Kendi kendini ameliyat edip hayatta kaldı!

Ameliyat olmak her insan için korkutucudur, hele ki operasyonu siz yapıyorsanız. İşte kendi kendini ameliyat eden o çılgın insanlar...

Ameliyat korkusu benzersiz bir duygudur. Ölüm, acı çekme, iyileşememe korkusu gibi duyguların bütünleştiği bir harmandır. Bununla birlikte tüm bu duygularını bir kenara koyup kendilerini ameliyat eden insanlar da var. Bu operasyonlarda tahmin edeceğiniz üzere anestezi uygulaması çok nadir görülen bir durum, çünkü ameliyatı yapacak kişiyi bayıltırsanız ameliyatı yapamaz değil mi?

1. Jan De Doot, Açık sistolitotomi.

1651 yılında, Hollandalı demirci Jan de Doot acı veren mesane taşından kurtulmak için kendisine açık sistolitotomi uygulamıştır. De Doot daha öncesinde 2 defa aynı ameliyatı geçirmiş, taş kırıcılarla yapılan önceki iki ameliyatı da son derece acı verici olmuş. Bir daha bu acıyı yaşamak istemeyen Doot mesanesinde taşla yaşamaya karar vermiş.

Reklam
Reklam

Ancak elbette taş Doot’un bıraktığı gibi kalmamış, büyümeye ve kendisine dayanılmaz acılar vermeye başlamış. Tekrar taş kırıcılara gitmesi kaçınılmaz bir hale gelen Doot radikal bir karar almış ve ameliyatı kendi kendine yapmaya karar vermiş.
Ameliyatta önce karısını pazara yollayıp kendine yardım etmesi için kardeşini çağırmış. Kardeşi testislerini tutarken mesaneye erişmek için Doot bir kesi yapmış. Kesi küçük olunca çömelerek kesiyi büyüten Doot iki parmağıyla mesaneye ulaşıp taşı çıkarmış. Ardından da kardeşini kesiyi dikecek birini bulması için yollamış.

Yumurta büyüklüğündeki taşı çıkardığı için Doot kendisiyle gurur duymuş ki haksız da sayılmaz. Daha sonra bir elinde altın rengine boyadığı taşı diğerinde ameliyatı yaptığı bıçağı tutarken verdiği pozu ressam Carel van Savoyen ölümsüzleştirmiş. Bu tablo halen Leiden Üniversitesi Patoloji Laboratuvarında asılı duruyor.

2. İnes Ramirez Perez, Sezaryen.

2000 yılının Mart ayında bir gece vakti karnında sancılar hissetmeye başladığında İnes Ramirez Perez çocuklarıyla birlikte Oaxaca, Meksika’daki evinde yalnızdı. Önceki hamileliklerinden tecrübeli olan Perez doğumun gerçekleşmek üzere olduğunu, suyunun geldiğini anladı. Ancak hastaneye yetişemediği için bir önceki bebeğini kaybetmişti.

Reklam
Reklam

İnes bu defa aynı şeyi yaşamak istemiyordu, çocuklarından birini kendisine bıçak getirmesi için mutfağa yolladı. 15 cm uzunluğundaki bıçağı eline aldı ve daha az acı hissetmek için 3 küçük bardak likör içti. Bıçakla karnında 18 santimetre genişliğinde bir delik açtı, iç organlarını kenara çektikten sonra bebeği tutup dışarı çıkardı.

Ardından göbek bağını kesen İnes iç organlarını tekrar karnına koyduktan sonra yarayı dikmesi için birini bulmak üzere oğlunu yolladı. Gelen kişi iğne iplikle açık yarayı diktikten sonra İnes’i bir saat uzaklıktaki kliniğe götürdü. Klinikte ilk müdahalesi yapılan İnes hastaneye sevk edildi ve 5 günün ardından bebeği ile birlikte evine döndü.

3. Aron Ralston, Ampütasyon.

2003 yılında, Aron Ralston Utah’ın güneybatısında bulunan kanyondaki bir yarığa iple inmeye çalışıyordu. Ayağı kayan Aron aşağı düşerken yerinden çıkan bir kaya da onunla birlikte yarığa düştü ve kolu yarık duvarı ile kaya arasında sıkıştı. Aron kolunu sıkıştığı yerden kurtarmaya çalıştıysa da başarılı olamadı. Ardından elindeki İsveç çakısıyla kayayı yontup kolunu kurtarmak istedi ancak bunda da başarılı olamadı.

Reklam
Reklam

Kanyona tek başına geldiği ve yola çıkarken kimseye haber vermediği için yakın zamanda bir kurtarma ekibinin gelmeyeceğini biliyordu. Kaya ile yarık arasına sıkışan sağ kolu hissizleşmeye ve hatta çürümeye başlamıştı. Bir süre sonra sıkışan elinin baş parmağında bir delik açtı ve hava çıktığını gördü.

Sıkışmasının üzerinden 5 buçuk gün geçtikten sonra eğer hiçbir şey yapmazsa burada öleceğini anladı. Ralston kendisine son derece kaba bir operasyon yapmaya karar verdi. Kendi ağırlığını kullanarak kolundaki tüm kemikleri kıran Aron daha sonra tendonları, kasları ve yumuşak dokuyu keserek sıkıştığı yerden kurtuldu. Özgür kalan Aron, oradan ayrılmadan önce son kez sıkışan kolunun fotoğrafını çekti ve kanyondan çıktı. Daha sonra kanyonda dolaşan bir aile Aron’ı buldu ve hemen acil servisi aradı. Aron’ın başından geçenler daha sonra 127 saat filminde anlatıldı.

4. Zheng Yanliang, Ampütasyon.

Nisan 2002’de Çinli çiftçi Zheng Yanliang sağ bacağını testereyle kesmek zorunda kaldı. Bacağı rahatsızdı, kararmaya başlamıştı, kangren olmuştu ve içinde kurtçuklar vardı. Bacağı bu duruma gelmeden önce Zheng aslında hastaneye başvurmuş, ancak kendisine ameliyat olması gerektiği ve maliyetinin bir bacak için 300 bin yuan, ikisi için 1 milyon yuan olduğu söylenmişti.

Reklam
Reklam

Zheng’in bu kadar parası yoktu. Tüm birikimi olan 20 bin yuan tek bacağının kesilmesi için bile yeterli değildi. Ardından evine dönen Zheng’in bacağı 3 ay içinde yukarıda anlattığımız hale geldi. Bacağın durumu o kadar kötüydü ki Zheng kemiklerini görebiliyordu.

Bu acıya daha fazla dayanamayan Zheng bir testere ve bıçak alarak bacağını kesmeye başladı. 20 dakika uğraştıktan sonra bacağını kesmişti. Anestezisiz olarak bacağını kestiği o 20 dakika ömrünün en uzun yirmi dakikasıydı. Son derece acılı bu süreçle mücadele etmek için kullandığı tek şey havlu sarılmış halde ısırdığı bir çubuktu. Daha sonra Zheng’in hikayesi basına yansıdı ve insanlar sol bacağının kesilmesi için gerekli parayı bağış yoluyla topladı.

5. Amanda Feilding, Trepanasyon.

Trepanasyon operasyonla kafatasından kemik çıkarmak demek. İlk olarak bundan 10 bin yıl önce uygulanan bu yöntem, insanlık tarihinde gerçekleştirilen en eski cerrahi prosedür olarak biliniyor. Tabii o zamanlar çok farklı amaçlar için uygulanıyordu.

Geçmişte insanlar trepanasyonu kafatası yaralanmalarını, deliliği ve baş ağrılarını tedavi etmek ve kötü ruhların vücuttan çıkması için kullanıyordu. Günümüzde trepanasyon kafatası içindeki kanamaları tedavi etmek için kullanılıyor. Bununla birlikte bazı insanlar beynin kalitesini arttırmak için de trepanasyon yapılabileceğine inanıyor. Amanda Feilding bu insanlardan biri.

Reklam
Reklam

1980’lerin başında Amanda kendisine böyle bir operasyon yapmaları için birkaç cerrahla görüşüyor. Çoğu geri çeviriyor, bazıları da böyle bir işlemin sonuçlarının çok daha kötü olacağını söyleyerek onu kararından vazgeçirmeye çalışıyor. Sonrasında Amanda operasyonu kendi kendine yapmaya karar veriyor. Bazı anestetik ilaçlar aldıktan sonra dişçilerin kullandığı delme aletiyle kafatasında bir delik açıyor. Sonrasında bir litre kadar kan kaybetmesine rağmen kafasına bir eşarp takarak partiye gidiyor.

Amanda operasyon sonrasında kendini çok daha iyi hissettiğini söylüyor. Hala trepanasyonun böyle kullanılmasında bir sakınca olmadığını ve bunu kendi kendine yaptığı için hiç pişmanlık duymadığını söylüyor. 1983 yılında parlamento seçimleri için aday bile olan Amanda’nın sloganı şuymuş: “Ulusal Sağlık için Trepanasyon – Feilding’e Oy Verin”

6. Leonid Rogozov, Apandisit ameliyatı.

1961 yılında, 27 yaşındaki Sovyet doktor Leonid Rogozov kendisine akut apandisit teşhisi koydu. Buraya kadar bir sorun yok, ancak Leonid Antarktika’daki Sovyet araştırma istasyonundaydı ve kış mevsiminin yaşandığı kıtada bırakın hastaneye gitmeyi dışarı çıkmak bile pek mümkün değildi.

Reklam
Reklam

Leonid’in meslektaşlarından yardım istemesi de mümkün değildi, çünkü istasyondaki tek doktor kendisiydi. Sonunda geriye kalan tek seçeneği değerlendirmeye karar verdi, kendi kendini ameliyat. Operasyon gününde istasyondaki çalışma arkadaşlarına ameliyat sırasında ne yapmaları gerektiğini tek tek anlattı. Öyle ki kendinden geçmesi gerektiğinde neler yapmaları gerektiğine kadar her şeyi anlattı.

Bilinci açık olması gerektiği için genel anestezi söz konusu değildi. Sadece karın bölgesine lokal anestezi uyguladı, ancak karnını kesip içeriye ulaştığında acı çekmeye başlamıştı. İki saat süren operasyon boyunca kanaması devam etti ve neredeyse bilincini kaybediyordu. Buna rağmen ameliyatı tamamladı ve iki hafta sonra işinin başına döndü.

Sovyetler Birliği bu operasyonu pozitif propaganda malzemesi olarak kullandı. Bu olaydan sadece 18 gün önce Yuri Gagarin uzaydaki ilk insan olmuştu, üstüne yaşanan bu olay etkisini ikiye katladı. Başarısından dolayı Leonid’e Kızıl Bayrak İşçi Nişanı verildi.

7. Deborah Sampson, Kurşun çıkarma.

Deborah Sampson ABD ordusundaki ilk kadın askerlerden biriydi. Kadınların askere gitmesinin yasak olduğu Amerikan Bağımsızlık savaşı sırasında Deborah, erkek gibi giyinip ismini de Robert Shurtleff olarak değiştirerek Kıta Ordusu’na yazıldı.
Sampson İngiliz Ordusu’nu gözetleyen keşif birliğindeydi. Bazen sıcak çatışmalara da giriyordu, hatta birkaç kere hafif şekilde yaralanmıştı. Bu yaralanmalarının birinde tüfekten çıkan bir misket mermi bacağına girmişti. Derhal ameliyat olması gerekiyordu, ancak kimliğinin açığa çıkmasından korkan Sampson bu operasyonu kendi kendine gerçekleştirdi. Operasyon başarılı geçti, ancak profesyonel bir müdahale olmadığı için kalıcı hasarlara neden oldu.

Reklam
Reklam

Sampson’un kimliği savaş sırasında hastalanınca açığa çıktı. Ordu onu onursuz olarak ihraç etti. Amerikan hükümeti sonrasında da “geçersiz asker” olarak listelendiği için ona herhangi bir sosyal hak vermeyi reddetti. Daha sonra ülkeyi gezerek hikayesini anlatmaya başlayınca 1816 yılında kendisine maaş bağlandı.

8. Roland Mery, Cinsiyet değiştirme ameliyatı.

2009 yılında, İngiltere’de yaşayan 61 yaşındaki Roland Mery cinsiyet değiştirme ameliyatı olmayı o kadar çok istiyordu ki sonunda bunu kendin kendine yapmaya karar verdi. Aslında bu kararı vermeden önce bu istekle bir hastaneye başvurmuş, kendisini en erken iki yıl sonra ameliyat edebileceklerini öğrenmişti. Bu süre onun için çok uzun bir süreydi ve beklemedi de. Bir sabah bir miktar ağrı kesici içtikten sonra banyoya girdi. Bir yerlerden bulduğu eğreti cerrahi aletlerle cinsel organlarını kesti.

İşini bitirdikten sonra karısına şöyle seslendi: “Acil servisi ara Julie, yaptım!” Gelen ambulans Roland’ı Kraliyet Gwent Hastanesi’ne kaldırdı, orada doktor kendisine iyi iş çıkarmışsın dedi. Ancak karısı onunla birlikte hastaneye gelemedi, çünkü polisler kocasına saldırıp cinsel organlarını kesenin o olduğunu düşünüyordu.

Reklam
Reklam

9. Victor Yazykov, Apse drenajı.

1998 yılında, Rus denizci ve ordu emeklisi Viktor Yazykov katılımcıların dünyanın etrafını tek başına dolanacakları dokuz ay sürecek bir yarışmaya katıldı. Güney Atlantik’teyken Viktor dirseğinden yaralandı. Bilgisayarından yarışmanın doktoru olan Daniel Carlin ile irtibat kurdu, ancak onu görmesi mümkün değildi, kendisi çok çok uzakta Boston’daydı. Viktor’un yarası ilerleyen günlerde iltihap kaptı ve şişti, içeride patlaması durumunda ölümcül olacak bir noktaya geldi.

Dr. Carlin, Viktor’a apseyi kendi kendine boşaltması gerektiğini söyledi. O günün akşamında Viktor, işlemi nasıl yapacağını anlatan detaylı bir e-posta aldı. Sonrasında güneş battığı için güneş enerjisiyle çalışan bilgisayarı kapandı.

Viktor operasyonu o gece yapmaya karar verdi, çünkü durumu her an daha kötüye gidiyordu. Apseyi boşaltmak için küçük bir bıçakla dirseğini kesti. Ancak bu sadece apseyi boşaltmakla kalmadı 2 saat süren ciddi bir kanamaya da sebep oldu. Her şeye rağmen Viktor işleme devam etti. İşi bittiğinde kabinin içi kanla dolmuştu ve Viktor’un rengi solmuştu. Biraz kırmızı şarap içip Aspirin aldıktan sonra çikolata yiyip bayıldı.

Ertesi sabah Dr. Carlin ile iletişim kurdu ve gerekli talimatları aldı. Yarışmanın ilk ayağını tamamladıktan sonra devam etmeden önce iki hafta süreyle Güney Afrika’da kaldı. Devam etmeden önce güneşe bel bağlamamak için yanına güç bankası almayı da ihmal etmedi.

10. Dr. Evan O’Neill Kane, Apandisit ameliyatı.

Dr. Evan O’Neill Kane 15 Şubat 1921 yılında kendine apandisit ameliyatı yaptı ki bu planlanmış bir operasyon da değildi. Aslında kendini ameliyat etmeye karar vermeden önce ameliyathanede kendisini ameliyat edecek doktoru bekliyordu. Baş cerrahı olduğu hastanede ekibe geri çekilmesini söylemiş, kendisine anestezi uyguladıktan sonra bir ayna yardımıyla operasyona başlamıştı. Otuz dakika sonra apandisitini almıştı bile.

Ameliyat başarılı geçti. Kendisini izleyen ekip sadece bir kere Dr. Kane ileri doğru çok eğilip bağırsaklarını vücudundan dışarı taştığında paniklemişti. Ancak doktor bu durumdan etkilenmemişti bile. Bağırsaklarını geri yerine itip operasyona devam etmişti.

Dr. Kane sonrasında bu ameliyatı anesteziyi ve ameliyat sırasında hastaların nasıl hissettiğini anlamak için yaptığını söyledi. 11 yıl sonra kendi üzerinde başka bir ameliyat yapmayı denedi. Bu sefer fıtık ameliyatı yapacaktı. Ancak bu istediği gibi başarılı olmadı ve 3 ay içinde zatürreden öldü.