Kendini toparlamak (veya toplamak) ne demek? Kendini toparlamak (veya toplamak) TDK sözlük anlamı nedir?

Atasözleri ve deyimler, belirli durumları çarpıcı bir şekilde ifade eden kalıplaşmış sözlerdir. Birleşik fiiller de yeni bir anlam kazanarak kalıplaşmış bir ifade sunarlar. Ancak bu sözler geçmiş zamanlarda ortaya çıktığı için günümüzde bazılarını anlamak zordur. Bazıları ise ilk duyulduğu andan itibaren anlamını ortaya serer. Kalıplaşmış ifadelerden biri olan Kendini toparlamak (veya toplamak) ne demektir? Kendini toparlamak (veya toplamak), TDK sözlük anlamı nedir?

Atasözleri ve deyimler genellikle ortaya çıktığı dönemin popüler inanışlarını ve bilgilerini içeren ifadelerdir. Birleşik fiiller ise belirli kelimelerle birlikte kullanılarak yeni bir anlam sunarlar. Bu fiiller tıpkı atasözleri ve deyimler gibi bazı şeyleri ifade etmeyi kolaylaştırırlar. Bu sözlerden biri olan Kendini toparlamak (veya toplamak), TDK sözlükte ne anlama gelir? Kendini toparlamak (veya toplamak) ne demek?

Kendini toparlamak (veya toplamak) Ne Demek? Kendini toparlamak (veya toplamak) TDK sözlük anlamı nedir?

  • Kendini toparlamak (veya toplamak) TDK sözlüğe göre 4 farklı anlama sahiptir.
Reklam
Reklam

Kendini toparlamak (veya toplamak) TDK sözlük anlamı şu şekildedir:

  1. herhangi bir konuda eskiden kötü olan durumunu düzeltmek
  2. bir konuda dikkatini yoğunlaştırmak
  3. sağlığına kavuşmak
  4. çeki düzen vermek

    Kendini toparlamak (veya toplamak) Cümle İçerisinde Kullanımı

    "Bir zamanlar benim de onların arasında bulunduğumu söyleyecek gibi oluyor fakat hemen kendimi toparlıyordum." - Ömer Seyfettin
    "Tanıdığı hastanelerden birini tarif etmek için tekrar kendini toplamaya çalıştı." - Peyami Safa
    "Geçen sene bir buçuk şişe içti, biraz kendini toparladı." - Memduh Şevket Esendal
    "Seyfi, derhâl kendini topluyor ve hürmetle eğilerek uzaktan başıyla kadına bir selam veriyor, kadın mukabele ediyor." - Esat Mahmut Karakurt

Kendini toparlamak (veya toplamak) ile Kurulan Atasözleri, Deyimler ve Birleşik Fiiller

kendi ağzıyla tutulmak kendi âlemine dalmak kendi ayağı ile gelmek
kendi derdine düşmek kendi düşen ağlamaz kendi göbeğini kendi kesmek
kendi gölgesinden korkmak kendi hâline bırakmak kendi havasında gitmek (veya olmak)
kendi hesabana çalışmak kendi içine çekilmek kendi kabuğuna çekilmek
kendi kanatlarıyla uçmak kendi keyfine gitmek kendi köşesinde yaşamak
kendi kendini didiklemek kendi kendini yemek kendi kuyusunu kendi kazmak
kendi söyler kendi dinler kendi üstüne yormak kendi yağıyla kavrulmak
kendimi bildim bileli kendinde olmamak kendinde toplamak
kendinden geçmek kendine dert etmek kendine gel!
kendine gelmek kendine hisse çıkarmak kendine kıymak
kendine mal etmek kendine (veya herhangi bir şeye) ... süsü vermek kendine yedirememek
kendine yontmak kendini adamak kendini ağır (veya ağırdan) satmak
kendini alamamak kendini aşağı (veya küçük) görmek kendini ateşe atmak
kendini atmak kendini avutmak kendini beğendirmek
kendini beğenmek kendini bırakmak kendini bilmek
kendini bir şey sanmak kendini bir yerde bulmak kendini bulmak
kendini dağıtmak kendini dar atmak kendini dev aynasında görmek
kendini dinlemek kendini dirhem dirhem satmak kendini düşünmek
kendini ele vermek kendini fasulye gibi nimetten saymak kendini göstermek
kendini harap etmek kendini hissettirmek kendini kapının dışında bulmak
kendini kaptırmak kendini kaybetmek kendini (kapıp) koyuvermek
kendini matah sanmak kendini naza çekmek kendini paralamak
kendini satmak kendini sıkmak kendini sıyıramamak
kendini sokağa (veya dışarı) atmak kendini tartmak kendini (veya birini) temize çıkarmak (veya çıkartmak)
kendini tutamamak kendini tutmak kendini vermek (veya vurmak veya çalmak)
kendini yemek kendini yiyip bitirmek kendini yoklamak
Anahtar Kelimeler: