Tokat'ta yaz mevsimi ile birlikte kene ısırması ile ortaya çıkan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) vakalarında artış yaşanıyor. Pandemi döneminde insanların daha çok bağ, bahçe ve doğaya yönelmesi nedeniyle vaka sayılarının yükselmesinden endişe ediliyor. Bir diğer endişe veren durum ise Covid-19 ile KKKA hastalığının benzer semptomlar göstermesi. Uzmanlar; ateş, halsizlik, eklem ağrıları gibi bulguları olan kişilerin araziye çıkıp çıkmadığının yanı sıra çiftçilik yapıp yapmadığını sorguluyor. Tokat’ta Nisan ayı sonu itibariyle vaka sayılarında artış yaşanırken, 12 kişinin tedavisi enfeksiyon hastalıkları servisinde devam ediyor.
Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Zafer Parlak, bu yıl Kırım Kongo Kanamalı ateşi vakalarının geçmiş yıllara göre biraz daha geç ama yoğun bir şekilde başladığını söyledi. Geçtiğimiz yıllarda KKKA hastalığının nisan ayının ilk yarısında karşılaştıklarını ifade eden Parlak, “Ama bu yıl o süreçte havalar bayağı bir soğuktu ondan kaynaklanmış olabilir. Bu yıl nisan sonunu vakalar ortaya çıktı ama birden ve çok sayıda vaka başvurdu” dedi.
Korona virüs ile KKKA hastalığının benzer klinik bulguları olduğuna dikkat çeken Parlak, “Halen korona virüs pandemisi içerisindeyiz. Vakaların bir kısım klinik bulguları enfeksiyonuyla benzeşmektedir. Tabii bu ikisinde de ateş olabiliyor ikisinde de halsizlik olabiliyor. Nefes darlığı olabiliyor. O nedenle burada hastanın epidemi faktörleri yani hayvancılık yapıyor veyahut da çiftçilik, kırsal kesime gitmiş olma hikayesi çok önemli tabii. Kenenin varlığı zaten Kırım Kongo Kanamalı Ateşine yönlendirilecek. Klinik olarak da öksürük gibi bir bulgu tabii ön planda” diye konuştu.
Parlak, Pandemi de kısıtlamalardan dolayı insanların doğaya yöneldiğine dikkat çekerek, “Tarlası bahçesi olanlar, oralara gidiyor ve tabii maruz kalma ihtimali daha yüksek oluyor. Bunun yanında zaten çiftçilik ve hayvancılıkla uğraşan, çalışan insanlar için kısıtlama açısından bir engel yok. Onlar tabii işinde gücünde ama doğal olarak keneye maruz kalma riskleri devam ediyor. Büyük kentlerden ve şehir merkezlerinden kırsal alana bu pandemi sürecinde bir göç, bir geçiş oldu. Kırsal kesimdeki nüfus oranı da arttı. Tabii daha önce kırsal kesim ve uzak kalmış kimseler de bunu değerlendirmek de istiyor. Bahçede zamanını geçiyor. Kalabalık bir ortam oluşmazsa risk olmuyor, temiz hava almaya çalışıyor ama bu durumda da keneyle maruz kalma riski ortaya çıkıyor” ifadelerini kullandı.
Kene teması görüldüğünde kenenin zaman geçirilmeden alınması gerektiğini belirten Parlak, keneyi insanların kendisinin çıkarmadan bir sağlık kuruluşuna başvurması uyarısında bulundu.
Tokat’ın Zile ilçesinde hayvancılıkla uğraşan Emre Tüfenkçi (24), vücuduna tutunan keneyi kendi eli ile çıkardıktan bir gün sonra hastalandı. Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Hastanesi enfeksiyon hastalıkları bölümünde tedaviye alınan Tüfenkçi, insanları daha duyarlı olmaya davet ederek, “Keneyi üzerimde fark ederek kendim çıkardım. Bir gün sonra hastalandım. Ne olursa olsun kene tuttuysa benim gibi cahillik edipte kendileri çıkarıp atmasınlar” diye konuştu.
(İHA)