ANKARA(ANKA) - Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Boyrazoğlu, Ergenekon Soruşturması’nda ifade veren bir gizli tanığın kendini itham ettiği gerekçesiyle, kendi hakkında soruşturma başlatılması talebiyle Adalet Bakanlığı’na başvurdu.
Ergenekon Soruşturması çerçevesinde hakkında soruşturma bulunan ikinci başsavcı Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Boyrazoğlu oldu. Daha önce İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin’in bu kapsamda dinlendiğinin ortaya çıkmasının ardından, Ankara Cumhuriyet Başsavcısı’nın da bir ilke imza atarak, “Ergenekon soruşturmasının gizli tanığının ifadesinden yola çıkarak” hakkında inceleme ve soruşturma başlatılması için Adalet Bakanlığı’na başvurduğu ortaya çıktı.
Gizli tanığın ifadelerindeki iddialarını dilekçesinde kabul etmediğini belirten Başsavcı Boyrazoğlu, yapılacak soruşturma sonrasında gerçeklerin aydınlanmasını istediği kaydedildi. Ergenekon Davası’nın ek klasörlerinde yer alan gizli tanık ifadelerinde, tutuklu sanıklardan Veli Küçük ile sürekli görüştüğünün iddia edilen Boyrazoğlu’nun, kendisinin 6 yıldır Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı gibi önemli bir görevi yürüttüğünü, bu şekilde lanse edilmesinin gizli tanık ifadesinde de olsa kabul edilemez olduğunu vurgulayarak, “iddiaların araştırılarak gerçekler ortaya çıkarılmalıdır” dedi.
-GİZLİ TANIK NE DEMİŞTİ?-
Ergenekon Davası’nın ek klasörlerinde bulunan gizli tanık ifadesinde Ankara Cumhuriyet Başsavcı Boyrazoğlu hakkında konuşan gizli tanık şöyle ifade vermişti:
“Ankara Cumhuriyet Başsavcısı olan Hüseyin Boyrazoğlu adlı kişinin yanına beni Savaş Yarbay getirmişti. Ankara’da ki odasına gittiğimde Veli Küçük ve Savaş Yarbay oturuyordu. Boyrazoğlu’nu daha önceden Bakırköy Cumhuriyet Başsavcısı olduğunu biliyorum.
Savaş Yarbay, benden söz etmiş olmalılar ki, ben oraya geldikten sonra sayın Başsavcı Hüseyin Boyrazoğlu bana (bizler, bu devletin sahipleriyiz. Bizler, buralardayken sizlere de çok işler düşüyor. Biz buradayken size sahip çıkacağız. Bizim görevimiz bu) dedi. Veli Küçük’ün Hüseyin Boyrazoğlu ile sürekli görüştüğünü biliyorum”(ANKA)