Genel Cerrahi Uzmanı ve Endoskopist Op. Dr. Aytekin Coşkun, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, ameliyatla zayıflamanın kulağa kolay bir kilo verme yöntemi gibi geldiğini ancak bu tür ameliyatların herkese uygulanamayacağını belirtti.
Halk dilinde mide kelepçesi olarak bilinen ayarlanabilir gastrik bandın ideal kilosunun yaklaşık iki katını bulan, kalp ve solunum yetmezliği, uyku apnesi gibi ciddi sağlık sorunlarına neden olan ileri şişmanlık durumlarında denenebilecek bir tedavi yöntemi olduğunu kaydeden Dr. Aytekin Coşkun, cerrahi yöntemlere başvurmadan önce hastanın detaylı analizlerden geçirilmesi gerektiğini ifade etti.
Op. Dr. Aytekin Coşkun, "Ameliyat öncesi endokrin, genetik, nörolojik, psikolojik değerlendirmeler yapılmalıdır. Şişmanlığın bu tip nedenlere dayalı olduğu saptanırsa gerçek hastalığın tedavisi yoluna gidilmelidir" dedi.
YÖNTEM BİRÇOK RİSKİ BERABERİNDE GETİRİYOR
Obezitenin kalp, diyabet ve yüksek tansiyon gibi hastalıkları da beraberinde getirdiği için bu kişilerin ameliyatlarında zaten bir risk söz konusu olduğunu anlatan Dr. Coşkun, nefes almada güçlük, kalp dolaşım ve solunum sistemi problemlerinin daha kolay ortaya çıktığına dikkat çekti.
Ameliyat sırasında damarlarda kan pıhtılaşması da görüldüğünü vurgulayan Genel Cerrahi Uzmanı ve Endoskopist Op. Dr. Aytekin Coşkun, "Ameliyat anında oluşabilecek kanamalar, midenin delinmesi ya da çevre organ yaralanmaları da muhtemel riskler arasındadır" açıklamasında bulundu.
Mide kelepçesinin seçilmiş kişilerde denenebilecek bir tedavi yöntemi olduğunu dile getiren Coşkun, bu yöntemi uygulayacak cerrahın da yeterince tecrübeli olması gerektiğini kaydetti.
Op. Dr. Aytekin Coşkun, ameliyat sonrası hastaların eskisi gibi bir yeme alışkanlığını devam ettirmesinin mümkün olmadığını, aksi takdirde bir takım problemlerin yaşanabileceğini belirtti.
Coşkun, hastaların ameliyat sonrası akciğer embolisi, yutma zorluğu, bulantı, kusma gibi sorunlar yaşayabildiklerini, diyete uyulmadığında da tedavi çabalarının boşa gidebileceğini sözlerine ekledi.