Kendini yalanlayan Nasuhi Güngör'e bir tepki de AK Partili Metiner'den!

CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin "Recep Tayyip Erdoğan - Fetullah Gülen" görüşmesi konusunda kitabını referans gösterdiği Nasuhi Güngör yazdıkları için 'dedikodu ve mesnetsiz iddia' demişti. Nasuhi Güngör'ün kendi kendisini yalanlamasının ardından Güngör'e bir tepki de Mehmet Metiner'den geldi. Metiner'de "Yenilikçi Hareket" kitabında kendisiyle ilgili yalan bölümler olduğunu iddia etti.

Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı AK Parti'nin kuruluşu öncesinde Pensilvanya'ya giderek FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'den icazet aldığını iddia etmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan bu iddiayı yalanlayarak dava açarken, İnce iddiasına kanıt olarak TRT eski Haber Dairesi Başkanı olan Nasuhi Güngör'ün kaleme aldığı “Yenilikçi Hareket” isimli kitabı sunmuştu.

İnce, kitaptan 2000 yılında Erdoğan ile Fetullah Gülen'in görüştüğünün detaylarının olduğu bölümü mitingde okudu. İnce’nin bu açıklamasının ardından kitabın yazarı Nasuhi Güngör sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Güngör açıklamasında kendi yazdığı kitabı yalanladı.

Reklam
Reklam

AK PARTİLİ METİNER DE TEPKİ GÖSTERDİ

Kitap olayının ardından Nasuhi Güngör'e bir tepki de Mehmet Metiner'den geldi. Metiner, Nasuhi Güngör'ün söz konusu kitabında kendisiyle ilgili de yalan bölümler olduğunu söyledi.

Star gazetesinde konuyu kaleme alan Metiner, "dost bilerek bağrıma bastığım o eski İslâmcı" dediği Nasuhi Güngör'ün için "benden daha hızlı İslamcı geçindiği o dönemleri unutan yazara hatırlatmak isterim ki her duyduğunu veya kendince uydurduğunu tedavüle bu şekilde sokması günah olarak kendisine yeter" ifadelerini kullandı.

“SADECE DEDİKODU VE YALAN VAR”

Metiner yazısında şunları söyledi:

"İnce’nin meşhur ettiği o eski İslâmcının kitabında Erdoğan’la bana dair başka asılsız iddialar da var. Dost bilerek bağrıma bastığım o eski İslâmcının kitabındaki iddialara göre ABD Erdoğan’ı ta RP Beyoğlu İlçe Başkanı iken keşfetmiş! Dönemin ABD Büyükelçisiyle tanıştırılmış! Bendeniz de bu görüşmelerin sürmesinde aktif rol oynayanlardan biriymişim!

Reklam
Reklam

O dost bildiğim yazar meğer içten içe düşmanlık besliyormuş da bilmemişim!

“Bir dönemin hızlı İslâmcısı” olarak tanımlamasından belli şahsıma duyduğu kin ve kıskançlık! Beni “Amerikancı İslâm”ın içerdeki aktörlerinden, Erdoğan’ı da ABD tarafından devşirilmiş bir siyasi lider olarak lanse ediyor...

Oluşturmak istediği imaj bu...

Delil yok. İspat yok. Sadece dedikodu ve yalan var.

Benden daha hızlı İslamcı geçindiği o dönemleri unutan yazara hatırlatmak isterim ki her duyduğunu veya kendince uydurduğunu tedavüle bu şekilde sokması günah olarak kendisine yeter.

Cevaben derim ki;

Bir: Erdoğan’la tanışıklığım 80 öncesine dayanır. O zor ve çetin yıllara.

İki: Erdoğan’la Beyoğlu ilçe başkanlığı yaptığı dönemde hiçbir siyasi ilişkim olmadı zira o dönemde Girişim dergisinin yayın yönetmenliği yapıyordum. Erdoğan’la danışmanlık düzeyinde çalışmamız Girişim dergisini kapattıktan sonra oldu. Yani 1991’de.

Üç: Sözü edilen ABD Büyükelçisiyle ne kendim görüştüm ne de Erdoğan’ı görüştürdüm. Hiçbir ABD Büyükelçisiyle de görüşmüşlüğüm olmamıştır.

Reklam
Reklam

Aksini iddia edip de ispatlamayan namerttir."

NELER YAŞANMIŞTI?

CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, Erdoğan’a yakınlığıyla bilinen TRT eski Haber Dairesi Başkanı Nasuhi Güngör’ün kaleme aldığı “Yenilikçi Hareket” isimli kitapta yer alan; 2000 yılında Erdoğan ile Fethullah Gülen’in görüştüğünün detaylarının yer aldığı bölümü okudu. Göngör, kitabında ”Erdoğan 2000 yılı mayıs ayında ABD’ye yaptığı gezide uzun süre orada yaşayan Fethullah Gülen ile de bir araya geldi. Erdoğan Gülen görüşmesi muhtevasından çok uzun yıllardır birbirine hayli mesafeli olan iki farklı ekolün bir araya gelmesi açısından hayli dikkat çekiciydi” satırlarını kaleme aldı.

"YAZDIKLARIM MESNETSİZ İDDİALAR"

Büyük yankı uyandıran bu sözlerin ardından İnce’ye ilk yanıt kitabın yazarı Nasuhi Güngör’den geldi. Kendi kendini yalanlayan yazar Güngör açıklamasında şunları kaydetti “Sözkonusu kitap yaklaşık 20 yıl önce yayınlandı. O dönem AK Parti’nin kuruluş sürecine dair bazı iddiaları içeriyordu. Kitapta geçen ‘Tayyip Erdoğan-Fethullah Gülen görüşmesi’yle ilgili iddialar, ne yazık ki somut herhangi bir bilgiye ve belgeye değil, tamamen o dönemdeki bazı dedikodulara dayanmaktadır. Zaten kitapta da buna dair hiçbir bilgi ya da belgeye atıf yoktur. Üzülerek ifade edeyim ki, bizzat kendi yazdığım bu iddiaların kamuoyuna bilgi ya da belge gibi sunulacak hiçbir yanı yok. Ne gazeteciliğim, ne de bugüne kadar yaptığım herhangi bir görev bu kitaptaki söz konusu iddiaları doğru kılmaz. Ayrıca sözkonusu iddiaya Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından en net ve açık biçimde cevap verilmiştir. Buna rağmen herhangi bir bilgi ve belgeye dayanmayan bu sözlerin, yıllar sonra bir delilmiş gibi sunulmasının takdirini kamuoyuna bırakıyorum. Nerede ve hangi konumda olursam olayım, benim yıllar önce yazdığım mesnetsiz bir iddianın FETÖ’yle mücadeleye ve Sayın Cumhurbaşkanımızın bu konudaki tavizsiz duruşuna en küçük bir zarar getirmesine asla razı olamam. Sayın Cumhurbaşkanımızın FETÖ ve benzeri uluslararası şebekelerle mücadelesine gölge düşürmeyi hedefleyen hiçbir sözün ve iddianın, 20 yıl önce de olsa, altında imzam bile bulunsa savunulacak bir yanı olamaz”

Reklam
Reklam

ESKİ TWEETLERİ SOSYAL MEDYADA OLAY OLDU

Kitabında yazdıklarını ‘mesnetsiz iddia’ olarak niteleyen Göngür’ün karşısına bu kez de sosyal medya geçmişi çıktı. Göngür, 2013 yılında attığı ve kitabına yönelik eleştirilere verdiği yanıtlarda ‘kitabımda yazdığım her satırın sonuna kadar arkasındayım’ dedi. Güngör, bu sözleri 2011, 2012 ve 2013’te attığı 3 farklı tweette de tekrar etti. Güngör, kitaba yönelik eleştirilerle ilgili 25 Ağustor 2011 tarihinde attığı ilk tweette “Arkadaşlar kimse kimseyi okumak beğenmek zorunda değil. Ben ne yazdıysam arkasındayım. Birbirimize saygı duyalım yeter” ifadelerine yer verdi. Güngör, 23 Ocak 2012 tarihinde attığı tweetinde “Bunların hepsi olacak endişe etmeyin. Yenilikçi Hareket kitabında ve geçmişte yazdığım her şeyin arkasındayım.” dedi. Göngör, 13 temmuz 2013 tarihinde attığı tweette ise kendisini eleştiren bir takipçisine “Hayatım boyunca yazdığım her satırın arkasında durdum. Bunlar üzerinden konuşmak yakışık alıyor mu sence?” diye yanıt verdi.

Reklam
Reklam

"FİTNECİLİK" İLE SUÇLANMIŞTI

Nasuhi Güngör, 3 yıl önce de AK Partili gazeteciler tarafından 'fitnecilikle' suçlanmıştı. Güngör TRT'den istifa ederken de "Kamuoyuyla bazı bilgi ve belgeleri paylaşarak FETÖ’nün TRT’de nasıl hâlâ pervasızca hareket ettiğini ortaya koyacağım" demişti. İşte Nasuhi Güngör'ün ilginç kariyeri...

2013 yılının Aralık ayında TRT Haber Dairesi Başkanı olarak atanan Nasuhi Güngör, Ahmet Davutoğlu’nun Başbakanlığı döneminde, 2016 yılının Ocak ayında görevinden alınmıştı. TRT’nin kadrolu gazetecisi ve Star yazarı olarak hayatına devam eden Güngör’ün kaderi 2016 yılında canlı yayında yaptığı bir açıklamayla değişmişti.

A Haber'de 21 Nisan 2016 tarihinde yayınlanan “Toplumsal Hafıza” programında “AK Parti Davutoğlu ile yoluna devam etmeli mi etmemeli mi” konusu tartışılırken, Star gazetesi yazarı Nasuhi Güngör “AK Parti artık Davutoğlu ile yoluna devam edemez” demiş ve tartışmaların fitilini ateşlemişti. Güngör'ün sözlerine Akit Gazetesi Ankara Temsilcisi Serdar Arseven itiraz ederek Güngör'ü ‘fitne çıkarmakla’ suçlamıştı. TRT, Güngör için de kurum içi soruşturma başlatmıştı.

Reklam
Reklam

ÖNCE GÜNGÖR ARDINDAN PELİKAN BİLDİRİSİ

Güngör’ün bu sözlerinin ardından ise kamuoyunda ‘Pelikan Bildirisi’ olarak bilinen, içeriğinde Ahmet Davutoğlu’nu hedef alan tespitlerin yer aldığı yorumlar hükümet cephesinde geniş yankı uyandırmış, izleyen süreçte Ahmet Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından görevinden alınmıştı. Davutoğlu, Nasuhi Güngör’ün açıklamasıyla başlayan sürecin sonunda 22 Mayıs 2016 tarihinde görevinden istifa etmiş ve koltuğunu Binali Yıldırım’a bırakmıştı.

‘BELGE AÇIKLAYACAĞIM" DEMİŞTİ

Binali Yıldırım’ın Başbakanlığı döneminde ise Nasuhi Güngör’ün TRT’deki görevi sona ermişti. Güngör 20 Eylül 2016 tarihinde görevinden istifa etmiş ve istifa açıklamasında TRT’deki FETÖ’cü yapılanmaya dikkat çekmişti. Nasuhi Güngör o dönem yaptığı açıklamada “Bu süreçte kamuoyuyla bazı bilgi ve belgeleri paylaşarak FETÖ'nün TRT'de nasıl hâlâ pervasızca hareket ettiğini ortaya koyacağım” demişti.