Kemal Burkay Mşü’de Konferans Verecek

Muş Alparslan Üniversitesi’nin (MŞÜ) düzenlediği ‘Türkiye Buluşmaları’ programı kapsamında Kemal Burkay’ın Muş’a geleceğini açıklayan Rektör...

Muş Alparslan Üniversitesi’nin (MŞÜ) düzenlediği ‘Türkiye Buluşmaları’ programı kapsamında Kemal Burkay’ın Muş’a geleceğini açıklayan Rektör Prof. Dr. Nihat İnanç, 30 yılını sürgünde geçiren Kemal Burkay’ın, bugün Türkiye’de siyaset yapma noktasına geldiğini söyledi.Muş Alparslan Üniversitesi’nin davetlisi olarak 18 Aralık’ta Muş’a geleceği bildirilen Kürt siyasetçi ve yazar Kemal Burkay, ‘Kürt Sorununun Çözümünde Barışçıl ve Demokratik Yöntemler’ konulu konferans verecek. Türkiye’de herkesin kendisini ve düşüncelerini ifade etme noktasına geldiğini hatırlatan Rektörü İnanç, Kemal Burkay konferansı ile ilgili olarak açıklamalarda bulundu. İnanç, “Kendi halkı ile barışmak, kendi halkı ile bütünleşmek isteyen bir siyasi anlayış var. Bu anlayışta elbette ki herkesin katkı sağlaması gerekiyor. Ama öyle bir kavşakta denk geldi ki bu bulaşma bugün Türkiye’de her zaman söylediğim gibi kendi insan kaynaklarındaki keşif hareketi ile meşgul olan devlet anlayışı var. Bu hareketin önemli bir ekseninde ise Doğu ve Güney Doğu özelliğine indiğimiz ise Kürt meselesi oluşturuyor. Kemal Burkay’nın bir nevi sürgününe göz attığımızda, Kemal Burkay sürgüne gönderme nedeni Kürt meselesine duymuş olduğu hassasiyet ve kendisinin bu günün şartlarında önermiş olduğu barış ve çözüm önerileri geliyor. Ama o gün, yani 1980’lerde Kemal Burkay’ın barışçıl çözüm önerilerine bile tahammül edemeyen bir Türkiye vardı. Bugün ise Kürt meselesine sahiplenen ve bu sorunu çözmeye çalışan bir anlayış var. İşte Kemal Burkay bu sürece katkı sağlayan isimlerden birisi olduğundan herkes gibi bizde takdirle izliyoruz. Bu açıdan Kemal Burkay’ı 18 Aralık günü Muş Alparslan Üniversitesi’nde ‘Türkiye Bulaşmaları’ kapsamında misafir edeceğiz ve kendisi bize ‘Kürt Sorununun Çözümünde Barışçıl ve Demokratik Yöntemler’ konulu bir konferans sunacaklar” şeklinde konuştu.“TÜM PAYDAŞLAR AÇISINDAN ÇOK ÖNEMLİ BİR KONFERANS”Kemal Burkay’ın vereceği konferansın tüm paydaşlar açısından çok önemli olduğunu vurgulayan İnanç, “Biliyorsunuz sürecin en önemli aktörlerinden birisi bölge halkıdır. Sürecin önemli aktörlerinden bir başkası ‘Kürt meselesini ‘sahipleniyorum diyen herkestir. Sürecin bir başka önemli aktörü, ‘bu sorunu çözeceğim’ diyen hükümettir, devlettir. Yani bütün boyutları ile baktığımız zaman sürecin sahipleri vardır. Halk vardır. Ama kendisine dert ettiğini iddia eden ve ‘bu sorunu çözmek istiyorum’ diyen kesimler vardır. Ama bir taraftan da ‘bu artık bizim sorunumuz’ deyip Kürt meselesinde ‘asimilasyonun reddi ve inkarı yok ettim’ deyip ‘bu sorunu çözmekte kararlıyım’ diyen bir irade vardır. Devlet vardır, siyaset kurumu vardır. Bütün paydaşları ilgilendiren bir süreçtir bu açıdan. Kemal Burkay, bahsettiğim gibi bu 3 önemli paydaşı bir araya getiren ortak payda diye tanımlanabilir. Sonuçta Kemal Burkay’ın dediği yahut önereceği şeylerin mutlak çözümde ilk olmayabilir de, ama en azından bir ufuk sunması açısından bir tartışma ortamı oluşması açısından önemlidir diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.Bugün bütün dünyada silahla mücadelelerin bir tarafa itildiğinin altını çizen İnanç, “Artık çözümün siyasetten, barışçıl yöntemlerden, demokratik adımlardan vesaire bunlardan geçtiği tartışılıyor. Türkiye’de bunu fazlasıyla tartışması gerekiyor. Çünkü hepimizin geçmişte yaşadığımız acılar vardır. Bu acıların artık unutulması ve bundan sonra biz bu sürecin nasıl çözebiliriz, yok kabul edecek yahut yok ederek çözemeyiz. Yani bir şeyin var olduğunu kabul ederek buna bir yöntem sunmamız gerekiyor. Ben bu açıdan Kemal Burkay’ı önemsiyorum ve sonraki aşamalarda Muş Alplarsan Üniversitesi olarak yürüyüşümüzü daha güçlü isimlerle süslemeye devam ediyoruz” dedi.‘SÜRECİ PROVOKE ETMEYE ÇALIŞANLAR VAR’Muhakkak ki her kesimin içinde süreci provoke etmek isteyen unsurların olduğuna dikkat çeken İnanç, provokelerin devam edeceğini söyledi. İnanç, “Yarın yüzde 100 bir çözümün gerçekleştiğine inandığımız bir ortamda dahi o ortamda provoke dediğimiz parazitler olacaktır. Bu her kesimin içinde vardır. Siyaset kurumunda da vardır. Halkın içinde de vardır. Bürokraside de vardır. Askerde de vardır. Poliste de vardır. Ama aslı olan bu yüzdesi nedir. Bu yüzdeyi minimize edip marjinalini bir noktaya taşıyıp bir nevi kendi köşesine hapsetmek gerekiyor. Bunu zaman zaman paylaştım, sürecin böyle selametle sonuçlanmasından, barışın tesis edilmesinden rahatsız olana unsurlar vardır. Çünkü o unsurların varlık nedeni savaş üzerine kurulur. Kimisi yere düşen cesetten, kimisi yerden kalkan cesetten faydalanmakta ve onun üzerine varlıklarını sürdürmektedirler. O açıdan bir sorunun çözümü bu anlamda o sorun üzerine rant elde eden kesimlerin de yok olması anlamına geliyor. Onlar açısından bakıldığından bir varlık yokluk meselesidir. Bunu hangi kesim açısından ele alırsanız alın bu böyledir. Dolaysıya onların bu direnişleri bir noktaya kadar devam edecektir. Ama o direnişlerin o tür provokatik eylemleri hiçbir şekilde çözümün paydaşlarını olumsuz yönde etkilememesi gerekiyor. Çözümün tüm paydaşları daha bir geniş açıdan oraya bakarak dahi bir serinkanlı davranarak bu unsurların bunları oyununa gelmeden bu unsurları bertaraf etmenin yollarını araması gerekiyor. Bunu dünde yaşadık, bugünde yaşıyoruz, yarında yaşayacağız. Türkiye’de bütün sorunlar çözülür ama bu unsurlar yok olmayacaklar. Bunlara boyun eğmemek gerekiyor” dedi.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: