Kentsel dönüşümde kira yardımı yapılacak, riskli binalar valiliklerce yıkılacak

Van’da meydana gelen deprem sonrasında Türkiye’deki binaların depreme dayanıklılığı yeniden tartışma konusu oldu. Muhtemel bir...

Van’da meydana gelen deprem sonrasında Türkiye’deki binaların depreme dayanıklılığı yeniden tartışma konusu oldu. Muhtemel bir depremde çok sayıda binanın yıkılabileceği ve büyükşehirlerde bu durumun daha da kötü olduğu yönünde raporlar sunuldu. Depremde daha büyük acılar yaşanmaması ve mal kayıplarının en aza indirilmesi amacıyla yapılan çalışmalar meyvesini veriyor.

Hükümet, Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi ile ilgili 25 maddelik kanunun ilk 12 maddesini genel kurulda kabul ederek kanunlaştırdı. Kanunda riskli alanlardaki yapıların tespit edilmesi ile ilgili prosedür ve tespit sonrası yapılacak çalışmalar belirlendi. Alandaki riskli konutların tahliye edilmesi, tahliye işlemi sırasında vatandaşların mağdur edilmemesi, konutların taşınacağı alandaki yapıların inşa sürecinde vatandaşa kira yardımı yapılması gibi birçok yeni uygulama var. Kanundaki bir yenilik ise riskli bölgelerdeki yapıların yıkım işlerini artık belediye yapmayacak. Belediyelerin oy kaygısıyla sıkıntı yaşayabileceği düşünülerek, bu binaların yıkım görevi, mülki amirliklere yani valiliklere verildi.

Reklam
Reklam

Riskli bölgedeki yapıların dayanıksız olduğuna dair tespit raporuna, buradaki konut sahipleri 15 gün içinde itiraz edebilecek. Konutlarla ilgili olarak, mal sahiplerinden 3’de 2 çoğunluğun kararı dikkate alınacak. Karşı çıkan 3’de 1’lik kesim de mağdur edilmeden bakanlıkça çeşitli alternatifler sunulacak. Bu girişimin, devletin riskli binaların yıkımı ve yeni dayanıklı binaların inşa edilmesindeki kararlılığını en iyi şekilde göstermesi adına önemli olduğu belirtiliyor.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Bayındırlık ve İmar Komisyonu üyesi olan AK Parti Kayseri Milletvekili Prof. Dr. Pelin Gündeş Bakır, Genel Kurul’a yeni gelen Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Kanunu'nun çok önemli olduğunu açıkladı. Kanunun birçok yenilikleri beraberinde getirdiğini ve vatandaş mağdur edilmeden kentsel dönüşümün yapılması noktasında önemli katkılar sağladığını anlatan Prof. Bakır, yaptıkları çalışma ve kanunlaşan maddelerle ilgili şu bilgileri verdi:

“TBMM Bayındırlık ve İmar Komisyonu’nun üyesiyim. Komisyona, Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi ile ilgili kanun tasarısı üç hafta önce geldi. Komisyon, 26 üyeden müteşekkil. Görüşmeler iki gün sürdü. Oy çoğunluğu ile Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Kanunu kabul edildi. Komisyonda da bir takım değişiklik önergeleri oldu. 12 tane önerge verdim. Son haline geldikten sonra genel kurulda görüşüldü. İlk 13 madde kabul edildi. Kanunun son 13 maddesi önümüzdeki haftalarda genel kurulda tekrar görüşülecek.”

Reklam
Reklam

Kanun maddelerinin içeriği ve yapılacak uygulamalarla ilgili bilgi veren Bakır, şöyle konuştu: “Afet riski altındaki alanların dönüştürülmesinde öncelikli iş riskli yapıların tespitidir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nca hazırlanacak bir yönetmelik olacak. Oradaki usul ve esaslar çerçevesinde masrafları vatandaşlarımıza ait olmak üzere, öncelikli yapı malikleri ya da kanuni temsilcileri tarafından bakanlıkça lisanslandırılan kurum ve kuruluşlara riskli yapıların tespiti yaptırılacak. Bakanlık, bazı kurum ve kuruluşları riskli yapıların belirlenmesi için yetkilendirecek. Kendisi de yönetmelik hazırlayarak usul ve esasları belirleyecek. Kurum ve kuruluşlardan, bu esaslara göre risk tespiti yapmasını isteyecek. Verilen süre içerisinde bunlar yaptırılacak. Kanunda, bakanlıkça istenen bu tespiti vatandaşın yaptıramayabileceği de dikkate alındı. Vatandaş yaptıramayınca (binanın depreme dayanıklı olup olmadığı yönünde tespit çalışmasını) idare yani belediye kendisi yapacak ya da yaptıracak. Kanunda riskli alan kavramı da netleştirildi. Riskli alan şu. Zemin yapısı ve üzerindeki yapılaşma nedeniyle can ve mal kaybı yaşanmasına neden olabilecek bölgeler. Bakanlık, TOKİ ya da idare tarafından Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı'nın görüşü alınarak belirlenen, bakanlığın teklifi üzerine bakanlar kurulunca kararlaştırılan alanlardır. Riskli alan tespit edilecek. Afet dönüşümü için alan belirlenecek. Bu alanın ya zemini ya da üzerindeki yapıların riskli olduğu düşünülecek. Tespit edildikten sonra bakanlık ve idareye bildirilecek. Vatandaşın bunu kendisi yaptıramadığı belirlenince, bunu bakanlığın ya da idarenin yaptırması sağlanacak.”

Reklam
Reklam

VATANDAŞIN, RİSKLİ RAPORUNA 15 GÜN İÇİNDE İTİRAZ HAKKI OLACAK

Prof. Dr. Pelin Gündeş Bakır, riskli yapı tespit edildikten sonraki aşamalarda, vatandaşın riskli rapora 15 gün içerisinde itiraz etme hakkı bulunduğunu anlattı. Riskli bina ile ilgili bakanlıkça ya da idarece yaptırılan riskli yapı tespitlerine karşı, yapının sahibinin muhtemel itiraz dilekçesinin dikkate alınarak hemen değerlendirileceğini söyleyen Bakır, bu süreci şöyle anlattı: “Konut sahipleri, 15 gün içerisinde itiraz etme hakkına sahip. İtiraz hakkını kullanabilecek. Bu değerlendirilecek. Bakanlıkça üniversitelere yazı gönderilecek. Rektörlerce, üniversitelerde görevli, ilgili konuda bilgi sahibi 4 öğretim üyesi görevlendirilmesi talep edilecek. Bu komisyona bakanlık 3 kişi koyacak. Komisyon toplam 7 kişiden müteşekkil olacak. Rektörce belirlenen 4 öğretim üyesi, 3 de bakanlıkça belirlenen bürokrat. İtiraz Komisyonu'na vatandaş itiraz edecek. Yapının sağlam olduğunu iddia edebilirler. Bilimsel metodlarla çalışmalar yapılacak. Karara bağlanacak.”

Reklam
Reklam

YIKIMI BELEDİYE DEĞİL, VALİLİKLER YAPACAK

Prof. Bakır, kanunda yeni bir uygulamanın daha ortaya çıktığını anımsatarak, artık yıkımı belediyelerin değil mülki amirlerin yapacağını açıkladı. Bakır, “Eskiden 3194 Sayılı İmar Kanunu'nda bu yıkım görevi belediyelere veriliyordu. O yüzden şimdiye kadar bu konuda, kentsel dönüşümde başarı sağlanamadı. Belediyeler oy baskısı altındadır. Ama ortada yıkım kararı olan bir yapı var. Bir belediyenin bir ada üzerinde yıkım yapabilmesi, oy aldığı vatandaşların evlerini yıkabilmesi kolay değil. Bu kanunla yıkım görevi valiliğe veriliyor. Yıkım görevini artık valilik yapacak. Mülki amirler eliyle yapılacak. Elektrik, su, doğalgaz kesilecek.” şeklinde konuştu.

BİNADA 3’DE 2 ÇOĞUNLUĞUN KARARI YETECEK

Eskiden kat mülkiyeti kanununa göre, binanın yıkılıp yeniden yapılamadığını anlatan Bakır, “Şimdi 3’de 2 çoğunluk kararı geldi. Kat mülkiyeti sahiplerinin 3’de 2’si 'biz, depreme dayanıksız yapının yıkılmasını istiyoruz' dediği anda bina yıkılıyor. Yıkımı isteyen çoğunluğa da yıkımı istemeyen 3’de 1’in hisselerini satın alıp almak istemedikleri sorulacak. Onlar bu hisseyi alabilecek. Kabul etmezlerse de bakanlık, konutu rayiç bedeli üzerinden satın alacak.” dedi.

Reklam
Reklam

YENİ KONUTLAR İNŞA EDİLENE KADAR KİRA YARDIMI YAPILACAK

Pelin Gündeş Bakır, çıkarılan kanunda vatandaşın hiçbir şekilde mağdur edilmemesine özen gösterildiğini anlatarak, şu bilgileri verdi: “Kanunda güzel uygulamalar var. Yıkılan riskli binalardaki konut sahipleri için yeni depreme dayanıklı konutlar inşa edilecek. Binalar yapılana kadar, yani 1-2 yıl boyunca konut sahiplerine mağdur olmamaları için kira yardımı yapılması öngörülüyor. İş yeri ise iş yeri temin edilecek. Bu açıdan mağdur edilmeyecekler. İnsani unsurlarda kanun içerisinde var.”

Yeni konutlar için uygulanacak projelerle ilgili çalışmalar olduğunu anlatan Prof. Gündeş Bakır, “Bakanlık, uygulamayı yürüten TOKİ yada belediye afet riski bulunmayan yeni alanlarda bütün projeleri yapmaya yetkili olacak. Projeleri uygulamada imar ve yapılaşmayı geçici olarak durdurmaya da Bakanlık yetkilidir. Yoksulluk sınırında veya altında olan vatandaşlarımız veya gecekonduda yaşayanlar için yardım yapılması ve enkaz bedeli ödenmesi düşünülüyor. Bu konuda usul ve esaslar bakanlığın teklifi üzerine bakanlar kurulu kararıyla belirlenecek. Bakanlık gerekirse kamuya ait arazileri isteyebilecek kamu kurumlarından. Bu araziler, kentsel dönüşüm için tahsis edilecek. Bakanlığın takdiri veya talebi üzerine TOKİ ya da idareye bu araziler devredilecek.” diye konuştu.

Reklam
Reklam

TBMM Bayındırlık ve İmar Komisyonu üyesi, AK Parti Kayseri Milletvekili Prof. Dr. Pelin Gündeş Bakır, kentsel dönüşüm giderleri için fon kurulduğunu belirterek, çevre katkı payı ve idare para cezası olarak tahsil edilerek gelir kaydedecek tahsilin yüzde 50’sinin fona aktarılacağını belirtti. Prof. Dr. Pelin Gündeş Bakır, 2B ile ilgili yasada da Hazine adına orman dışına çıkartılan alanların satışının yüzde 90’ının buraya aktarılacağı bilgisini verdi.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: