Kemal Kılıçdaroğlu'ndan canlı yayında 'devr-i sabık' açıklaması: Bürokratlar düzgün ve başarılıysa neden görevden alalım?

Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, katıldığı bir canlı yayında 14 Mayıs seçimleriyle ilgili açıklamalar yaptı. Seçilmeleri halinde devr-i sabık yaratmak gibi bir düşüncelerinin olmadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Bürokratlar düzgün ve başarılıysa neden görevden alalım? Siyasetçi kin ve öfkeyle hareket ederse bunlardan bir farkı kalmaz ve Türkiye başka bir kaosun içine sürüklenmiş olur. Öyle kapının önüne koymak falan yok doğru değil" dedi.

Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu mitinglerin ardından akşam saatlerinde Karar TV'de Elif Çakır, Ahmet Taşgetiren, Akif Beki ve Taha Akyol'un konuğu oldu. Canlı yayında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, seçilmeleri halinde bürokraside yapılacak atamalarla ilgili açıklamalar yaptı.

"O ZAMAN TÜRKİYE BAŞKA BİR KAOSUN İÇİNE SÜRÜKLENMİŞ OLUR"

Kılıçdaroğlu bir soru üzerine, seçimin ardından yasaya göre 700'ün üzerinde bürokrat istifa etmiş sayılacağını ifade etti. Devri sabık yaratmayacaklarının altını çizen Kılıçdaroğlu şunları kaydetti:

Reklam
Reklam

"Biz bunları hemen aynı gün sen istifa et, hemen hepsini atalım, yerine 700 kişi getirelim yok öyle şey. Devlet akılla mantıkla bilgiyle birikimle adaletle yönetilir. Birikimi varsa düzgün insansa niye görevden alalım. Çalışıyorsa başarılıysa görevine devam eder. Kararnameye dahil eder göreve devam eder. Belki bazıları 'Biz ayrılmak' istiyoruz derler ayrılabilirler. Bürokratlar düzgün ve başarılıysa neden görevden alalım? Siyasetçi kin ve öfkeyle hareket ederse o zaman bunlardan bir farkı kalmaz. Türkiye başka bir kaosun içine sürüklenmiş olur. Öyle devr-i sabık yaratmak, kapının önüne koymak falan yok öyle bir şey. Doğru değil. Ben o nedenle bürokratları uyardım. 'Kanunsuz işin altına imza atmayın' dedim. 657 sayılı yasada hüküm var. Der ki 'Kanunsuz emir verilemez'. Gerekirse yazılı olarak bu yasalara aykırıdır diye imzalama bunu çok gördük bürokraside."

"HİÇ KİMSENİN GÜCÜ DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI'NI KAPATMAYA YETMEZ"

"Diyanet İşleri Başkanlığı'nı CHP kurdu, neden kapatsın? İlk imam hatip okullarını açan da CHP, niye kapatsın? Diyanet İşleri Başkanlığı bu ülkenin temel kurumlarından birisi. Atatürk, Diyanet İşleri Başkanlığı'yla Genelkurmay Başkanlığı'nı kurmak için aynı gün iki ayrı kanunu çıkarmıştır. Hiç kimsenin gücü Diyanet İşleri Başkanlığı'nı kapatmaya yetmez."

Reklam
Reklam

"DEVLETLE PARTİYİ AYIRMAK LAZIM"

"Devletin temel kolonlarını tahrip ettiler. Benim bütün amacım devletin kolonlarını yeniden inşa etmek. Mesela tasarruf mevduatını, sigorta fonunu yöneten kişiler eğer bir yolsuzluk yaparlarsa, bu yolsuzlukları hakkında soruşturma ve kovuşturma açılmayacağına dair kanun çıktı. Akıl alacak şey değil. Devletle partiyi ayırmak lazım, şu anda devlet partileşti. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin gemisi, iktidar partisinin seçim otobüsüne döndü. Biz karşıymışız gibi bir atmosfer yaratıyor. Niye karşı olalım? Bu konuda da çok kararlıyım. Devlet bakidir, parti gelip geçici. Yarın iktidar gider başka bir parti gelir."

"BU SEÇİM TÜRKİYE'NİN KADER SEÇİMİ"

"Centilmence bir yarış olmuyor. Ben bugüne kadar seçim meydanlarında hiçbir zaman Sayın Erdoğan'ın adını telaffuz dahi etmedim. Ama karşı taraftan benim aklımın almayacağı o kadar çok suçlamalar var ki. Bu suçlamalara zaman ayırmamı istiyor. Böylece ekonomiden kopalım, Türkiye'nin geleceğinden kopalım, demokrasiden kopalım istiyor. Evlerde mutfaklarda yangın var. İnsanlar geçinemiyorlar, işsizlik ciddi bir noktaya geldi. Asgari ücret, açlık sınırının altında. Bu haldeyken kısır tartışmanın içine girmeyi doğru bulmuyorum."

Reklam
Reklam
Anahtar Kelimeler: