İşte Kerem Alışık'ın açıklamalarından satır başları...
BENİM YAPTIĞIM SANAT ONUN KALBİNE DEĞSEYDİ
Yeşilçam'ı hiç yadsımamak lazım. En büyük keşkelerim babam beni görseydi. Hiç değilse benim bir mısram onun kulağında kalsaydı, sanatsal yaptığım bir etkinlik onun aklında yer tutsaydı ve ya benim yaptığım sanat onun kalbine değseydi… Sinemde kapanmayan bir yaradır.
Annem gördü, tanık oldu, destekledi hatta bu mesleğe girmem konusunda çok itici güç oldu ama babam hiç göremedi. Değişik enteresan bir durum. Oyunculuğa geç başlamamın nedeni ‘korkuyordum’.
Biraz da futbola olan merak, kendimi futbolda kanıtlamayı düşünüyordum. Zor bir şey öyle bir ailenin göbeğine düşmüşsün insanın hayata karşı görevi yaşamak ama sen kendini kanıtlamak ve sağlam durabilmek için iki defa yaşamak zorundasın.
Ben önce kendimi ‘futbolla kanıtlayayım’ derdine düştüm. O yüzden oyunculuk serüveni geç başladı. Babam da bana bıraktı ‘oğlum sen git oyuncu ol’ deseydi bana emir gibi gelirdi giderdim ama o da öyle demedi. Tamamen kendi irademe bıraktı.
OĞLUM İLE AYNI DİZİDE ROL ALDIM
Şimdi oğlum ile aynı dizide rol aldım. Müthiş bir duygu setine gittim orada da izledim çok hoş bir duygu. Aynı karakterin gençliğini ve daha sonra yetişkin halini oynamak beni çok mutlu etti. Artık onun da önünde bu oyunculuk yelpazesi açıldı. Kendi bileceği iş bundan sonrası… Biz hep sanatın içinde olan bir aileyiz…
Ailemden bana vasiyet ‘ne iş yaparsan yap, işini canınla yap. İşini avuçlarınla kavra tut avuçlarını değdirme’ derlerdi bu bir nasihati. Ben de mesleğimi, onurum, vicdanım olarak gördüm bu şekilde dört elle sarıldım.