Kenan Evren son yolculuğuna uğurlandı

Kenan Evren için ulusal cenaze töreniyle son yolculuğuna uğurlandı. Kenan Evren Genelkurmay Karargahı'nda düzenlenen cenaze töreninin ardından devlet mezarlığında toprağa verildi.

12 Eylül askeri darbesinin lideri ve 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren, son yolculuğuna resmi devlet töreni ile uğurlandı. Kenan Evren için Genelkurmay Karargahı'nda cenaze töreni düzenlendi. Daha sonra Evren için Ahmet Akseki Camisi'ndeki düzenlenen cenaze töreninde ise helallik istendiği sırada ikisi kadın, dört kişi 'Haram olsun' diye bağırınca kısa süreli arbede yaşandı. Törenin ardından Evren'in naaşı devlet mezarlığından toprağa verildi.

MECLİS'TE TÖREN YAPILMADI

Cumartesi gecesi tedavi gördüğü GATA'da hayatını kaybeden Evren için cumhurbaşkanlığı yapması nedeniyle bugün ulusal cenaze töreni düzenlendi. Evren'in darbe davasından aldığı ancak Yargıtay süreci tamamlanmayan mahkumiyet kararı nedeniyle devlet töreni ile uğurlanacak olması tartışma konusu olmuştu. Dışişleri Bakanlığı Protokol Genel Müdürlüğü'nün koordinasyonunda dün Cumhurbaşkanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, Milli Savunma Bakanlığı ve Ankara Valiliği'nden yetkililerden oluşan komite, tören programını belirledi. Program belirlenirken Evren'in kızlarının da görüşü alındı. Aile üyelerinin isteği üzerine Meclis'teki tören programdan çıkarıldı.

Reklam
Reklam

GENERALLER KILIÇ KUŞANDI

İlk tören bu sabah GATA'da yapıldı. Bu törende aile üyeleri katıldı ve din görevlisileri yer aldı. Duaların da okunduğu bu tören dini özelliklere sahipti.

Evren'in naaşı, GATA'dan cenaze aracı ile saat 11.30'da Genelkurmay karargahına getirildı. Tören, Aslanlı Kapı'nın yan tarafındaki alanda Genelkurmay'ın ön bahçesinde yapıldı. Kenan Evren'in katafalka konulan naaşı önünde önce saygı duruşunda bulunuldu. Kuvvet komutanlıkları ile jandarma ve sahil güvenliği temsilen 4 general - amiral ile bir albay naaşın yanında 15 dakika süreyle ihtiram nöbeti tuttu.

Kenan Evren'in özgeçmişinin okunmasının ardından katafalkın önünde saygı geçişi yapıldı. Önce Evren'in aile üyeleri geçişte bulundu. Ardından da rütbe sırasına göre komutanlar geçiş yaptı. genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel raporlu olduğu için Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hulusi Orgeneral Akar, törende Genelkurmay Başkanvekili olarak bulundu. Törene; kuvvet komutanları ile Ankara'da görevli orgeneraller ve TSK'nın tüm unsurlarından farklı rütbede subaylar katıldı. Komutanlar, törene tören giysileri ile kılıç kuşanarak geldi.

Reklam
Reklam

ERDOĞAN VE SİYASİLER KATILMADI

Genelkurmay'daki törenin ardından naaş, Ahmet Hamdi Akseki Camii'ne getirildi. Evren için düzenlenen devlet törenine ve cenaze namazına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan katılmadı. Törene hükümeti temsilen de kimse gelmedi. Meclis'te temsil edilen Ak Parti, CHP, MHP ve HDP de törene temsilci göndermedi.

CENAZEDE KİMLER VARDI?

Kenan Evren'in cenaze namazı için camiye gelenler arasında şu isimler dikkat çekti: Eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar, Fenerbahçe kulübü eski Başkanı Ali Şen, Fenerbahçeli İşadamı Nihat Özdemir, Emekli Orgeneral Çevik Bir, Eski meclis başkanları, İsmet Sezgin, Kaya Erdem, Eski Başbakan Bülent Ulusu, Eski Genelkurmay Başkanları Necdet Üruğ, Işık Koşaner, Hulisi Akar, Hilmi Özkök ve kuvvet komutanları

HELALLİK ALINIRKEN ARBEDE ÇIKTI

Kenan Evren için öğle vakti Ahmet Hamdi Akseki Camisi'nde kılınan cenaze namazının ardından, imamın helallik aldığı sırada arka taraftan 2'si kadın, 4 kişi, "Hakkımızı helal etmiyoruz, haram olsun" diye bağırdı. Olaya müdahale eden güvenlik güçleri, bu kişileri gözaltına aldı.

Reklam
Reklam

Söz konusu kişilerin ülkücü hareketin önemli isimlerinden Yılma Durak'ın eşi Lamia Durak ve kızı olduğu öğrenildi. Lamia Durak, güvenlik güçlerince alandan uzaklaştırıldığı sırada yere düştü. Elinde çizikler oluştuğu görülen Durak, gözaltı aracına götürülürken, basın mensuplarının da görüntü alması engellendi. Basın mensupları ile güvenlik görevlileri arasında kısa süreli tartışma yaşandı.

Durak, kızı ile gözaltına alındıklarını, "12 Eylül mağduru" olduklarını iddia ederek, eşi Yılma Durak'ın 12 Eylül döneminde işkence gördüğünü ve başta Kenan Evren olmak üzere tüm sorumlulara haklarını helal etmediklerini kaydetti. Öte yandan, Evren'in naaşı taşınırken, "işkence mağduru" olduğunu öne süren bir kişi ile törene katılanlar arasında da tartışma çıktı.

CELAL ŞENGÖR'DEN İLGİNÇ ÇELENK

Törende, Prof. Dr. Celal Şengör'ün "Sana müteşekkiriz. Nur içinde yat komutanım" yazılı çelengi ile Türk Silahlı Kuvvetleri, Milli Savunma Bakanlığı, Evren ailesi ve Ergenekon Partisi'nin gönderdiği çelenkler dikkat çekti. Meclis'te grubu bulunan siyasi partilerden ise törene katılım gerçekleşmedi. Kenan Evren'in yakınlarından birinin, taziyeler sırasında, "Vefa bilenler sağ olsun" şeklindeki sözleri duyuldu.

Reklam
Reklam

Daha sonra Evren'in naaşı, öğle namazının ardından kılınan cenaze namazı sonrası, camiden alınarak, sağ ve sol tarafında saygı ve ihtiram mangalarının eşliğinde top arabasına konuldu.

ALİ ŞEN VE AĞAR KONUŞTU

Törene katılan Mehmet Ağar, gazetecilerin "Siyasi partilerden ve devlet erkanından katılımın olmamasını nasıl değerlendiriyorsunuz" şeklindeki sorusu üzerine, "siyaseti bıraktım" yanıtını verdi. Ali Şen de spor camiasını temsil ettiğini belirterek, "Spor camiasından ben varım, yetmiyor mu" dedi.
Kenan Evren gibi herkesin ölümü bir gün tadacağını anımsatan Şen, "En son geçen hafta konuşmuştum, gayet iyiydi. 'Bodrum'a geleceğim, böreği hazırla' diyordu. Rumeli böreğini pek severdi. Hakk'ın rahmetine kavuştu, takdiriilahi. Hayat böyle. Allah rahmet eylesin" diye konuştu.

Siyasi parti temsilcilerinden törene katılımın olmamasına ilişkin Şen, şunları kaydetti: "Herkes kendinden sorumlu. Hiç kimse mükemmel değil. Herkesin görevini yaptığı gibi Kenan Evren Paşa da yaptı. 17. Genelkurmay Başkanı, 7. Cumhurbaşkanı, 1980 yılında halkın istediği tüm insanlar, 11 Eylül'de 'Paşa neredesin' diyordu. 13 Eylül'de insanlar, çok alkışladı, sonra Türk halkı yüzde 92'lerde oy verdi. Hem cumhurbaşkanlığını hem yeni anayasayı onayladılar. Bugün, ülkemiz o anayasa ile yönetiliyor. Böyle bir çoğunluk, demokratik ülkelerde çok az görülür."

Reklam
Reklam

Ali Şen, "Sokakta biraz evvel, kapıda iki başörtülü kadın vardı. Dediler ki 'Camiye zor girmek'. Dedim ki, 'Cami Allah'ın evi, herkese açık'. Kadın ağlıyordu. 'Niye ağlıyorsun' dedim. Dedi ki 'Kenan Evren, insan olarak çok sevdiğimiz kişilik.' Böylesi de var, öbür türlüsü de var. Hiç kimseye 'niye böyle düşünüyorsun' dememeli. Hür bir ülke burası. Hür bir ülkede, kimin ne düşündüğünün sorgulamasını da yapmak, doğru değil. Önemli olan halktır. Onun düşüncesidir. Onlara soracaksın" değerlendirmesinde bulundu.

TOPRAĞA VERİLDİ

Öğle vakti Ahmet Hamdi Akseki Camisi'nde kılınan cenaze namazının ardından Evren'in Türk bayrağına sarılı naaşı, askeri cenaze aracında kortej eşliğinde Devlet Mezarlığı'na getirildi. Kenan Evren'nin cenazesi, Gazi Mahallesi Silahtar Caddesi'ndeki girişinden Devlet Mezarlığı'na alındı. Cenaze aracının önünde Evren'in fotoğrafı yer aldı.

Evren, Devlet Mezarlığı'nda hazırlanan kabre defnedildi. Kenan Evren'in Devlet Mezarlığı'ndaki törenine, ailesi, yakınları, eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, askeri erkan katıldı. Mezarlığın girişinde askeri görevlilerce güvenlik önlemleri alındı. Basın mensuplarının mezarlığa girişine izin verilmedi. Öte yandan Devlet Mezarlığı girişi önünde cenaze aracının gelişi beklenirken, BBP Bolu İl Başkanı olduğu öğrenilen Mahmut Alan, üzerinde "Diktatör dediğiniz adam bile dünyaya kazık çakamadan gitti, siyaseti; hak, hakikat ve halk için yapın. İbret alalım!" yazılı pankart açtı. Alan, polisler tarafından bölgeden uzaklaştırdı.

Reklam
Reklam

KENAN EVREN KİMDİR?

17 Temmuz doğumlu olan Kenan Evren, Türkiye'nin 7. Cumhurbaşkanı ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 17. Genelkurmay Başkanıdır. 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi'nden sonra devlet başkanı unvanını almış, 1982 Anayasasının halkoyuna sunulup yürürlüğe girmesi ile birlikte Türkiye'nin 7. Cumhurbaşkanı olmuştur.

Kenan Evren'in 18 Haziran 2014 tarihinde, Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 12 Eylül 1980'de dönemin başbakanı Süleyman Demirel'e muhtıra vermek, T.C. Anayasasını ve Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya ve görevini yapmasını engellemeye teşebbüs suçundan müebbet hapis cezası verilmesine ve orgenerallik rütbesinin erliğe düşürülmesine karar verilmiştir. Yargıtay'da onanmalarıyla kesinlik kazanacak kararların, 24 Kasım 2014 itibarı ile Yargıtay sürecine henüz başlanmadı.