasına verdiği tepkiyi, anne babanın çocuğa yaklaşımını, onların davranış biçimlerini ve bunun çocuğa nasıl yansıdığını, okul ortamını ve özelliklede öğretmenin tutumunu, çocuğun yapısını bilmek ve buna göre tedaviyi sürdürmek gerekir.
Dr. Mazlum Çöpür
Çocuk - Ergen ve Yetişkin Psikiyatrisi Uzmanı
mazlum.copur@mynet.com