Otoimmün kökenli multisistem hastalıkları arasında en sık görülen hastalık çeşitlerinden biri olan kelebek hastalığı bir diğer adıyla lupus, genellikle vücutta birçok organı etkileyerek ortaya çıkan romatizmal bir hastalık türüdür. Deride meydana gelen kırmızı lekelerin halk arasında kelebeğe benzetilmesi sonucunda bu adı almıştır.
Kelebek hastalığında ilk olarak bağışıklık sistemi etkilenir. Bağışıklık sistemi, yabancı mikroorganizmalar yerine kendi doku ve hücrelerini hedef alarak bu bölgelerde problemler oluşmasına sebep olur. Bu hastalık daha çok deride ve ağız içi, genital bölge, göz, burun, yemek borusu gibi mukozalarda içi su dolu kabarcıklar halinde kendini gösterir. İçi su dolu kabarcıklar, genellikle bulunduğu bölgeye uygulanan çarpma, dokunma gibi hareketlerden sonra ortaya çıkar. Kelebek hastalığı genetik bir hastalık olarak bilinir. Bu nedenle bazı akraba evliliklerinde ya da diğer nedenlere bağlı olarak ortaya çıkabilir. Bunun yanı sıra hormonal etkiler, stres, ilaçların yan etkileri ve enfeksiyonlar da hastalığın oluşmasını tetikler. Kadın hormonlarından biri olan östrojen, bu hastalığın oluşumunu artırırken testosteron hormonu, hastalığın oluşumunu azaltır. Hastalık, tüm vücudu etkilediği için farklı belirtilerle de ortaya çıkabilir. En sık görülen kelebek hastalığı belirtileri yorgunluk, halsizlik, ciltte meydana gelen değişiklikler, saç dökülmeleri, kas ağrıları ve iltihaplanmalar, sinir sistemi bulguları, migren ve diğer psikolojik belirtiler gibi sıralanabilir.
İnsan vücudunda bağışıklık sisteminin kendi doku ve hücreleri ile savaşarak ortaya çıkardığı bir otoimmün hastalık türü olan kelebek hastalığı; cilt, böbrekler, kan hücreleri, beyin, akciğerler ve daha birçok organı etkiler. Bu hastalık bulaşıcı bir hastalık türü değildir. Genellikle 15 ile 45 yaşları arasında, daha çok kadınlarda görülür. Kelebek hastalığı birçok organı etkilediği için teşhis edilmesi zor bir hastalık olarak bilinir. En net bulguları yüzde ve deride meydana gelen kırmızı lekelerdir.
Peki herkesin merak ettiği hastalık türlerinden biri olan kelebek hastalığı ne demektir? Kısaca, “bül” adı verilen içi su dolu lezyonlar ile tanısı konulan genetik bir hastalıktır. Halk arasında bu isim çoğunlukla ‘kelebek çocuk hastalığı’ olarak bilinir. Cilt, bu hastalık sonucunda oldukça hassaslaştığından kelebeğe benzetilir. Aynı zamanda birçok ülkede bu hastalığa yakalanan çocuklara da “kelebek çocuk” adı verilir.
Lupus hastalığının kesin bir tedavisi yoktur ancak hastalığın ilerlemesini durdurmak ve belirtilerini hafifletmek için bazı tedaviler uygulanabilir. Bu nedenle her hastalıkta olduğu gibi bu hastalık türünde de erken tanının oldukça büyük bir önemi vardır. Tedavi planı, her hastanın hastalığı geçirme şiddetine göre farklı şekillerde planlanabilir. Genellikle çeşitli organlarda meydana getirdiği iltihapları gidermek amacıyla iltihap giderici ilaçlar ya da iğnelerin kullanılması gerekir. Bağışıklık sistemini baskılayan ilaç gruplarıyla da tedavi desteklenir. Yoğun ilaç tedavisi sebebiyle kanında yoğunlaşma riski ortaya çıkan hastaların herhangi bir pıhtı eğilimi yaşamaması adına kan sulandırıcı ilaçlar ile kelebek hastalığı tedavisi desteklenebilir.
Bağışıklık sisteminde oluşarak tüm organları etkileyen bir hastalık türü olan kelebek hastalığına dair merak edilenlerden biri de “kelebek hastalığı neden olur?” sorusudur. Hastalığın oluşmasına dair sebepler kesin olarak bilinmese de hastalığı etkileyen birçok faktör bulunur. Genetik ve çevresel faktörler, hormonların etkisi ve stres bunlara örnek olarak gösterilebilir. Bazı uzmanlar hastalığın bağışıklık sisteminde meydana gelen bir bozukluktan dolayı oluştuğunu ifade eder. Ancak çoğunlukla hastalığa karşı genetik yatkınlığı olan kişilerde, çevresel etkilerin de tetiklemesiyle görüldüğü söylenir. Bu hastalık diğer hastalık türlerine oranla vücutta çok fazla etki gösterir. Vücutta yer alan birçok sistemi aynı anda etkileyebilir. Genellikle kadınlarda daha sık görülür. Östrojen hormonunun hastalığın oranını artırdığı bilinir. Bu nedenle doğurganlık çağındaki birçok kadını etkiler.
Kelebek hastalığı ne sıklıkta görülmeye başlar? Merak edilen sorulardan biri de budur. Son zamanlarda dünya çapında birçok insanda ortaya çıkan bir hastalık haline gelen kelebek hastalığının, mevcut olan 3 tipi vardır. Bunlardan ilki Epidermolysis Bullosa Simplex olarak bilinen tipi, genellikle doğumdan sonra ortaya çıkan su toplanmasıyla belli olmaya başlar. Bu kabarcıklar, daha sonrasında el ve ayakların dışına doğru taşar. Epidermolysis Bullosa Junctional tipi ise genellikle şiddetli ağrı ile kendini gösterir. Genellikle yüz, gövde ve bacaklarda meydana gelen kabarcık ve lezyonlar enfeksiyona yol açabilir. Epidermolysis Bullosa Distrofik olarak bilinen tipi ise vücutta sadece el, ayak, diz ve dirseklerde görülür. Bazı vücutlarda şiddetli etkileri de görülebilir. Bunlar vücudun geniş alanlarında meydana gelen kabarmalar, tırnak kayıpları, diş çürümesi veya parmaklarda meydana gelen yapışma olarak sıralanabilir. Hastalığın teşhisinde genellikle cilt yüzeyinden biyopsi alınır. Günümüzde geliştirilen birçok tetkik sayesinde ailelerden alınan örnekler ile birlikte yapılan gen analizleri sonucunda, bu tip kalıtsal hastalıkların bulgusu kolayca saptanabilir. Hamilelerde ise genellikle amniyosentez yöntemi ile gebeliğin 10. haftasında hastalığın tanısı konulabilir.