CHP'den yapılan açıklamaya göre; CHP lideri Kılıçdaroğlu, eğitim sektörü paydaşlarından kantin işletmecileri, servis şoförleri ve kırtasiyeciler ile bir araya geldi. Kılıçdaroğlu, video konferans yöntemiyle gerçekleştirilen toplantıda esnafın sorunlarını dinledi. Kılıçdaroğlu, "Sıkıntılarınızı aslında biliyoruz. Siz yaşıyorsunuz biz de dinliyoruz. Çözülecek sıkıntılar mı bunlar; hepsi çözülebilir. Bütün mesela Türkiye'yi yönetenlerin sorunlara bakış açısı. Bu memlekette bir 'Esnaf Bakanlığı'nın olması lazım. Yani esnafların sorunlarını dinleyen bir makam olması lazım. Şu an da esnafın sorunlarını dinleyen hiçbir makam yok. Sosyal devlet diyoruz; sosyal devlet diyor ki. 'Okulu kapattım, kantini kapattım, servisi yasakladım' güzel, bunları yaptın. İyi de bu adamlar nasıl yaşayacaklar? Nasıl geçinecekler? Bunları kapattın, yasakladın. Gelirleri birdenbire sıfır oldu. Ondan sonra 'sosyal devlet' diyorsun. Eğer yasak getiriyorsan bunun geçimini sağlaman lazım. Yasağı getiren sensin. Esnaf, şoför, kahveci, berber yasak getirmiyor. Yasağı getiren devletin kendisi. Doğru mudur; evet doğrudur. Pandemi varsa bir yasak olmalı mı; evet olmalı. Ama yasakla karşı karşıya kalan ve gelir kaybeden kişinin gelirini devlet sağlamak zorundadır" dedi.
Kılıçdaroğlu, pandeminin Almanya, Fransa, ABD ve Japonya'da da bulunduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Bizim düştüğümüz pozisyona dünyada hiçbir ülke düşmedi. Bırakın yardım yapmayı, size IBAN numarası atıp bir de sizden para istediler. Yardıma muhtaç adamdan 'bana yardım et' diyen bir devlet anlayışı. Oysa Anayasa'nın değiştirilmesi dahi teklif edilemeyecek maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin sosyal devlet olduğu vurgusu vardır. Anayasa Mahkemesi kararları vardır. Dolayısıyla esnafı bu duruma düşürmek çok ama çok büyük bir acıdır. Normalde bu toplantıyı devleti yöneten yetkili bir insanın yapması lazımdı. Bir esnafı dinlemesi lazımdı; 'Arkadaş derdiniz nedir?' diye. Bakın Ekonomi Sosyal Konseyi toplanmıyor. Niye toplanmıyor? Devletin akılcı yönetilmesinin temelinde şu yatar: Sorunla karşılaşanlarla sorunu çözecek olanlar bir araya gelirler. Esnafı dinler, sanayiciyi dinler. Çünkü ben sorunu bilmeliyim ki ona göre çözüm üretmeliyim. Şimdi siz sorun yaşayanı hiç dinlemiyorsunuz, kendi kendinize çözüm üretiyorsunuz."
DHA