22 Nisan 1945 yılında Kastilya kralı II. Juan ile Portekizli Isabel’in kızı olarak dünyaya geldi. Aynı zamanda babasının ölümünden sonra tahtın varisi olarak gösterilen IV. Enrique’nin üvey kardeşiydi. Taht sırasında ikinci konumda yer alıyordu. Bu nedenle yapacağı evlilik siyaset ve ülkesi açısından büyük önem taşıyordu. Fransız ya da Portekiz kralıyla evlenmesi önerilen I. Isabel kendi danışmanlarının etkisiyle Aragon tahtının varisi Fernando ile hayatını birleştirdi. Enrique’nin onayı olmadan Ekim 1469’da Valladolid’deki Juan de Vivero Sarayı’nda onunla evlendi. Isabel, Fernando’yla ilk gecesinde “Avrupa’daki tüm Müslümanlar ve Yahudiler öldürülünceye kadar yıkanmayacağım” diye yemin etti.
Evlendiği gece kendisine söz veren kraliçe sadece iki kez banyo yaptı. O da doğumlarında ve tamamen mecburiyettendi. Hükümdarlığı sırasında Hristanlığı benimsemeyen Yahudileri ülkesinden sürdü. Katı bir Hristiyan olmasına rağmen papalığa karşı sert bir politika izledi. Bu doğrultuda kraliçenin onayı olmadan İspanya’da adım atılması dâhi yasaktı.
Kraliçe Isabella, 26 Kasım 1504 yılında vefat etti. Verdiği söz ve inancı nedeniyle hayatı boyunca sadece iki kez banyo yaptı. Isabel’in hükümdarlığının son yıllarında önce tek oğlu Juan, ardından kızı Portekiz kraliçesi Isabel, daha sonra da kendisinden İspanya ile Portekiz’i birleştirmesi beklenen torunu Miguel öldü. Bunun üzerine “Deli” lakabı ile bilinen kızı Juana, Kastilya tahtının varisi oldu.
Isabel'in yaşamına ve hükümdarlık yıllarına ilişkin başlıca kaynak vasiyetnamesi olarak biliniyor. İber Yarımadasında siyasi birliğin sağlanması, Cebelitarık üzerinde denetim kurulması, Kuzey Afrika'daki yayılma politikası, Yenidünya yerlilerine karşı izlenen siyaset ve kilise reformları gibi önemli siyasi konulardaki değerlendirmelerinin yer aldığı bu vasiyetname, İspanya tarihine ışık tutan önemli bir belge niteliği taşıyor.