CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Trabzon mitinginde konuştu. Kılıçdaroğlu, "Beş milyon borç batağında olan vatandaşımız var. 1 milyon 220 bini mahkemeye verildi. 550 bin vatandaşımız hapse mahkum oldu. 98 bin vatandaşımız hapse girdi ve çıktı. Kredi kartları borçlarının en az yüzde 80’inini sileceğim dedim. Koro halinde bağırıyorlar. Burada devlete yük yok. Bunu yapmadığım takdirde ben neden iktidar istiyorum ki?" diye sordu.
İşte Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları:
Bütün dolgu alanının gelirini Trabzonspor'a vereceğiz.
Türkiye dünyanın ekonomik büyüklük olarak 18'inci ülkesi. Diyorlar ya Türkiye fakirdir falan bunlara inanmayın.
Ama biz kaynağı hakça adaletle bölüşmüyoruz. Türkiye nüfusunun yüzde 1'i toplam servetin yüzde 54'üne sahip. 39'dan 54'e çıkmış.
Kim kaybediyor? Emekli esnaf memur kaybediyor. İşsizlik artıyor ve Türkiye rayına oturmuyor. Biz ne diyoruz, refahı tabana yayacağız.
Büyümeden herkes nasibini alacak demektir. Emekli emekli oldu diye onu gözden mi çıkaracağız? Emekliye bizim minnet projemiz var. Yollar fabrikalar yapıldıysa, emeklilerin sayesindedir. Onlar yıllar yılı çalıştılar, emek verdiler ve emekli oldular.
Ankara'daki beyler, bir kanun çıkardılar. Dediler ki emekliye refahtan pay verilmez. Böylece emekli ikinci sınıf yurttaş sayıldı.
Ben sizden birisiyim. Trabzonlu kardeşlerime söyleyeyim. Ben 7 kardeşi olan bir aileden geliyorum. Anne baba 7 çocuklu bir anne. Rahmetli annem okuma yazma bilmezdi, ablam da bilmez. 7 kardeşten üniversiteye giden sadece benim. Okudum en zor sınavlara girdim. Devletin en önemli noktalarında görev yaptım. Bunu ben cumhuriyete, şehitlerimize, gazilerimize borçluyum.
TABLO TERSİNE DÖNECEK
Bize diyorlar ya CHP elitlerin zenginlerin partisidir. CHP Anadolu’nun partisidir, fakir fukaranın partisidir, ezilenin garip gurebanın partisidir. CHP onurlu insanların partisidir. Ben genel başkanıyım. Siyasete atıldığım gün mal varlığımı internet sitesine koydum. İnsan servetinden utanmaz yeter ki alın terinin karşılığı olsun. Ben isterim ki bütün vatandaşlarım zengin olsun.
Ama bizim ülkemizde vatandaş fakirleşir, siyasetçi zenginleşir. O nedenle bu tabloyu tersine çevireceğim.
En büyük güvencem sizsiniz. soyuldunuz. Çocuklarınız KPSS sınavına girdi. Para verdiniz, dershaneye gönderdiniz.
Ankara'daki beylerin çocukları hiç sınava girmeden devlet memuru oluyor. Bunu kaldırabiliyor musunuz Allah aşkına? Bu düzeni değiştireceğim. Hakça bir düzen getireceğiz.
Ecevit ne diyordu ne ezen ne ezilen insansa hakça bir düzen, bunu getireceğim.
Emeklimiz, emekliyi düşün Allah aşkına. Dedim ki 8 milyon emekli ayda bin liranın altında aylık alıyor. Vay efendim nasıl bunu söylersin. 8 milyon emekli yok, dili varıyor ama söyleyemiyor bin liranın altında emekli yok.
Ben de dedim ki madem ki demokrasi, gel kardeşim çıkalım televizyona. Sen mi haklısın ben mi haklıyım diye sordum. Çıkabilir mi? emeklinin, işsizin halinden anlamazlar. Evde pencere kaynamadığı zaman o kadının dramından anlamazlar.
KÖŞEYİ DÖNEN KARDEŞİM YOK
Onun için söyledim ben sizden birisiyim. Yoksulluğu ben bilirim, acıyı ben bilirim. Benim 7 kardeşim var, köşeyi dönen bir kardeşim yok. Hepsi alın teriyle çalıştı. Hiçbirisinin gemisi, gemiciği yoktur. Oysa ben devlet bütçesinden sonra en büyük bütçeyi yönettim 9 yıl yönettim. Hiçbir Allah’ın kulu da çıkıp da beş kuruş para aldın demedi, diyemez.
Beş milyon borç batağında olan vatandaşımız var. 1 milyon 220 bini mahkemeye verildi. 550 bin vatandaşımız hapse mahkum oldu. 98 bin vatandaşımız hapse girdi ve çıktı. Kredi kartları borçlarının en az yüzde 80’inini sileceğim dedim. Koro halinde bağırıyorlar. Burada devlete yük yok. Ben bunu yapmadığım takdirde ben neden iktidar istiyorum ki. Ben sizden 4 yıl için yetki istiyorum öyle 13 yıl eğil. 4 yılda Türkiye’nin kaderini değiştireceğim. 1 yıl içinde üniversitelerde yurt sorununu çözeceğim. İlk çıkaracağımız kanun emeklilere 2 maaş ikramiye verilmesi hakkında olacak. İki numaralı kanun siyasi ahlak kanunu olacak. 4. Yılın sonunda mezun olmazsan başımın üstüne, memnun olursan devam edeceğiz zaten.
Bizim güvenliğimizi sağlayan polis kardeşlerimizin de sorunları var. Çalışırken aldıkları aylıkla emekli olduklarında aldıkları aylık arasında fark var. Bu sorun çözülebilir mi, çözülür. İktidarın polisi değil halkın polisi olun. Halk için çalışın. Halkın polisi olduğunu sürece sizi baş tacı yapacağız.
Ben şikayet ediyorsam siz de şikayet ediyorsunuz. Sandığa giderken geçen seçimlerde CHP’ye oy vermemiş bir vatandaşımızı ikna edin, onunla sandığa gidin.
Ona şunu anlatın: 13 yıl bu hükümete kredi verdik. Çocuklarımız işsiz. Yoksulluk var. 17 milyon yoksul. 2 milyon Suriyeli var. Bu tablo hoşuna gidiyor mu? Bak Kılıçdaroğlu diyor ki, öyle 13 yıl değil 4 yıl yetki istiyor. Bu kez oyumuzu değiştirelim, rengimizi değiştirelim…
Gün 12 saatse 12 saat, 24 saatse 24 saat sizin için ülkemiz için, bayrağımız için çocuklarımız için çalışacağım. Alın teri dökeceğim. Dökeceğim her alın teri size helal olsun diyeceğim.