Kentsel Dönüşümde Yeni Dönem Ekim’de Başlıyor

Jeofizik Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Melih Baki, kentsel dönüşüm ile ilgili yeni dönemin başladığına dikkat çekerek, afet riski taşıyan bölgelerde yaşayan vatandaşları önerilen projeleri iyi anlamaları konusunda uyardı.

Baki, Türkiye’de kentsel dönüşüm ile ilgili yeni dönemin Ekim ayında uygulamaya konulacak olan ‘Afet Riski Altındaki Alanlarda Dönüşüm Yasası’ ile başlayacağını belirterek, vatandaşlara mağdur olmamaları konusunda bazı önerilerde bulundu.

Afet riski taşıyan alanların ‘kentsel dönüşüm alanı’ olarak ilan edileceğini söyleyen Baki, yasaya göre riskli alan olmasa bile buraların ‘dönüşüm alanı’ olarak ilan edilebileceğini vurguladı. Baki, “Bu riskli alanda bulunan konut veya bina maliklerine belediyeden veya bakanlıktan bir yazı gelecektir. Bu yazıda binanızın depreme veya diğer afetlere göre riskli olup olmadığının bakanlıktan lisanslı bir firmaya incelemesini yaptırmanız istenecektir. Yurttaş verilen süre içinde riskli yapıları masrafı kendinden olmak üzere tespit ettirecektir. Aksi takdirde bakanlık, TOKİ veya belediyeler, bu tespitleri yapacaktır. Tespite itiraz yedi kişilik bir heyet tarafından karara bağlanacaktır. Bunlardan üçü Bakanlıkta görevli kişiler, dördü ise Bakanlığın seçtiği üniversite öğretim üyeleri olacaktır” dedi.

Baki, Adana’da 1998 yılında meydana gelen depremden önce yapılan binaların tartışmaya açık olduğunu ifade ederek, “Zaten binanız 1998 Deprem Yönetmeliği’nden önce yapılmış ise yeni yönetmeliğe göre depreme dayanım durumu tartışmalıdır. Belki güçlendirmeyle kurtarırsınız. Ancak tespiti yapan firmanın uzmanlığına ve anlayışına bağlı olarak bu tespit sonucu firmadan firmaya değişebilir. Kaldı ki eğer binanız dönüşüm alanı içerisindeyse sağlam da olsa müteahhit gelir yıkar. Binanız riskli yapı, riskli alan ya da rezerv alanı grubuna giriyorsa yıkılacak” diye konuştu.

“ELEKTRİK, SU KESİLECEK VE SATIŞI YASAKLANACAK”

Baki, risk taşıyan konutların elektrik, su ve doğalgazının kesileceğini, satışı ve kiralanmasının da yasaklanacağını belirterek, riskli yapıların yapılan tebligattan sonra en az 60 gün içerisinde yıkılacağını kaydetti. Riskli konutları yapı sahibi yıkmazsa, bakanlık tarafından yıkılacağını söyleyen Baki, yıkım masraflarının yapı sahibine ait olduğunu, masrafların ise tapuya ipotek ettirileceğini vurguladı.

Riskli olmadığı halde ‘uygulama bütünlüğü’ bakımından bakanlıkça gerekli görülen yapılarda kanun hükümlerinin geçerli olacağına vurgu yapan Baki, “Binanızı ister kendiniz ister yetkili kurum tespit etmiş olsun eğer riskli yapı olarak değerlendirmişse çoğunluk aranmayacak ve yıkılacak. Dolayısıyla itiraz eden varsa bile başvuru yapabilirsiniz. Yapılan tespitler sonrası, idarî işlemlere karşı tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde dava açılabilir. Ancak bu davalarda yürütmenin durdurulmasına karar verilemez. Fakat bu madde Anayasa’nın mülkiyet hakları ve insan hakları açısından aykırı bir durum yaratıyor” şeklinde konuştu.

Baki, anlaşma ile tahliye edilen yapılardaki kiracı veya hak sahibi olanlara da geçici kira ve konut yardıma yapılabileceğini ifade ederek, bu maddede keyfi hükümlerin yer aldığını, maddeyi kapsayan sözleşmenin içeriğinin ne olacağını ve hak sahibini nasıl koruyacağının belirlenmesi gerektiğine dikkat çekti.

Jeofizik Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Melih Baki, risk alanında yaşayan vatandaşlara da şu önerilerde bulundu:

“Öncelikle mahallenizde kalmayın isteyin, komşunuzu ve hemşerinizi kaybetmeyin. Yeşil alan ve tahliye alanı isteyin ve mülk haklarınıza sahip çıkın. Bunun yanı sıra kat mülkiyeti veya kat irtifakı isteyin, asla bireysel hareket etmeyin, bu yüzden ortak çıkarlarda mahallenizle katılımcı ve paylaşımcı olun. İtiraz hakkınız olduğunu, barınma hakkınızın kutsal olduğunu unutmamakla birlikte size önerilen projeyi mutlaka iyi anlayın ve depreme dayanıklılık belgelerini alın. Son olarak bilmediğiniz, anlamadığınız yazıya imza atmayın. Bunun için de her belgenin fotokopisini alın.”