Kanı, iki ayrı filtrasyon işlemine tabi tutularak kene mikrobundan arındırılan yoğun bakım hastası, tekrar sağlığına kavuşarak taburcu oldu.
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Oral, 44 yaşındaki erkek hastanın kene tutunmasından 5 gün sonra, yüksek ateş, burun ve bağırsak kanaması, karaciğerde enzim bozukluğu ve trombosit eksikliğiyle hastaneye başvurduğunu anlattı.
Çok geç dönemde başvurduğu için organ yetmezliği gelişme riski olan hastaya ancak destek tedavisi uygulanabildiğini kaydeden Oral, “Uyguladığımız destek tedavisinden olumlu sonuç alamayınca aferez yöntemiyle hastanın kanını ayrıştırarak KKKA'nın neden olduğu mikroorganizmalardan temizlenmesine karar verdik” dedi.
Bu işlemin yanı sıra antiviral tedavinin de devam ettiğini ifade eden Oral, “Kanın ayrıştırılması, son dönemdeki bir hasta için etkin bir tedavi yöntemi yöntemi oldu. Kandaki mikroorganizmaların temizlenmesiyle ana tedaviye olanak sağlandı. Böylece hasta organ yetmezliği gelişmeden ölüm riski çok yüksek olan hastamız sağlığına kavuşup taburcu oldu” şeklinde konuştu.
“TÜRKİYE'DE İLK”
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Aferez Merkezi sorumlusu Prof. Dr. Osman İlhan da, “Duble Filtrasyon Plazmaferezi” adı verilen, enfeksiyon hastalıkları, yoğun bakım ve terapotik aferez ekibinin görev aldığı tedavinin, Türkiye'de ilk kez bir KKKA hastasına uygulandığını söyledi.
Bu işlemde hastanın kanının iki ayrı filtrasyona tabi tutulduğunu ifade eden İlhan, ilk işlemde kanın plazmasının ayrıştırıldığını, ikinci işlemde ise ayrıştırılan plazmadaki KKKA hastalığının yol açan kene virüsünden kaynaklanan toksinlerin temizlendiğini bildirdi.
Toksinlerden temizlenen plazmasının tekrar birleştirme işlemine tabi tutulduktan sonra hastaya geri verildiğini kaydeden İlhan, “Bu işlemde hastaya hiçbir ilaç verilmiyor. Sadece temizlenen kendi kanı tekrar hastaya veriliyor. Hastada hiçbir kan kaybı da olmuyor” diye konuştu.
8 kez tekrarlanan filtrasyon işlemi sonunda antiviral tedavisiyle birlikte hastanın tekrar sağlığına kavuştuğunu belirten Prof. Dr. İlhan, tedavinin etkinliği konusunda kesin bir şey söyleyebilmek için daha fazla hasta üzerinde uygulanması gerektiğini, yeni yöntemin 23-26 Eylül tarihleri arasında düzenlenecek 5. Ulusal Hemaferez Kongresi'nde tartışmaya açılacağını kaydetti.
Bu yöntemin rutin bir tedavi olarak uygulanabilmesi ilgili birimler tarafından bir proje hazırlandığını anlatan İlhan, bu projede kullanılacak malzemelerin üretici firma tarafından ücretsiz karşılanacağını söyledi.
“KEŞKE DAYIM DA KURTULABİLSEYDİ”
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Aferez Merkezi teknik sorumlusu uzman biyolog Erol Yıldız, KKKA hastalığından geçen yıl dayısını kaybettiğini belirtti.
Dayısının da hastaneye geç evrede başvurduğunu, bu nedenle yapılabilecek fazla bir şey bulunmadığını anlatan Yıldız, “Bu benim için biraz hüzün veren bir başarı oldu. Keşke bu yöntemi geçen yıl dayım için de uygulayabilseydik o da kurtulsaydı” diye konuştu.