Kendini aşağı (veya küçük) görmek ne demek? Kendini aşağı (veya küçük) görmek TDK sözlük anlamı nedir?

Birleşik fiiller yapı bakımından çeşitlilik gösterir. Türkçede bolca bulunan bu ifadeler, kelime grubu olarak kullanılan deyimlerde de görülür. Sözcük öbeği olarak karşılaşılan pek çok deyim, birleşik fiillerden oluşur. Atasözleri ise, cümle halindeki deyimlerle benzerlik gösterse bile, yol gösterici özelliğiyle ayrışırlar. Tüm bu dil hazinelerinin hiçbirinin söyleyeni belli değildir. Kendini aşağı (veya küçük) görmek ifadesi de bunlardan biridir. Kendini aşağı (veya küçük) görmek ne anlama gelir?

Atasözleri ve deyimler birbirinden bazı özellikleri ile ayrılan kalıplaşmış sözlerdir. Benzerlikleri nedeniyle oldukça karıştırılan bu ifadelerin ayrılan noktası, deyimlerde görülen yüksek orandaki mecaz ve atasözlerindeki öğüt verme özelliğidir. Bunun dışında deyimler birleşik fiillerinden oluşan türleri de içerir. Bazı birleşik fiiller zamanla deyim haline gelmiştir. Bu kalıplaşmış sözler, dilde anlam zenginliği yaratan ifadelerdir. Türkçenin zenginliğine katkıda bulunan sözlerden biri de Kendini aşağı (veya küçük) görmek ifadesidir. Kendini aşağı (veya küçük) görmek ne demektir?

Reklam
Reklam

Kendini aşağı (veya küçük) görmek Ne Demek? Kendini aşağı (veya küçük) görmek TDK sözlük anlamı nedir?

  • Kendini aşağı (veya küçük) görmek TDK sözlüğe göre 1 farklı anlama sahiptir.

Kendini aşağı (veya küçük) görmek TDK sözlük anlamı şu şekildedir:

  1. kendini başkalarından değersiz görmek
  2. kendini başkalarından değersiz görmek

    Kendini aşağı (veya küçük) görmek Cümle İçerisinde Kullanımı

    "Onun perişan kalbine ölümden beter bir felç illetini, kendini aşağı görme ukdesini yerleştirmiştir." - Necip Fazıl Kısakürek
    "İyi yetiştirilmemiş gençler hayatta hiçbir işe yaramıyorlar, kendilerini küçük görüyor ve asi oluyorlar." - Mehmet Kaplan

Kendini aşağı (veya küçük) görmek ile Kurulan Atasözleri, Deyimler ve Birleşik Fiiller

kendi ağzıyla tutulmak kendi âlemine dalmak kendi ayağı ile gelmek
kendi derdine düşmek kendi düşen ağlamaz kendi göbeğini kendi kesmek
kendi gölgesinden korkmak kendi hâline bırakmak kendi havasında gitmek (veya olmak)
kendi hesabana çalışmak kendi içine çekilmek kendi kabuğuna çekilmek
kendi kanatlarıyla uçmak kendi keyfine gitmek kendi köşesinde yaşamak
kendi kendini didiklemek kendi kendini yemek kendi kuyusunu kendi kazmak
kendi söyler kendi dinler kendi üstüne yormak kendi yağıyla kavrulmak
kendimi bildim bileli kendinde olmamak kendinde toplamak
kendinden geçmek kendine dert etmek kendine gel!
kendine gelmek kendine hisse çıkarmak kendine kıymak
kendine mal etmek kendine (veya herhangi bir şeye) ... süsü vermek kendine yedirememek
kendine yontmak kendini adamak kendini ağır (veya ağırdan) satmak
kendini alamamak kendini ateşe atmak kendini atmak
kendini avutmak kendini beğendirmek kendini beğenmek
kendini bırakmak kendini bilmek kendini bir şey sanmak
kendini bir yerde bulmak kendini bulmak kendini dağıtmak
kendini dar atmak kendini dev aynasında görmek kendini dinlemek
kendini dirhem dirhem satmak kendini düşünmek kendini ele vermek
kendini fasulye gibi nimetten saymak kendini göstermek kendini harap etmek
kendini hissettirmek kendini kapının dışında bulmak kendini kaptırmak
kendini kaybetmek kendini (kapıp) koyuvermek kendini matah sanmak
kendini naza çekmek kendini paralamak kendini satmak
kendini sıkmak kendini sıyıramamak kendini sokağa (veya dışarı) atmak
kendini tartmak kendini (veya birini) temize çıkarmak (veya çıkartmak) kendini toparlamak (veya toplamak)
kendini tutamamak kendini tutmak kendini vermek (veya vurmak veya çalmak)
kendini yemek kendini yiyip bitirmek kendini yoklamak
Anahtar Kelimeler: